KIRKPINAR GÜLLERİ AÇINCA…

Kırkpınar gülleri bu yıl da bir kez daha ve bir haftalığına açıverdi. Sarayiçi kımıl kımıldır şimdi. Çevirme kokuları buralara değin gelmese de geliyor gibi sanki. Kırkpınar şenlikleri yani güreşler Cuma günü başlar , Pazar sonlanır. Bu güreşlerin kendine özgü yanları ve kategorileri var. Kıspet, yağ, çayır… Yaşayan ve yaşatılan bu geleneğin organizatörlerini ve en başta Edirne Belediye'sini kutluyorum
Ben bu güzel günlere şiirlerle katkıda bulunmayı yeğledim.
Önce Edirne aşığı rahmetli Uluğ Turanlıoğlu'dan:
KIRKPINAR'DA EDİRNE'DE
Saray'ında güller biter,
Bülbülleri yanık öter,
Kırkpınar'da Edirne'de.
 
Bayrak bayrak zafer yolu,
Trakya ile Anadolu
Kırkpınar'da Edirne'de.
                       
Nefes almış Sultan Mehmet,
Gök kubbeden yağmış rahmet,
Kırkpınar'da Edirne'de

Şükrü Paşa nöbet bekler,
Haytan ona tüm melekler,
Kırkpınar'da Edirne'de.
...
Davul zurna Çalınmakta,
Şanlı çağlar anılmakta,
Kırkpınar'da Edirne'de
 
Naralarla yer gök inler,
Rüzgar eser, ruh serinler
Kırkpınar'da Edirne'de

Garip aşık dile gelir,
Şeyda bülbül güle gelir,
Kırkpınar'da Edirne'de
 
Sevgililer bakışırlar,
Birbirlerine yakışırlar,
Kırkpınar'da Edirne'de
 
Gür Tunca yanar her akşam,
Sinan'ı anar her akşam,
Kırkpınar'da Edirne'de
Ve   de:
“Edirne köprüsü taştan,
Sen çıkardın beni baştan.”
Kırkpınar'da Edirne'de
Uluğ TURANLIOĞLU