Mısır, Kanada, Fransa, Endonezya, İran, Lübnan, Romanya, Tunus ve ABD'den ünlü sanat insanlarının katıldığı Santorini ve Mikonos'ta düzenlenen Sanat Sempozyumlarında Türkiye'yi temsil eden iki isimden biri olan Edirneli El Sanatları Sanatçısı Mehtap Cömert, özgün tekniğinin tüm dünyada beğenildiğini söyledi. Edirnekari alanında dünyaca tanınan Cömert, özgün çalışmalarını Edirnekari'den elde ettiği ince detayları ilave ederek oluşturduğunu belirtti. Çalışmalarının tüm dünyadaki sanat insanları tarafından büyük beğeniyle karşılandığını söyleyen Cömert, çalışmalarının buram buram Türk koktuğunun söylendiğini ve bundan da büyük gurur duyduğunu dile getirdi.
“EDİRNEKARİ'Yİ TANITMAK VE YAŞATMAK İÇİN”
Kültür Bakanlığı El Sanatları Sanatçısı Mehtap Cömert, Edirnekari'yi tanıtmak ve yaşatmak için Sinagog'un içerisinde Edirne Valiliği tarafından verilen mekanda çalışmalar yaptığını söyleyerek; “Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliği'nden emekliyim. Aileme ait bir evin üst katını atölye haline getirdim, emekli olduktan sonra çalışmalarıma burada devam ediyorum. Hobi olarak fotoğraf merakım var, ödüllerimi oradan aldım. Özgün çalışmalarım var, bir de Edirnekari araştırma konum var. Trakya Üniversitesi Resim İş Bölümü'nde öğretim görevlisiyken, Mimar Sinan Üniversitesi'nde sanatta yeterlilik yaparak Edirnekari kitapçığım yayınlandı ve böylece Yardımcı Doçentlik unvanını aldım. Edirnekari'yi tanıtmak ve yaşatmak için Sinagog'un içerisinde Sayın Valimizin bize vermiş olduğu mekanda çalışmalar yapıyorum.”dedi.
“TÜRKİYE'Yİ TEMSİL ETMEK ÇOK GÜZEL”
Cömert, özgün çalışmasının tüm dünyadaki insanları çok etkilediğini ve uluslar arası sempozyumlarda Türkiye'yi temsil etmenin çok güzel bir duygu olduğunu belirterek; “Yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen fuarlara, sempozyumlara ve sergilere uygulamalı olarak Edirnekari'yle katılıyorum. Onun dışında yurtdışında Hilbet Uluslararası Art Sempozyum dedikleri, uluslar arası ressamlar buluşması gibi isimlendiriyorlar. Yunanistan, Umman, Bulgaristan ve en son Yunan Adaları'ndaydım. Özgün çalışmalarımla gittim oraya. Santorini'de 6 gün dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş gruplarla çalışmalar yaptık. Bu 2. yılıydı. Oradan Mikonos'a geçtik. Mikonos'ta düzenlenen ilk sanat sempozyumuydu. Orada da 6 gün çalışmalarda bulundum. Buradaki sempozyumlarda Sayın Zarvas ve ailesi UNESCO işbirliğiyle yürütüyor bu çalışmalarını. UNESCO onaylı sertifika ve diplomalar veriyor, oradaki çalışmalarımızdan dolayı. Benim de en son çalışmalardan sonra, 5 tane diplomam oldu. Keyifliydi, uluslar arası ortamda Türkiye'yi temsil etmek çok güzel oluyor. Özgün çalışmam, tüm dünyadaki insanları çok etkiliyor. Çok başka, değişik bir tarzda çalışıyorum. Hoşlarına gidiyor, güzel dostluklar elde ediyoruz. Onlar aracılığıyla, ülkelerinde düzenlenen sanat sempozyumlarına davetler alıyorum. Ben de onları Türkiye'deki sempozyumlara davet ediyorum. Uluslar arası keyifli bir sanat yolculuğu oluyor. “ ifadelerini kullandı.
“ÇALIŞMALARINIZ BURAM BURAM TÜRK KOKUYOR, DİYORLAR”
Edirnekari'den elde ettiği ince detayları özgün çalışmalarına ilave ettiğini ve bunun dünyadaki sanat insanlarının çok hoşuna gittiğini söyleyen Cömert; “Özgün çalışmalarıma gelince, Edirnekari'yi biliyorsunuz, Edirneliler olarak. Bu benim zaten araştırma konum. Bu özgün çalışmalarıma da o Edirnekari'den elde ettiğim ince detayları ilave ediyorum. Geleneksel sanatlarımızda yer alan bulutları mesela, özgün tekniğimin içinde kullanıyorum. Benim de, bütün dünyanın da çok hoşuna gidiyor bu. Çalışmalarınız buram buram Türk kokuyor, diyorlar. Bundan da ayrıca gurur duyuyorum. En son katıldığım sanat sempozyumlarında kullandığım özgün çalışma tekniğime gelecek olursak, Tatbiki Güzel Sanatlar Dekoratif Resim Bölümü mezunuyum ben. Buluş Kompozisyon dersimizde verilen bir ödevde plastik boyaların yeni yeni çıkmaya başladığı zamanlar, o boyaları akıtarak, döndürerek, kıvırarak, çalkalayıp, sallayarak bir şeyler yapmaya başladım. Benim de arkadaşlarımın da hocalarımızın da çok hoşuna gitti. Önce yaptığım işlerde falan baya eleştiriler almıştım, neredeyse kalmak üzereydim o dersten. Son dakikada bu özgün tekniğim sayesinde kurtuldum. Giderek onun üzerinde işlemeye çalıştım. Edirnekari çalışmaları yapıyorum ama onun yanı sıra bu özgün çalışmalarımı yapmaya da devam ettim.” dedi.
Emre SEDEF
18 Ekim 2017 Çarşamba 10:23