Kentimizin ve ülkenin diğer kentlerin sokaklarında dolaşıp iş yerlerinin isimlerine göz attığınızda hayrete düşer kendinizi adeta bir başka ülkede sanırsınız.

Sanki Türkçemiz yeterli değilmiş gibi iş yerlerinin büyük bölümünde yabancı isimler var. Bu arada yıllardır bilinen mesleklerin isimleri de bu modaya uymuş.

Berberler önce kuaför oldu. Şimdi o isimle de yetinilmeyip başka başka isimler almış. Diğer meslek grupları için de bu yozlaşma var.

Kuşkusuz bazı firmalar satış ürünlerinde kendi adını duyurmak ister, ona kimsenin diyeceği olamaz.

Böyle bir zorunluluğu olmayan bazı iş yerlerinin sırf modaya uyup yabancı isimlerle piyasada kendini tanıtma yolunu seçmesi, Türkçe yerine yabancı isimleri kullanması onlara ne yarar sağlar?

Bu Türkçemize hakaret olmuyor mu? Yabancı dil özlemi, dilimizi başka dillerle harmanlama Türkçemizin yozlaşmasına neden olmaz mı.?

Osmanlı döneminde de bu moda olmuş. Türkçe okumak, yazmak yerine Arapça ,Farsça ve diğer dillerin karışımı bir dil üretildi.

Bugün o dönemden kalan eserleri ve yazıları dilimize çevirmek çok zor. Bir ülkenin dili vazgeçilmez kuralların başında geliyor.

Yıllar önce Karamanoğlu Mehmet Bey buna dikkat çekmiş ve bugün Karaman ilindeki heykelinin üzerinde bulunan 13 Mayıs 1277 yılında söylediği veciz sözler şöyle:

Bugünden sonra hiç kimse divanda ,dergahta, bergahta,mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşmayacaktır”

Türkçemiz nereden nereye geldi ve nerelere gidiyor. Acaba Türk Dil Kurumuna ve dilimizi korumada görevli olan bilim insanlarımıza bu konuda görev düşmüyor mu?

----------------------

ARAÇ SÜRÜCÜLERİ GİBİ YAYALAR DA TRAFİK KURALLARINA UYMALI

Trafik ışıklarının olduğu yerlere baktığınızda bazı yayalar geçişe yasak olduğu zamanda hayatını ve trafiği tehlikeye atarak yoldan karşıya geçme alışkanlığını sürdürüyor.

Bu konuda kendilerine uyarıda bulunanlara da “sana ne istediğim zaman geçerim” diye tepkide bulunuyorlar.

---------

SOKAK HAYVANLARI DAHA DİKKATLİ

Sokak hayvanlarını dahi trafik ışıklarına uymasına rağmen insanların bu kural tanımaz tavırları Edirne halkına yakışmıyor.

Onun için halkın trafik kurallarına saygılı olması için duraklarda kuralları hiçe sayan yayalara da ceza uygulanması yararlı olur.

Herkesin trafik kurallarına uyması zorunlu hale gelmeli.

---------

FIKRA

GERİ KALMIŞ

Doktor kendisini saat sanıp kafasını iki yana sallayan akıl hastasının yanına yaklaşmış:

-“Neden başını öyle iki yana sallıyorsun?”

-“Ben saatim efendim”

-“Peki öyleyse şimdi saat kaç?”

-“Tam on”

-“Yanlışın var benimki onu on geçiyor”

Akıl hastası birden telaşlandı.

-“Eyvah yine yirmi dakika geri kalmışım

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.