İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar’ın, TBMM Başkanlığına sunduğu söz konusu kanun teklifi şu şekilde:
“İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yunanistan’daki Batı Trakya Türklerinin toprakları kamulaştırılarak sürgün için zemin hazırlanmıştır. 50 bine yakın Batı Trakyalı ve On İki Adalı Türk, Yunanistan vatandaşlığından çıkarılmış, Lozan Antlaşması’nda yer almasına rağmen Türk azınlığın eğitim kurumu açma ve kendi dini liderini seçme hakkı ellerinden alınmıştır. Avrupa ülkesi olan Yunanistan’a bu konuda hiçbir ülke tepki göstermemiştir.
Ancak Dr. Sadık Ahmet, bu zulmün karşısında durmuş ve Batı Trakya Türklerinin sorunlarını kendi hayat amaçları arasına koymuştur. 1978 yılında Orta Yunanistan’da mecburi hekimlik görevini tamamladıktan sonra Batı Trakya’ya dönen Dr. Sadık Ahmet, dünya kamuoyuna Batı Trakya Türklerinin sorunlarını anlatmak için 1985 yılında Batı Trakya çapında bir imza kampanyası başlatıp Batı Trakya Türklerinin sembol ismi haline gelmiştir. Tüm engellemelere rağmen Yaklaşık 15.000 imza topladığı sırada 8 Ağustos 1986 tarihinde tutuklanmıştır.
25 Eylül 1987 tarihinde bu sefer Selanik'e giderek orada Demokrasi ve İnsan Hakları konusunda düzenlenen bir toplantıda bulunan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği üyelerine Batı Trakya Türklerinin sorunlarını ileten broşürler ve bildiriler dağıtmıştır. Bunun sonucunda ise 30 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.
26 Ocak 1990 tarihinde Batı Trakya Türklerine “Türk” diye hitap ettiği için hapis cezasına çarptırılan Dr. Sadık Ahmet, Türk milletinin kalbinde önemli bir yer edinmiş ve ecdat yadigârı olan Balkan Türklüğünün en önemli savunucusu olmuştur.
Bir inanç ve mücadele adamı olan Dr. Sadık Ahmet inandığı davayı her zaman her platformda yüksek sesle haykırabilecek cesaretteydi.
Tıpkı 1990 yılındaki duruşma çıkışında kendisini bekleyen binlerce Batı Trakya Türküne haklı davasında yanında oldukları için söylediği söz gibi: “Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak bir suç ise burada tekrar ediyorum. Ben bir Türk’üm ve öyle kalacağım. Bu çağrımla Batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum.”
Uzun ve meşakkatli bir yolda ömrü boyunca yılmadan mücadele eden Dr. Sadık Ahmet gelecek nesillere anlatılmalı ve aziz hatırasının mutlaka yaşatılması gerekmektedir. Ömrünü Balkan Türklerine adayan Dr. Sadık Ahmet vermiş olduğu mücadelelerin sonucun da 24 Temmuz 1995 günü şüpheli bir trafik kazası ile hayatını kaybetmiştir.
Bu nedenle Dr. Sadık Ahmet’in aziz hatırasının anılması ve gelecek nesillere aktarılması adına hazırlanmış olan bu kanun teklifi, 24 Temmuz tarihinin ‘’Batı Trakya Türkleri ve Dr. Sadık Ahmet’i Anma Günü’’ olarak anılması ve hatırlanmasını öngörmektedir.”