Tasarrufu önce Belediye yapmalı

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Trakya’da kuraklığın etkili olduğunuTrakya son 91 yılın en kurak mevsimini yaşandığını belirtip, Edirne halkına suyun tasarruflu kullanımı için çağrı yaptı.

Herkesin su tasarrufuna azami dikkat etmesini bir kez daha önemle hatırlatmak istediğini ve suyun çok yaşamsal olduğunu ifade eden Gürkan, Paşa Çayırı’nda daha önce 10 metrede su bulunduğunu ancak şimdi aynı yerden su çıkarmak için 85 metreye inmek gerektiğini söyleyerek, yeraltı sularının da azaldığını ortaya koydu.

Buraya kadar her şey doğru, doğal.

Evlerimizde kullandığımız sularla araç yıkamama, bahçe ve tarımsal amaçlı vahşi sulamadan biran önce vazgeçmek gerektiğini söyleyen Gürkan, verdiğini bir istatistik ile çok ilginç ve traji komik duruma dikkat çekti: ‘’Şebeke suyunun yüzde 46’sı kayıp’’

Gürkan’ın açıklamasına göre,Edirne’ye günde yaklaşık 50 bin metre küp su veriliyor. Kişi başına verilen su miktarı günlük 263 litreymiş.Bu oran İzmir’de 170 litre, Ankara’da 180 litre, İstanbul’da 190 litre…

Ayda da 1,5 milyon metreküp suyu Edirne’yeverdiklerini ancak tahakkuka bakıldığında bu miktarın 750 bin metreküpünün abonelere ulaştığını söyleyen Gürkan, şebekeye verdikleri suyun yüzde 46’sının şebekede kayıp olduğunu itiraf etti.

Yani her 100 litre suyun 46 litresi aboneye ulaşamadan, şebekede zayi oluyor.

Gürkan, vatandaşlardan suyun tasarruflu kullanımı çağrısı yaptıktan sonra şebekede neredeyse suyun yarısının kayıp olduğunu itiraf etmesi ilginç.

      Belediye zamanında şebekeyi yenileseydi barajlardan bu kadar su çekilmesine gerek kalmayacaktı. Şebekeye verilen su yüzde 46 daha az olacaktı.

Bu yılların ihmali. Sadece Recep Gürkan’ın değil, gelmiş-geçmiş belediye başkanlarının vebali var bu işte…

Şimdi şebeke-alt yapı çalışmalarının ne kadar isabetli olduğu bir kez daha anlaşılıyor. 

Şebekenin tamamen yenilenmesi haline yılda 18 milyon metreküp su yerine Edirne’ye yılda 12 milyon metreküp suyun yeteceğini belirtiliyor.

Vatandaşlardan tasarruf istemek/beklemek iyi güzelde her şeyde olduğu gibi savurganlığın önlenmesi en üstten başlamalı. Suyun iletilmesinde savurganlık yapan belediyenin vatandaştan tasarruf beklemesi ne kadar gerçekçi, gelin bunun cevabını siz verin.

Komşu ayağını çekti

Edirne’de yaptıkları alış-verişle esnafın yüzünü güldüren Bulgarların PCR testi zorunluluğu nedeniyle gelişleri iyice azaldı.

Yabancılara, Corona virüsü testi yaptırmış ve negatif sonuç almış olmaları zorunluluğu getirmesi üzerine cadde ve sokaklarında çok sayıda Bulgar plakalı araçların dolaştığı Edirne’de son yılların en sakin günleri yaşanıyor.

Görüştüğüm, ETSO Yönetim Kurulu Üyesi KutelNalçakan,  yılbaşı öncesi  Bulgarların Edirne’de önemli miktarda alış-veriş yaptıklarını hatırlatarak, Sağlık Bakanlığı’nca Türkiye’ye giriş yapan tüm yolcuların son 72 saat içinde PCR testi zorunluluğu getirilmesine bağlı olarak Bulgarların gelişlerinin iyice azaldığını ve alışık olunmadık şekilde Edirne’de Bulgarların ve Bulgar plakalı araçların görülmediğini ifade etti.

Nalçakan,  zorunluluk nedeniyle ticaretle uğraşanların test yaptırarak geleceklerine inandıklarını, ancak günübirlik gelip, hem gezme, hem de alış veriş yapmayı planlayanları engelleyeceğini belirtiyor.

Bulgaristan’da PCR testinin 90-120 leva arasında fiyatla yapıldığı belirtiliyor. Testin geçerlilik süresi 72 saat, sonrasında testin yenilenmesi gerekiyor.

Sadece maddi değil, hastaneye gidip test yaptırmak, sonrasında test sonucunu almak gibi işlerle de uğraşı lazım.

Bütün bunları dikkate aldığımızda Bulgar komşularımızın yeniden Edirne’yi doldurmalarına ve esnafın yüzünün gülmesi için Coronavirisün etkisini iyice kaybedip, ülkemize girişlerde normale dönülmesi şart gibi…

Corona öncesinde Yunanistan ve Bulgaristan’dan günü birlik Edirne’ye gelen 100’lerce Yunanlı ve Bulgar alış-veriş yapıp, restoran, cafe, lokanta gibi yerlerde yoğunluk oluşturuyordu.

Suriye’de yapılan hava saldırısı ve 33 askerin hayatını kaybetmesi sonucunda 27 Şubat 2020’de, ‘’Türkiye Avrupa sınırında mültecilerin geçişini durdurmayacak’’ açıklaması üzerine binlerce düzensiz göçmen ve mülteci Pazarkule Sınır Kapısı ile Yunanistan’ın Kastanies Sınır Kapısı arasındaki tampon bölgeye gelmişti. Sonrasında yaşanan olaylar sonrasında sınır kapatılmıştı.

Yunanlıların Edirne’ye gelişleri böylece durmuştu.

Şimdide, özellikle kurda yaşanan artışlar sonrasından market, giyim, inşaat, mobilya malzemeleri dahil hemen hemen her ürünü alarak ülkelerine götüren Bulgar vatandaşları ise Türkiye’ye seyahat edenlere PCR Testi zorunluluğu nedeniyle, gelişlerini sonlandırdı.

Edirne’ye 1,5 saat mesafedeki Filibe ve Varna gibi büyük kentleri ile Haskova, Yanbolu,  Eski Zagra, Kırcaali ve Burgaz gibi kentlerden hafta sonları 10’larca otobüs ve minibüs ile 100’lerce otomobille gelen Bulgarlar, Edirne ekonomisine büyük katkı sağlıyordu.