“Her şey biter, Edirne bitmez…”
(Süheyl Ünver)
Bloklar farklı da olsa Ayhan Tunca ile aynı sitenin sakinleriyiz. Sık sık olmasa bile karşılaşır, ayak üstü de olsa, söyleşiriz.
Son görüşmemizde, her zaman olduğu gibi, yine koşuşturuyor, nerde ne var-değerli mi? Sorularına yanıt arıyordu sanki.İkisi dergi, üç yapıt bıraktı bana.Üçü de pırıl pırıl, gözalıcı ve dolu dolu.
Dergiler;
EDİRNE (36. Sayı-İlkbahar)
YÖRE (143. Sayı)
Kitap: OSMAN NURİ PEREMECİ –Hayatı- Kişiliği-
Ve
TUNA BOYU TARİHİ
Dergilerden, kısaca da olsa, söz etmiştim. Bu kez kitaptan söz etmek istiyorum.
Kaç Edirneli ya da Edirne’de yaşayan kaç kişi Peremeci adını duymuştur?
Bu konuda bir inceleme yapılmasa bile çok kişinin haberi yoktur, sanıyorum.
Bu yapıtıyla A.Tunca bu boşluğu doldurmuştur.
Bu büyüğümüzü tanımanın gerekçeleri var elbet.
Bulgaristan’dan kaçarak Edirne’ye yerleşmiş, yıllarca kentimize hizmet etmiş ve en önemlisi de “Edirne Tarihi”ni yazmış olmasıdır. 304 sayfa olan yapıt (Yöre Dergisi Yöresel Yayınlar Dizisi-8) kotarılmış, renkli olup, en iyi kağıt kullanılmış.
Ancak bu yapıtında yazar onun “Tuna Boyu Tarihi” öncelik vermiş. 15 Bölümden oluşan yapıtın,her bölümü ayrı ayrı ele alınmış. Bir uzun incelemeler yapıtı da denebilir.Böylece baş vurulacak önemli bir kaynak çıkmış ortaya.
Ve şunları yazarak, imzalamış:
“Sevgili dostumuz, meslektaşımız, değerli şair Necdet Tezcan’a, içten iyilik diloeklerimle… 10.6.2o12 “
Kitapta ekler, belgeler, Peremeci’ el yazısından ve konuşmaları ve fotoğraflar da var. Böylece daha renkli ve çekici olmuş kitabımız
İşte Peremeci’nin bir konuşmasından bir bölüm.:
“… Dedelerinizin vakitle yaptıklarını siz de kültür alanında yapınız.
Türk kültürün yine dünyada adı ve şanı olsun.
“Edirne Tarihi” yapıtını Trakya Umumi Müfettişi Generel Kazım Dirik bastırır.
Çeşitli dergilere yazılarını gönderen usta ve onun için yazılanlar da kitapta yer almış.
Edirne şairi Uluğ Turanlı Hoca’da onun için şiir yazmış. İşte şiirin son bölümü:
“Yalnız seng-i mezarda bilmedik kadrini
Her zaman andık, her zaman sevdik seni,
Yağmur yağdı, sel aktı, çamur oldu ama
Sen tertemiz kaldın, alnına tek kara düşmedi
Göğsünün üstüne kavuşturup güzel ellerini
Mutluluk içinde dünyaya yumdun nur gözlerini…
Uluğ Turanlıoğlu