HIDIRELLEZ VE 1 MAYIS…

Halkla bütünleşmiş önemli bir gün: HIDIRELLEZ

Efsaneye göre,, Hızır ve İlyas Peygamberlerin buluştuğu bir gün.  Artık yaz aylarının başladığı bir dönüm noktası.

Yine efsaneye göre işte bu gün Babafingo sudan çıkacak ve Roman halkını kurtaracak… mış. Bu nedenle olmalı, Romanlar büyük bir ateşle günü karşılarlar ve Kakava Şenlikleri başlar.

Ve altı mayıs Sabahı erkenden dere kenarlarında toplanıp eğlenmeye başlarlar. Suya ayaklarını sokmalar, hava uygunsa suya girip yıkanmalar… Sonrası, şenlik şölen. Kırklareli ve Edirne’ne en güzel ve hareketli biçimde kutlanır bu günler, yarışmalarla ve davul zurna ile varsıllaştırılırdı.

Sonra da Çeribaşı seçimleri  v.b

Böyle günlerde çocukluk yıllarım elimi tutar ve beni o günlere sürükler.

O gün gelince sabah erkenden kırlara çıkardık. Hem de cümbür cemaat.  Azıklar sepetlenir, eğlenceler gözden geçirilirdi. Sabah erken kalkmayanlar uyandırılır, ısırgan otuyla bacaklar yakılırdı.

Bizimkiler , şimdilerde imara açılan asmaları kurumuş bağlık bölgeye giderdi. Çünkü orada (Künk) denilen içilebilecek ince bir su akardı.

Hemen en büyük ağaçlara büyük salıncaklar kurulur, genç kızlar sallanır; ayrıca ip atlanır, top oynanırdı v.b

Biraz uzakta toplanan delikanlılar özellikle kızları izler, içki sigara içer çok zaman kavga çıkarırlardı.

Zamanı gelince azıklar açılır, karınlar doyurulur, sonra yeniden eğlence başlardı.

Karanlık basınca “herkes evine, köylü köyüne, kimin evi yoksa…” diye diye , herkes evinin yolunu tutardı.

Gel zaman git zaman çoğu toz oldu. Sürdüren yerler de var elbet.

Bir mayıs kutlamaları da olurdu. “Bahar Bayramı” denirdi o zamanlar. O gün resmi tatil olurdu.

İlkokul  üçüncü sınıfta olmalıyım.

Öğretmenlerimiz bir Mayıs’ı okulca kutlayacağız demişlerdi.

Altı mayıs sabahı erkenden toplandık kumanyalarımızla. Bütün öğrenciler, gelmişlerdi. Bekle bekle öğretmenler yok. Sonunda gezinin iptal edildiği söylendi. Ancak, kimse dağılmadı. Daha büyük çocuklar yönetimin yollara koyulduk. İlçeye  5 Km. olan köye doğru.

Orda ne yaptık, ne zaman geriye döndük. Hiç anımsayamıyorum.

Sonra ne ya da neler oldu, onları da unutmuşum. O köyün yakınlığı ve korusu ilgi çekmekteydi. O koru sonradan yok edilmişti. Ve ben iki yıl o köyde öğretmenlik yapmıştım. (Develi Köyü-ı960.1962)

Yani o köye öğretmensiz gittik.

Böylece 1 Mayıs'ı kutlamıştık.

Bir de son yıllara bakalım: Onu da siz yapın artık!..