Güzel bir bahar günü… Masmavi gülümseyen bir gökyüzü. Yemyeşil bir doğa… Yani yeşille mavi arasında bir gün.
Yolumuz Edirne Atatürkçü Derneği’ne düştü.
Bir nedeni vardı elbet. Yerel basın ve telefon zinciri aracılığı ile gündeme gelen bir yardım toplama çalışması başlatılmıştı. Eşim bir şeyler bohçaladı.
Kaleiçi’de tarihin tanığı bir bina..Ahşap ve üç katlı bir bina.. İsmet İnönü bile 1952 yılında bir gece binanın ikinci katındaki bir odada konuk olmuş.
Salih Bozok ve Makbule Hanım’da bu binada konaklayanlar arasında.
O zamanlar Dernek Başkanı Ahmet Yürük binayı gezdirirken söyledi bunları.
Şunu da eklemeden edemiyorum. Bir eski öğrencimiz olan Sn. Başkan bizi büyük bir sevgi ve ilgi ile karşıladı. Orada bulunan iki meslektaşımız da aynı ilgiyi gösterdi, sağ olsunlar.
En üst katta bir dershane ve bir kitaplık, yer alıyor. Bodrum katta da bir sevimli konferans salonu, seksen kişilik. Bizi en çok etkileyen ilgi ve sevginin yanında bir güzel bahçe. Bir bölümü yarı kapalı. Tam hava almak için. Şimdilerde o bölümü çimlendireceklermiş.
Yani yeni bir anlayış, yeni bir hareket ve çaba.
İşte bunlardan biri de “İhtiyacın olmayanları getir, ihtiyacı olanlara aktaralım”Kampanyası.Halkımızın ilgi göstermesi ve yardımcı olmasıyla güzel bir örnek oluşturacak bu kampanya; inancındayım.
Beklentilerinden biri de üye sayısını çoğaltmak. Güçlü olmanın bir yolu da bu zaten. Hizmet vermenin sayısal bütünlüğü sorunları aşmada önemli bence de.
Bu güzel hareketi bir şiirimle desteklemek istiyorum.
ATATÜRK’E DÖNÜŞÜM
Kurşun,
Tank, tüfek… düşman
Bu yüzdendi doğuşun
Kurtuluş ve kuruluş
Atatürk’e izdüşüm
Benzi sarı yapraklar
Yorgun ve hasta ülkem
Sınırsız elem, sonsuz acı
Ne bitimsizdi sonbaharım
Atatürk’e güzdüşüm
Güçlükleri aşınca
Parladı gözlerin
Tutsak ülkelerin gözlerinde
Özlem özlem
Patladı suskun dağlar
O’nu her görüşüm
Serpildi Cumhuriyetle yüreğim
“Özgürlük ve bağımsızlık karakterim…”
Yürekler mangal şimdi
Atatürk’e dönüşüm
N.T