İğneada Karadeniz kıyısında Kırklareli Demirköy ilçesinin şipşirin bir beldesi. Doğanın tüm nimetleri orada, canlı yayında.
Ormansa orman,
Denizse deniz,
Yaban hayvanıysa, yaban hayvanı,
Gölse göl,
Balıksa balık…
Yani ne isterseniz, ne ararsanız elinizle koyduğunuz gibi bulursunuz. Bana göre en önemlisi de temiz ve serin hava. Her an oksijen çarpmasına uğramanız olası Yollar biraz virajlı ve tepelik olması da bir başka güzellik.
O dağları tırmanırken iki de önemli ve çeşme. Birine güzellik çeşmesi, öteki karpuz kaldıran. Bileğim kalınlığında ve sürekli akan sular.. Ve en sıcak havalarda bile buz gibi. Oralara gidince Dupnisa Mağarası ve Cehennem şelaleleri de görülecek yerlerden.Alabalık tesisleri de ziyaret edilebilir. Papuç Dere ve Kazan Derenin Nilüferleri de gözünüzü alabilir..
Böyle bir bölgeye Termik Santral kurmayı düşünmek bile hoş değil bence.Çünkü; oralarda dünyada üç tane olan Longos ormanlarından (suyu tutan,tüm doğa zenginliklerini barındıran) biri de İğneada’da. Sıcaklardan kaçmanın en doğru yollarından bir aynı zamanda.
Nükleer santral demek, tüm bu varsıllığın yok olması anlamına gelir. Daha önceleri gösterilen tepki gündemde mi yine, bilmiyorum. Ama olmalı sanıyorum.
Neden İğneada? O da ayrı bir soru ve sorun…
Zaman ne gösterecek, belli değil ama umarım olumlu sonuçlara varılabilir.
O bölgenin insanı olarak ben bir şiir yazmışım.
HOMURDAYAN ORMAN
Kulağımın içinde homurdayan bir orman
İğneada’ya “Santral yok” diye çırpınır
Gül, kuş, orman, deniz… vitrinli beldemiz
Doğa ile karındaştır ak değil Karadeniz
Cehaletin kör kuyusunda Yusuf
Demirköy’de top üretirken İstanbul’a
Istıranca’larda şarkılanınca meşeler
Son yaprak bile hayır der santrale
Orada bir Longoz Ormanı var ki dünyada üç
Cehennem Şelaleleri ve Dupnisa Mağarası
En kısa zamanda bizi çağırır, ve der ki
Bir ağaç da siz ekin tacım tahtım olsun
Trakya rüzgarı dağlardan eser
Odun kömür yoksa kışın, yazları özler
Orpheus’un Liri bir çalsa dağ taş dinler
Yeter ki kirlenmesin gözde Ada’mız
N.Tezcan