EKMEKLE  OYNANMAMALI  

Halkımızın vazgeçilmez nevalesi sofrasının baş köşesinde yer alan yiyeceği ekmektir.Onsuz sofraya oturmayız.Ekmek adeta milli gıdamız gibidir.

Son yıllarda yaşadığımız ekonomik zorluklar en çok ekmeğimize yansıdı.Ekmeklerimiz küçüldükçe küçüldü adata el kadar bir kişinin yiyebileceği kadar küçüldü .

Bugün dar gelirli aileler her ferdi için günde en az iki ekmek almak zorunda kalıyor. Bazıları” Bu kadar ekmeği ne yapacaksın, çok ekmek tüketmek sağlık için zararlıdır” diye ahkam keserler.

Bu uyarı bazı kişilerce doğru  kabul edilebilir.Halka bu uyarıyı yapanlar insanlarımızın neden çok ekmek aldığını hesap etmezler.

Sofranıza koyacağınız başka gıdaları alacak gücünüz yolsa bunu ekmekle karşılamak zorunda kalıyorsunuz.

Bugün pahalılık nedeniyle dar gelirliler sofralarında ekmeği katık olarak kullanıyor.

Fiyatı artıp, gittikçe küçülen ekmeklerin pahalı olduğunu söyleyen vatandaşlara, geliri yerinde, tuzu kuru olanlar “Ekmeği daha da pahalılaştırmak lazım. Çöp araçları ekmek atıkları ile dolu. Ekmek israfı var onu önlemek için ekmek daha pahalı olmalı “diye gerekçe gösterdiğine tanık oluyoruz.

Kuşkusuz bazı zengin, sofralarında ve toplu yemeklerde,ziyafetlerde büyük oranda ekmek ziyan olur.

Böyle toplantılarda yesin-yemesin herkesin önüne konan yiyeceklerin bir bölümü maalesef çöpe gidiyor.

Bu bir yana dar gelirlilerin mutfağında böyle dar zamanlarında aynı israf yok. Bırakın diğer yiyecek ihtiyaçları ile sofralarını donatmayı, halk  ekmeğini de karşılamada zorlanıyor.Hesap kitap ortada...

Asgari ücret ve altında geliri olan bir ailenin böyle fiyat denetiminin olmadığı bir dönemde nasıl sağlıklı yaşamını sürdürsün?

Bu ailelerin sofralarında en önemli,vazgeçilmez gıdası ekmeği oluyor.

Halk ekmek de sağlanamaz duruma gelirse,o zaman ülke yöneticileri şapkasını öne koyup yeniden bunun nedenlerini düşünmeleri gerekir.

Açlık, insan sağlığını tehlikeye attığı gibi toplumun düzenini, barışını da zedeler “Aç ayı oynamaz” diye bir söz vardır.

Ne yazık ki ülkemizde devam eden son ekonomik sıkıntıları en çok dar gelirlilerin mutfağını ,fakir fukarayı olumsuz etkiledi,yiyeceklerini karşılayamaz duruma getirdi.

Bakıyorsunuz, çarşı pazara giden dar gelirli vatandaşlarımız pazar tezgahlarındaki ve marketlerdeki fahiş fiyatları gördüğünde ihtiyacı olan yiyecekleri alamadan geri dönüyor.

Bazıları pazarların dağılım saatlerini, marketlerin göstermelik bol doksan dokuzlu fiyat indirimli zamanını bekliyor.

Ülkemizin diğer sorunları çözüme kavuşur. Yöneticilerimiz her şey yana halkı ekmekten mahrum edilmemeli.

--------------

FIKRA

TELAŞA GEREK YOK

İki Karadenizli uçağa binmiş. Uçak havalandıktan sonra motorunun biri arızalanmış.Pilot bu durumu anons etmiş.

-“Uçağımızın bir motoru bozulmuştur.telaşa gerek yoktur”.

Aradan bir süre geçtikten sonra ikinci motor da bozulmuş.

Bunun üzerine. Temel Dursun’a dönmüş:

“Dursun desene geceyi burada geçireceğiz”