Edirne gittikçe önemi artan, bölgesinde örnek olacak bir turizm kenti olmaya en büyük aday.
Bunun sağlanmasında siyasilerimiz, işverenlerimiz, odalarımız ,demokratik kurumlarımız kısaca bu ilde ikamet eden herkes bu alanda,kentimizin turizm alanında gelişmesi için hizmette katkı yapmalı.
Kentimizin ulusal ve uluslar arası tanıtımında herkes destek vermeli. Başka illerde olduğu gibi kamuoyunun dikkatini çekecek ulusal düzeyde ses getirecek yeni tanıtım projeleri üretilmeli.
Bunlar her zaman kamuoyu ile paylaşılmalı,destek sağlanmalı. İşverenlerimiz gereksiz polemikleri, nemelazımcı tavırları sergileme yerine birbiri ile dayanışma içinde ve Edirne kalkınmasına kol kanat gerecek görüntüsü verilmeli.
Kentimizin tanıtımı bir iki firma sahibinin bugüne kadar sesi soluğu duyulmayan resmi ve özel kurumların sırtında olmamalı. Medya'da ve farklı etkinliklerde kentimizin tanıtımının çok yararı olduğu göz ardı edilmemeli.
İşverenlerimiz de bu tanıtımda her zaman önderlik etmeli. Ne yazık ki, bu alanda Edirneli işverenlerimiz yeterli gayreti gösteremiyor.”Armut piş ağzıma düş” anlayışı,”ben kendi işim bakarım” mantığı ile bu kenti kalkındıramayız.
Parlamenterlerimizden en küçük meslek kuruluşuna, burada yaşayan herkes kentimizin kalkınmasına katkı yapmak zorundayız.Yoksa bu yarışta başarılı olamayız.
Edirne konumu itibarıyla turizm için kalkınmasında “ şeker hazır un hazır “helva yapacak kişiler konusunda çaba gerekiyor.
İlimizde bu tür çabalarda bugüne kadar yeterli gayreti gösterilmedi. İmkanları bizden daha kısıtlı olan Anadolu kentleri turizm ve kalkınma alanında Edirne'yi aştı. Bu kentlere gittiğimizde bu farkı görüyor ve kentiniz adına üzülüyorsunuz.
Bu tür gelişme kentlerin tanıtımı için önemli bir araç olan futbol dahil her alanda olmalı.Bugün bakıyorsunuz Edirnespor Futbol Takımı 3. Ligden mücadele ediyor.Bizden daha az ekonomik imkanı olan Kırklareli ise 2. Ligi ortalarında bu bize yakışıyor mu?
Kırklareli'nin iki katı nüfusa sahip olan bir ilin sporda bu durumda olması ,bir futbol takımına gereken desteği veremediğimiz anlamına gelmiyor mu?
Bunu misal olarak verdim.İş adamlarımız,esnaflarımız ve diğer demokratik kitle örgütlerimiz kentin ortak sorunlarını sahiplenmede el ele vermelidir .Bunun için gerektiğinde kendi çıkarlarından fedakarlık yapmalı.Bu alanda çaba harcayanlara baktığımızda bir elin parmakları kadar yok.
Yıllardır Edirne'nin tanıtımında gayret gösteren ,bunun için çıkar beklemeyen rahmetli Ciğerci Bahri ve Arslanzade sahibi Arif Meriç' in çabasını diğer işverenlerimiz de gösterse Edirne adı daha geniş alana yayılacaktı.Bu tür tanıtımın ne denli etkili olduğunu başka illere gittiğinizde görüyorsunuz.Tanıtımda çabası olanlarla Edirne anılıyor.
Bulgarların kentimiz ekonomisine katkı yapması kimseyi aldatmasın. Bir gün o imkanlar da kesilir.Üstelik gelen yabancılar nedeniyle yerli müşterilerin ihmal edildiği, onların yüzünden esnafların fiyatlarını yüksek tuttuğu yönünde yakınmalar var.
Edirne ne yazık ki bölgede en pahalı il olarak biliniyor.Özellikle lokantalar bu alanda örnek oluşturuyor.
İşyerlerinde Bulgarca yazaılar görüyoruz Bu olsun,fakat yerli müşteri her zaman ön planda gürülsün.
Edirne halkı ve esnafları dikkate alınmadan yüksek kira karşılığında yerlerini başka illerden gelen esnaflara kiralıyor.
Bu bir anlamda yöre esnaflarının çalışma alanlarını daraltma anlamına gelmez mi?
Yetkililerce tüm bu konular dikkate alınıp bölge halkının yararı doğrultusunda gözden geçirilmeli
İş işten geçtikten sonra ah vah demenin yararı olmaz.
HERKES GÖREV ÜSTLENMELİ
FİKRİ YALIN