KURAKLIK ALARM VERİYOR

Son yıllarda ülkemizde olduğu gibi bölgemizde de su kaynakları,  bölgemize düşen yağışlar gittikçe azalıyor.Bölgemiz kuraklık tehlikesi yaşayan illerin başında geliyor .Şehre su sağlayan barajlar gibi yer altı suları da gittikçe derinleşip alt tabakalara iniyor.

Kuraklık  bölgemizde en çok tarımı etkiliyor.Daha önceki yıllarda bu aylar yağışın  daha çok  olduğu aylardı . Kuraklık sebebiyle tarlalarda ekim yapılamıyor.

-----------------

ERKİN, UYARIYOR

Eski DSİ 11. Bölge Müdür Yardımcısı Yüksek Makine Mühendisi Hüseyin Erkin’in çevre ve su sorunları konusunda çalışmalarını ve uyarılarını kapsayan Edirne’de Su Kültürü adındaki kitabı bu konularla ilgili olanların kısaca hepimizin okuyup ders çıkarması gereken bir eser.

Bölgemizde bu önemli konu boş, bir türlü gerçekleşmeyen vaatlerle çözümlenemez.

Hüseyin Erkin, kitabında sorunları belgelere dayanarak çözüm yolları önererek gündeme getiriyor. İlimiz böyle birikimi olan sorunları çözme konusunda uzmanlara çok ihtiyacı var.Onlardan yararlanmalıyız.

 Bu alanda görev alacaklarda işe göre adam yerine adama göre iş geçerli olmalı .Bu  sağlanmadığı  sürede bu konular çözümlenmedi ve çözümlenemez.

Kuraklık böyle devam ederse tarımda yaşanan sıkıntı yanında içme suyu sorunu da artacak.

Bunu dikkate alarak halk olarak su kullanımında dikkatli olmalıyız.Zira  yaşanacak  su kısıntıları herkesi etkileyecek. Halkımızın bu alanda dikkatli olmadığı ortada.Yetkililer defalarca su tasarrufu konusunda uyarı yapmalı.

Görünen o ki bundan sonra gelecek yağışlarla kuraklığın kısa sürede  biteceği beklenmemeli

Meriç-Evros-Marıtsa üçgeninde Su kültürü kitabı nedeniyle Hüseyin Erkin’i kutlarım.

Bölgemizdeki su meselesi en önemli sorunların başında geliyor. Kente su sağlayan barajların yanında yer altı sularından yararlanma da daha zora giriyor.

Doğanın su kaynakları sınırlı. Daha önceki yıllarda sondaj vurulduğunda yeryüzüne yakın yerde suya ulaşıldığı halde şimdi onun kat kat derininde suy çıkarılıyor. Bu su kaynaklarının gittikçe azaldığının tükenme noktasına yaklaştığının habercisi değil mi?

Gelişmiş ülkeler su konusunu en önemli gündem olarak kabul edip bu konuda gerekli önlemleri alıyor. Bizim ülkemizin bazı yerlerinde tarlalar bahçeler vahşi sulama dediğimiz, aşırı su kaybına neden olan yöntemle sulanmaya devam ediyor.sudan çok amaçlı kullanmayı gerçekleştiremiyoruz.

-------------

SUSUZ YAŞAM OLMUYOR

Suyun insan yaşamı için ne kadar elzem olduğunu ancak sular kesildiği zaman anlıyoruz.

Bir de su ihtiyacının tamamen karşılanamaz noktaya geldiğini düşünelim:

Su olmayan yerde insanların yaşaması mümkün mü?.

Evimizin musluğunda gereksiz yere kullandığımız su sadece bize zarar vermiyor. Aynı zamanda bölgemizdeki su kaynaklarının tükenmesine de sebep oluyor.

---------------

YER ÜSTÜ SU KAYNAKLARI TÜKENDİ

Su kaynaklarının her geçen yıl azaldığı gün gibi aşikar.

Nerede, daha önceki yıllarda su içtiğimiz ayazmalar dereler çeşmelerin tamamı , kurudu .

Büyük su kaynaklarının, barajların da su düzeyinin azaldığı biliniyor. Buna rağmen tasarruflu su kullanma konusu bir türlü halka benimsetilemiyor.

”Allah’ın suyu biter mi?” anlayışı ile hareket edip su kaynaklarımızı hovardaca kullanırsak kuraklığa davetiye çıkarmış oluruz.