ÜZÜLMEMEK ELDE DEĞİL

Ülkemizde toplumumuza yakışmayacak, halkımızın siyasi yapısını bozacak olaylara  tanık olduğumuzda üzülmemek mümkün değil.Yüz  yıllık cumhuriyet yaşantımızla böyle feodal yapıdan kaynaklanan sorunlar olmamalıydı.

Bakıyoruz bir aya yakın süre bir köyde meydana gelen bir cinayet sorunu bir türlü çözülemiyor.  Köyde aile bireyleri ve komşuları ağız birliği yaparak sorunun çözümünü engelliyorcinayeti gizlemeye çalışıyor.

Bu olayı bir onur meselesi haline getirip cinayeti çözümsüzlüğe yönlendirmek istiyorlar.Onlar için bu  yaklaşımları  işlenen  bir cinayet  bir evlatlarını kaybetmekten daha önemli  görüntüsü veriliyor.

Güvenlik güçlerinin yoğun çabası da bu sorunu çözmede şu ana kadar yeterli olmadı. Gözaltına alınanlarınçelişkili ifadeleri sorunun çözümünü engelliyor.Bu ülkemiz  ve demokrasimiz açısından ibret alınması gereken bir olay.

Olayın çözümsüz kalıp zamanla unutturulmak istenmesi kime yarar sağlayacak. Yasaların dahi yeterli olmadığı izlenimi verebilecek bu olay demokrasimiz için de çözümlenmesi zorunlu olan bir durum.

Toplumda yasaları saptırma girişiminin etkili olması,halkın yasalara karşı güvenini zedeler.Meydana gelecek yasa dışı olaylar” nasıl olsa gizlenebiliyor” endişesi yaratır.

Bu ve benzeri toplumsal olaylarda toplum yasaların gerçekleşmesine  her zaman yardımcı olmalı. Akrabalık ilişkileri  ve benzeri yakınlıklar yasaların gerçekleşmesine engel olmamalı.

Aksi durunda halkın kanunlara güveni zedelenir. Bundan da halkımız  en büyük zararı görür. Temennimiz en kısa zamanda faillerin ortaya çıkması ve gereken cezayı görmeleri.

---------------

FIKRA

AYIN KIRK BİRİ

Cemal Nadir Bursa’da özel bir okulda resim öğretmenliği yapıyordu.Uzun zamandır aylık alamayan üstada okul müdürü sordu:

“Bugün ayın kaçı.?

Üstat gülerek:

“Kırk biri efendim” dedi.

Müdür şaşkın:

“Ayın kırk biri olur mu? Der.

Üstat sıkılarak:”

“Vallahi kırk gündür maaş alamadık da…”