Havalar soğumaya başladığından geçen yazımızda soğuktan korunmanın ekonomik yollarından bahsetmiştik. Yağmurlar da başladığına göre ıslak yollarda sürerken nelere dikkat etmemiz gerektiği önemli bi’ konu. Yağmurda motor sürmekten benim kadar hoşlanan arkadaşların çoğu bu konulara aşikardır ancak bu konuda yeteri kadar tecrübesi olmayan iki teker aşıkları için bi’kaç tavsiyem olabilir.
Bu durumda öncelikle lastikleriniz çok önemlidir. Düşük sıcaklıklarda yol tutabilecek kadar kaliteli, yoldaki suyu hızla boşaltabilecek kadar da iz derinliğine sahip lastikler yağmurda sürüş zevkinizi kaçırtacak kazalardan uzak kalmanıza yardım edecektir.
Su geçirmez kıyafetler çok iyi olmalarına rağmen görünürlüğü daha yüksek su geçirmez kıyafetler daha da iyidir. Unutmayın, yağmur zaten bizi görmeyen arabaların bizi görmesini daha da zorlaştırır. Eğer bütün yağmur kıyafetleriniz koyu renk ise yüksek görünürlüklü bir yelek veya diğer reflektif aksesuarlara yatırım yapmayı düşünün.
Her ne kadar fiyatları yüksek gelse de ısıtmalı kıyafetler sizi hipotermiden ve ıslanıp üşümekten koruyabilecek özel ekipmanlardır. Eğer uzun süre soğuk ve yağışlı havalarda sürecekseniz bu ürünlere yatırım yapmayı düşünebilirsiniz.
Sarı ve turuncu renkteki vizörler görüşün düşük olduğu ortamlarda kontrastı artırarak daha iyi bir görüş sağlarlar. Bir Pinlock veya buğu önleyici cam size artı bir avantaj sağlar. Su kaydırıcı spreyler de bu durumlarda oldukça faydalıdır.
Eldivenleriniz ıslandığında eğer gerçekten gerekmiyorsa eldivenlerinizi çıkarmayın. Eldivenler çıkarıldıktan sonra çok hızlı soğurlar. Ayrıca yanınızda mutlaka ellerinizi kurulamak için bir havlu bulundurun. Çünkü ıslak eller ile eldiven giymek hiç kolay değildir.
Ağır yağışlarda çoğunlukla kucağınızda bir havuz oluşur ve eğer çok uzun süre buradaki su dökülmezse en kaliteli markaların kıyafetlerinin bile fermuarını geçip sizi ıslatabilir. Bunu engellemek için ara sıra pegler üzerinde ayağa kalkıp kucağınızdaki suyu boşaltmak iyi bir fikir olabilir. Önem verdiğiniz her şeyi su geçirmez çantalara kilitleyin.
Sakin kalın ve stabil davranın. Yani ani hareketler yapmayın. Sert, ani hızlanmalar, frenlemeler veya yönlendirmeler limitli tutuşunuzu yiyip bitirir. Bütün hareketlerinizi akıcı ve nazikçe yapın. Eğer sert fren yapmanız gerekiyorsa bunu kademeli bir şekilde yapın: ön lastiğe yük bindirmek ve süspansiyonu sıkıştırmak için fren manetini başlangıçta yavaşça sıkın. Sonra yeterince yavaşladığınıza kanaat getirene kadar kademeli bir şekilde sıkma şiddetini artırın.
Gidonu ölümcül bir şekilde kavrayıp sıkmak üç kötü şeye sebep olur: a)Sizin daha çabuk yorulmanıza sebep olur, b)en ufak hareketinizin etkisini büyütür, c)Süspansiyonlarınızın olması gerektiği gibi çalışmasını engeller. Unutmayın motosikletiniz küçük tümsek ve çukurları yönetebilmek üzere tasarlanmıştır, yani işini yapmasına izin verin
Dibi gözükmeyen su birikintilerine güvenmeyin. Eğlenceli gözüken küçük göletlere benzeyen sıçratılabilir su birikintileri, diplerinde ayak büyüklüğünde çukurlar ve benzeri tehlikeler barındırıyor olabilir. Eğer bunların üzerinden geçmek zorunda kaldıysanız gazınızı sabit tutup, motorunuzu dik tutup frenlere dokunmadan geçmeye çalışın.
Parlak düz zeminlerden uzak durun. Kuru günlerde hafif kaygan gibi gözüken zeminler, yağmurlu günlerde çok tehlikeli bir şekilde kayganlaşırlar. Yol çizgileri, kanalizasyon kapakları, metal plakalar ve asfalttaki yılan şeklindeki zift izlerinden uzak durmaya çalışın. Eğer bunlardan biri ile karşılaşır ve üzerinden geçmek zorunda kalırsanız sert frenleme, ani hızlanma veya ani yönlendirmeler yapmadan üzerinden sakince geçiniz.
Gökkuşakları arkadaşınız değildir. Yerdeki o sihirli rengarenk sıvılar aşırı kaygan ve ölümcül yağ havuzlarından başka bir şey değildir. Gökkuşaklarını hedef alıp onların üzerinden geçmeye çalışmayın. En kötü kavşaklarda bulunurlar, böyle yerlerde araçlar bir süre bekledikleri için damlattıkları yağ birikir ve bu yüzden kavşaklarda dururken ya da oralardan geçerken dikkatinizi artırın.
Mümkün olduğunda önünüzdeki araçların lastik izlerinden gitmeye çalışın. Araba lastikleri bir saban gibi çalışır ve kısa bir süre için geçtiği yerdeki suyu kenarlara atar. Bu kuru patikadan mümkün olduğu kadar faydalanmaya çalışın.
Normal şartlarda birçok işi aynı anda yapabiliyor olabilirsiniz mesela hızlanma, vites değiştirme veya dönüşlerde fren kullanmak (her ne kadar önerilmese de bu tekniği kullananlar vardır). Yağmurda bu hareketleri tek tek yapmaya çalışın mesela viraja gelmeden önce yavaşlamanızı bitirmeye çalışın. Bunlar sizin lastiklerinizden istediğiniz tutuş ihtiyacını azaltacaktır.
Acele etmeyin. Hızınızı düşürün ve önünüzdeki araçla daha fazla mesafe bırakın. Yağmurda fren mesafeleri daha uzundur ve tutuşa ihtiyacınız olduğunda kuru yollarda olduğu kadar tutuşa güvenmemelisiniz, ayrıca az önce yukarıda bahsettiğimiz tuzaklarla karşılaşmamak için de yolun daha ilerisini tarayın ve ona göre çizginizi çizin.
Tekerinize taş gelmesin..