Geri sayım sürüyor; sandık iyice göründü.
Adaylar, yanlarında partililer ve destekçileriyle birlikte mahalle mahalle, köy köy gezip oy istiyor.
Bu yöntem en eskisi…
‘’Ben şu partiden milletvekili … sıra adayıyım. Oylarınıza talibim. İstekleriniz, beklentileriniz nedir?’’ sorusu sonrası vatandaşları dinleyip, birer çay ısmarlamak ve notlar almak…
Seçim sonrası genelde vatandaş vekillerin bir daha kendilerini arayıp sormamasından, kendilerine ulaşamamaktan yakınıp durur.
Günümüzde oy isteme yöntemlerine eklenen internet üzerindeki sosyal paylaşım alanları etkili oluyor. Genç ve orta yaşın telefon ve bilgisayar başında geçirdiği sürelere bakılınca en etkili yöntemlerden olduğu su götürmez.
Bu arada afiş, bilboard ve el ilanları da kullanılan yöntemlerden.
Adaylar ve ekipleri çalışa dursun birde Türkiye’deki genel temayül var. Bu rüzgar lokal siyaseti kökünden etkiliyor.
Edirne’de gecesini gündüzüne katıp çalışan aday, Türkiye genelindeki eğilimin önünde durmakta zorlanıyor.
Görüştüğüm bazı kişilerin TİP adını sıkça söylemeleri dikkatimi çekti. TİP yani Türkiye İşçi Partisi. Genel Başkanı Erkan Baş sol tanjantlı TV’lerde sıkça konuştu. Son olarak BBP Başkanı Mustafa Destici’nin kendisi ile ilgili ‘’Tito artığı’’ yakıştırması gündeme oturdu.
Erkan Baş, söylemin Balkanlardan göçen herkesi kapsadığını savunarak, tepki gösterirken kamuoyunda da söylem tartışılır hale geldi.
Seçim sürecince sanatçı vekil adayları, solda söz sahibi olması ile dikkat çeken TİP, bu ani gündem değişikliğinden oy anlamında fayda bulacak mı? Onu seçimlerde göreceğiz.
Edirne’de ve Trakya’nın diğer il ve ilçelerinde çok sayıda Balkan gömeninin yaşadığı dikkate alınmalı.
Bir de tepki oyları olacaktır.
Adayı beğenmeyen, partisine kızgın kişilerden de oy kaymaları olabilir.
Seçim gecesinde en çok dikkat edeceğim sonuçların başında TİP’in Edirne’de ne kadar oy aldığı olacaktır.
Çok sayıdaki kişi TİP konusunda olumlu konuşuyor. Bakalım bu konuşmalar sandığa gidince değişecek mi? Yoksa kararlı şekilde oya mı dönecek.
Edirne’de seçim sürprizi olur mu? Sorusunun cevabını genellikle ‘’hayır’’ olarak alıyorum. Beklenen oy kaymalarının olması. Bunu görmemize de az kaldı.
CUMA SENDROMU
Cuma malum Müslümanlar için kutsal bir gün. Cuma namazı için çok sayıdaki mümin camilerimizi dolduruyor. Kaçınılmaz olarak çarşı ve sokaklar kalabalık oluyor.
Buna alışkınız. Belli bir saatten sonra trafikte, sokaklardaki insan kalabalığı da normale döner.
Ancak, Bulgaristan’dan gelen günü birlikçi dediğimiz kişilerin oluşturduğu kalabalık geç saatlere kadar sürüyor.
Cuma pazarının kurulduğu alanın etrafı, 25 Kasın Stadının etrafı, Bostan Pazarı mevkii ve Kaleiçi araç kuyruklarının yaşandığı yerler.
Kuyruk Bostan Pazarından başlıyor. 25 Kasım’dan devamla, Kaleiçi (Sinagog yanı) Londra asfaltına girişe ve Londra Asfaltında sürüyor. Normalde 2-3 dakika sürecek yol 15-20 dakikada geçilebiliyor.
Bu bölgelerde özellikle Cuma günleri trafik ekiplerinin görev yapması hem kargaşayı önleyecektir, hem de olası ambülans ve itfaiye araçlarının geçmesine yardımcı olacaktır.
Artık Edirneliler Cuma günleri bu bölgelerde gerekmedikçe bulunmamaya özen gösteriyorlar.
Bulgaristan’dan ve birazda Yunanistan’dan gelenlerin Edirne’ye mutlaka katkıları var.
Ancak eksiğimiz yıllardır hiçbir belediye başkanının başaramadığı katlı otoparktır. Katlı otopark yollara parkları ortadan kaldıracağı gibi belediyemize gelir de sağlayacaktır.