Yaşadığımız deprem felaketinin ardından, herkes günlük hayatına dönmeye başladı.
Hayat şartları bazı acıları unutturacak kadar ağır.
Devletimizin eli deprem bölgesinde olduğu ve gerekeni yaptığı için hayat diğer kentlerde normale dönmeye başladı.
İnsanlar tekrar ticaret-siyaset- geçim derdi gibi konularla ilgilenmeye başladı.
Tabi durum Edirne'de de böyle.
Uzun süredir kentte azlığını hissettiren Bulgar turistler, deprem nedeniyle uzaktan eğitime geçen üniversiteler nedeniyle bir anda boşalan kent esnafı ve ticaret erbabını kara kara düşündürüyor.
Ne olur, nasıl gider bilmiyoruz.
***
Edirne'de esnafın alıştığı bir Bulgar turist yoğunluğu var.
Yeni yıl ile birlikte bu yoğunluk azalarak sıfıra kadar düştü.
Hafta sonu, özel günler vs. bazen yüz güldürecek türde hareket oldu.
Ancak, alışılan yoğunluk maalesef yok!
Buna Bulgaristan gümrüğünde alındığı iddia edilen 'önlemler-sıkılaştırmalar' mı sebep oldu, bizim esnafın fiyat politikası mı oldu, yoksa ülke genelindeki artışlar mı neden oldu bilmiyoruz?
Bildiğimiz bir gerçek şu, esnafın gözü yollarda.
Ülkemizde adına enflasyon dediğimiz olgu, bazen bugün aldığımız ürünü yarın bir miktar daha fazla ödeyerek almamızı bizim hayatımızda normalleştirdi.
Ancak buna yabancı olan Bulgar halkı garipsemiş- hatta kazıklandığını düşünmüş olabilir.
Bu senaryolardan birisi.
Bir diğeri gümrükte eşyalarının çok sık arandığı, fazladan aldıklarına vergi istenmesi vs.
Bu da yerine göre uygulanmalı.
Önceki gün Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sezai Irmak'ta bu konuda yerel gazetelerimize bir beyanat vermiş.
Bulgar turistlerin gelmediği, deprem sebebiyle üniversite öğrencilerinin de kenti terk ettiği ve esnafın iki aydır işlerinin olmadığı yönünde.
Yukarıda yazdıklarımın hepsinin mantık çerçevesinde olabilme ihtimali var.
Ancak kimse esnafa 'şu kadar Bulgar turist Gelecek' diye bir söz vermedi.
Bunu da unutmamak gerek.
Tabi ki sürdürülebilirlik çok önemli.
Yazılarımızda defalarca fikrimizi söyledik.
Bana soracak olursanız yeni yılın ardından hava şartlarının da etkisiyle komşu ülke vatandaşlarının Edirne'ye gelişleri yavaşladı.
Kış ayları mevsimsel olarak insan üzerinde oldukça etkili.
Kendimizden biliyoruz, güneşi görmeden çarşıya-pazara gitmeyiz.
Yine de hatırlatmakta fayda var.
Fiyat politikası, fiyat tarifesi, kibarlık vs. bunlar çok önemli.
Yoksa gelirken kıymetini bilmediklerimizin, daha çok yolunu gözleriz.