Mavi Marmara o gece kıpkırmızı kesildi. İsrail’in can almaya yönelik kanlı baskını nereden ve nasıl bakarsan bak:elbette insanlık dışı. Uluslar arası sularda böyle bir hakkı ve hukuku kesinlikle yok. Düpedüz korsanlık bu. Hele gemilerin hangi amaçla yola çıktığı belli iken.Ancak İsrail’in sürekli kanayan yaraya dönüşürdüğü Filistin-Gazze sorununa akılcı ve sağlıklı bir çözüm bulunabilecekken yorgunu yokuşa sürmesi, şiddete yönelmesi şu soruyu getiriyor akla: İsrail bir “Korsan Devlet”mi?Akılcı ve barışçı çözüm yollarını denemeden, Filistin halkını yok etme girişimleri akıl alacak gibi değil. O insanlarda İsrail halkı gibi insan. Onlarında canları, kanları ve yaşama hakları var. Üstelik onlar o toprakların yerlileri.

Tepkiler dünya çapında sürüyor. Böyle bir olayın tepki vermemesi gülünç olurdu en azından. Kıvırtanlar da türemeye başlasa da boş ver.

İyi de terör, aynı gecede, aynı saatlerde altı erimizi acımasızca kurşunladı. Yani altı erimizi pusu kurarak hem de şehit ettiler. Bu ne ilk ne de son. Halkımızın burasına geldi, geldi ne demek dayandı.Ve canından olanların sayısı kırk binlere ulaştı.

Bu acımasızlığa da tepki göstermek gerekiyor attık. Aşırıya kaçmadan ve intikam duygularını bir kenara bırakarak. Bilmiyorum ama aklıma ilk gelen tepki:Şehit verdiğimiz günler bayraklar asılabilir. Gerçi devlet ve ordu bu konuda gerekeni yapıyor elbet ama nedense kökleri kurumuyor bir türlü. Köklü çözün olur mu, olabilir mi bilmiyorum ama artık olmalı gibi geliyor bana. Ülkemizi acılara boğan bu olay uzadı artık.

Hele şu son günlerde iyice azıttılar. Yıllardır süregelen bu acılara birike birike öfkeye dönüşebilir. Ülkemizde Kürt sorunu varmış. Olsa bile bu sorun kan dökerek mi çözülecek? Sorun çıkaran kim? Askerlerimizi şehit edenler kimler kimler?

Bence ülkemizin sorunu, üniter devlet yapısını, cumhuriyeti ve laikliği korumaktır. Batı ve ABD destekli olarak yaratılan bir sorun bu?. Besleniyor, destekleniyor. Böyle olmasa o uzun namlulu silahları neren bulacaklar? Atatürk’ün temellerini attığı ve ilkelerini yaşattığı bir ülke olmalıyız artık. Bunları hiçe saymak isteyenler , bu gerçeği görmeliler artık.

İsrail’ in bu yaptıkları yetmiyormuş Netanyahu bir de ordusunu kutlamış, teşekkür etmiş.Şimdi sormaz mısınız:

Netanyahu, neden yahu!...

Bu olayın, ya da katliamın ardında “One minute” olayı yok mu?. Bu bir öç alma duygusun çağrıştırmıyor mu?.. Baksanıza , gemiyi basan silahlı askerler ateş ederken “One minute” diye bağırmışlar(yeni bilgi bu). Tanıklar anlattı bunları.

Tepki olarak yapılan gösteriler de din ağırlıklı.Sanki yaşananlar bir din savaşıymış gibi . Dini değerler yerinde ve zamanında kullanılırsa daha gerçekçi ve doğru olabilir, kanımca.

Bu tür söylemler slogan gibi ve sık sık tekrarlanmazsa daha iyi olur. Bu en azından kutsal değerlere saygıdır.

Ne yazık ki ülkemizin düşmanları çoğalıyor. Yoksa çoğaltılıyor mu? Bereket “Kurtuluş”, ve “kuruluş onurumuz var. Ülkemiz bunları da aşar. Ama gidenler gittiği ile kalır. Ve ateş hep düştüğü yeri yakar.

Yıllarca Yahudi’lerle iç içe yaşadık. Hepsinin büyük kentlerde mahaleleri vardı.Ticaretle geçinirlerdi. Bulunduğum yerler olan Edirne ve Çanakkale’de ki Yahudi Mahallelerini hala anımsarım.

II. Dünya Savaşında Almaya’dan kaçan ülkeleri yine ülkemiz bağrına basmıştı.

Bunlar unutuldu mu, anlamak zor. Anlatmak daha zor.

Son kez sesleniyorum:

Netanyahu, neden Yahu!..

Sizin orda patlıcan kaça?

Yapma bize büle paça!..

 (Necdet TEZCAN)

En iyisi bir şiir okuyup açılalım:

KELAYNAK

Güz dönmesi ilkyaz hırkam

Sırtımda kalburüstü meyvalı ağaç

Burnumun ucunda avuntu burçlar

Aşkların küs dönümleri

İçimi içine çeken acun

Eşelenen külde iriyarı köz

Gemisi burnunda

Körfez gelinin

Sustuk susturulduk sat anasını yaz

Acının iriyarı gözleri fırıldak

Korkuluk kılığına son kelaynak

N. TEZCAN

Amerika’da yaşayan ve Amerikanca ve İsrail için gülen ses borazan sesi gibi geldi bana. Yok “İzin almak gerekiyormuş”, yok oterite” gibi yaklaşımlar üreten o kimin ve neyin adına ahkam kesiyor ki ? Hocaymış… Her taraf Hoca dolu be?...Bu uleması galiba. Ya da hocaların hocası galiba!.

Bu günlerde yine savaş boyutlarında katliamlar yine başladı. Binlerce insan katledildi. Çoluk çocuk, hastane demeden yağmur gibi yağan bombalar… Olaya katliam demek bile az olur. İsrailin yaptıkları akla vicdan sığmaz. Bir an önce Barış aranmalı, nereye kaçtıysa bulunmalı.

Barış gibisi var mı? Liderimiz boşuna “Yurtta Barış, Dünya’da barış”, dememiş…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.