Sultan Selim'e ikram edilen çorba !

    Kahrıman, Yavuz Sultan Selim'in padişahlığı döneminde veziriyle beraber Kıyık'ta bir evde iftar yaptıklarını ve burada kendilerine sadece çorba ikram edildiğini belirtiyor. Yaşlı ev sahiplerinin karşılarındakinin padişah ve vezir olduğunu öğrendiğinde üzüldüğünü ve “Kusura bakmayın biz yoksul insanlarız. Bu dar hanemizde ancak bu çorbamız var. Dar hane çorbası ikram edebildik size.” dediklerini aktaran Kahrıman, zamanla dar hane çorbasının tarhana çorbası olduğunu ifade etti.     
“DAR HANE ÇORBASI İKRAM EDEBİLDİK SİZE”
    Tarih Öğretmeni ve Araştırmacı Yılmaz Kahrıman, Yavuz Sultan Selim'in ve vezirinin Kıyık'ta bir evde iftar yaptıklarını ve sadece kendilerine çorba ikram edildiğini belirterek, “Yavuz Sultan Selim'in padişahlığı sırasında Edirne'de bir Ramazan Ayında yanına vezirini de alarak yola çıkar. Vezirine der ki: ''Bugün bir değişiklik yapalım. Bir yürüyüşe çıkalım. Kılık ve kimliklerimizi değiştirelim. İftar saatinde, top patladığında hangi evin önündeysek o insanlara misafir olalım.” O dönemde Ramazan Ayında Edirne'de misafirperverlik çok fazla. Bir esnaf Nakitbahis dükkanını kapattıktan sonra evine giderken, bir sürü yerde gel yemeğimizi ye diye durdurulurmuş. Bu bilindiği için Yavuz Sultan Selim'de böyle bir şey yapıyor. Kılık ve kimlik değiştirerek veziriyle yola çıkıyorlar. Dolaşıyorlar, akşam saatlerinde Kıyık'ta yoksul bir mahallenin önüne geldiklerinde top patlıyor. Çok eski bir evin önünde yaşlı bir kadın bunlara sesleniyor: “ Gelin evlatlarım, top patladı. Karnınız açtır, Allah ne verdiyse yiyelim.” Giriyorlar içeriye, selam veriyorlar. Yer sofrası kurulmuş, bir tane de yaşlı amca var. Oturuyorlar, yemek geliyor fakat sadece bir çorba geliyor. Çorbayı içiyorlar. Ardından bakıyorlar fakat bir şey gelmiyor. Bozuntuya vermiyorlar, anlıyorlar ki başka yiyecek bir şeyleri yok. Vezirde o sırada ağzından kaçırıyor. “Padişahım gördünüz mü? Ne kadar lezzetli bir çorbaydı.” diyor. Tabi yaşlı karı koca çok üzülüyorlar. “Siz padişah ve vezir misiniz? Kusura bakmayın biz yoksul ve fakir insanlarız. Bu dar hanemizde ancak bu çorbamız var. Dar hane çorbası ikram edebildik size, başka bir şey ikram edemezdik. ” diyorlar. Daha sonra Yavuz Sultan Selim ve veziri oradan ayrılıyorlar. Bu olaydan çok etkilenen Yavuz Sultan Selim o insanlara ve mahalledeki diğer halka çok ciddi yiyecek yardımı yapıyorlar. Ama o dar hane çorbası zamanla tarhana çorbasına dönüşüyor.” dedi.