Şiirin dar ve dik sokaklarında

Yorgun argın açınca alın teri çiçekleri

Bir yarış başlar mevsimler ötesinden sessiz

Yine ortalıkta, soyu tükenmiş dinozorlar

Şarkıları yoğurur türküleri yakardı limanlarında

Rumeli’de kalan özlemlerin yaz önünde

Kırışık buruşuk sevdi dolu elleriyle söyleşirdi hep

Şimdilerde o kan gölleri ne demeye

Kimi ekmek bulamaz kuru, kimi yemek beğenmez

Döşeklerinde kedi köpek terlikleri

Bir toprak tencere, bir güğüm, bir bakraç

Taşlıklarda bekleşen emir erleri

Bahçede badem erik zerdali el ele

Açınca gülümserdi dallarda elele

Damlarda kedi söyleşileri ve bahar

Bizim sokağın delisi nal topluyor yine

Bir anlamsız türküde saçmalardı her gün

Köyden çocuklar süt taşırken mandıraya

Sığırlar dönerdi evlerine kararırken hava

Ağustos böcekleri ses verirdi Çömlek Tepe’den

Alnımızda ateş böcekleri yol gösterirken

Şimdilerde sit alanı oldu o bizim sokak

O ahşap evin yerinde yeller eserken

Söz geçmezdi poyrazın getirdiklerine

Kel kafamda beyazlamış tel tel anılar

Nereye gitti o güzelim anılar, nerdeler şimdi

Birer birer kapanır oldu tüller perdeler

Azala azala kökleri kurudu eski sinemalar

“Gittikçe artıyor yalnızlığımız” demişti

Yol geçen hanında eski ozanlar

Ne aşk kaLdı ne ömür ne bir dizi anlayın

Sonsuzluk bekler oldu artık o yerde bizi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.