“İstanbul’da Boğaziçinde, Bir fakir Orhan Veli’yim/Tarifsiz kederler içinde…”
Eee, İstanbul deyince Orhan Veli , Yahya Kemal, Ahmet Haşim ve diğerleri akla gelen ozanlarımızdır. Daha ne çok şeyler akla gelir elbet.
Ancak 31 Mart’tan sonra ertelenen Büyük şehir belediye başkanlığı seçimleriyle yattık kalktık. Gerilimli günler yaşadık. Sonunda 23 haziran yani yeni seçimlerin yapılacağı gün geldi çattı. Bu arada söylenenler, yazılıp çizilenler incir kabuğunu doldurmasa da ortamı daha çok gerginleştirdi diyebiliriz.
Sonunda seçim günü Millet İttifakı adayı 13-14 bin oyla seçilmişti, Cumhur İttifakının itirazi nedeniyle bilindiği gibi, YSK yeniden seçim kararı İstanbul demek Ülkemizin 6’da biri demektir. Boğazıyla, doğal güzellikleriyle dünyanın gönlündedir.Koca kente nazar değer mi bilmem ama gerçekten güzellikler toplamı bir kent. Türkiye’mizin onuru ve gururu. Gerçi beton ormanları da giderek artsa bile İstanbul yine İstanbul gibi İstanbul'dur. Tarihi derinliği ve sorumluluğu ile hala nefes almakta.
Seçimler bitti ve sonuçlandı. Asıl güzellik bundan sonra da devam etmeli. Çünkü ne demişler: güzelin de güzeli var.Gerçi yarınlar neye gebe henüz belli değil…Seçim nasıl sessiz sedasız ve olaysız geçtiyse; bundan sonrası da umarım öyle olur “Yine seçim arefesindeyiz. Henüz günü belli değil ama yakındır. Normal koşullarda 2023 haziran ayında ama erken ya da baskın seçim de olabilir… Nasıl olursa olsun, demokrasinin en önemli özelliği seçim ve sandıktır.
İÇİMDEKİ BAŞKENT
Doğma büyüme utangaç bir ilçeyim
Sevmek köpürür taşar içimde
İz bırakmadan karda
Yürüyemem ki
Çelişkili sakalıyla akşam
Çöreklenir kaldırımlara
Karartır yüzünü sevda yeline
İstanbul’a döner kasabam
Kır çiçeğimin ucundayken yaz
Kırık dökük bir masayım
Alır saklarım kendimi
İçimdeki kente
Kurtuluşa mı açarım
N.T