ŞİİRLİ YAZILARDAN…

DAHA

Güzünlü bir eylül akşamına

El salladım dalından kızardı

Yalaza çekmiş uçuk güneş

Orama burama değince

Köpeklerin saltanatıydı

Ev içi anıtı başköşe

Mendil satan çırpıları küslerim

Öyle değil böyleyim işte

Üşengeç bir buluta yoz güvercinler

Postalarım

Yalınayak kıyıların

İz deposu lavından

Küresel lokmalara ne diyorlar

Unuttum

Sınırsızmış şımarık şebboyların

Doyumsuz sevdaları

Karada havada denizde sıcacık kumlar

Bir kırmızı karanfil solarken yakalandım

Ağrılarına el koydum büyük şehir kentimin

Isırılmış bir elmaydı

Sana sunulan gülüşüm

Yoksul daha yoksulken

Varsıl neden

Hep daha daha

Vize-N. T

Sonbahar geldi ya şiirde istenir artık diye düşündüm.Bu nedenle bu süre içinde şiirlere daha çok yer vermeyi düşünüyorum. Arabın yalellisinin bizi de etkilediği şu günlerde, Suriye sınırında görülmemiş olaylar yaşanıyor. Atatürk’ün sözleri aklıma geliyor nedense. Ne demişti ‘Yurtta Barış dünyada barış’ Barış ama nasıl barış, onu da belirlemiş ‘ Ne kimseden bir karış toprak isteriz, ne de kimseye bir karış toprak veririz. ‘ Bu ilkelere uyulduğunda ancak barış korunabilir, yaşatılabilir.

Bir kiraz hünnap gördüm. Her gün yanından geçerken gözlerime bayram yaptırıyorum. Çünkü , her dalı meyve. Duruşları minik öbekler. Fotoğrafçılara ve ressamlara ve fotoğraf sanatçılarına sesleniyorum: Nerdesiniz Bu güzellikleri nasıl görmesiniz, diye bir uyarım olacak bu kez. Anladığım; bilgisayarım artık sorun çıkarmaya başladı

Baksanıza, güz artık iyice kapıda: “Yine hazan mevsimi geldi/Yine yapraklar rüzgarların peşi sıra gidecek..” şarkısını becerebilirsek, söylemenin zamanı, sanıyorum. O aşırı sıcaklar tası tarağı topladı gitti çoktan. Son baharın sarı toplarıyla yüz yüzeyiz arık: “Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok..” diye iç geçirip avuna biliriz artık.

Sorunlar mı var. Elbette olacak. Sorunsuz yaşam olmaz. Bir tek yanlış var, sorunlar kırmızı çizgiyi bile tanımıyor. Sınır vicdan hak getire.

Bence başta liderler bu mevsimde doğaya çıkmalı. Ne varsa orda var. Stres atmanın bir yolu da doğa ile bütünleşmek değil mi? Apartman ormanları ekime dikime yer bırakmayacak neredeyse. Her şeyi ithal etmenin iyi bir yol olmadığı ortada. Kentsoylu dolarlar da böyle giderse o klasik yakıştırmayı gel de söyleme:”Ne olacak halimiz!”