GÜĞÜM VE TENEKEYLE MÜZİK

    Edirne Roman Dernekleri Federasyonu ve Edirne Roman Müzisyenleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından başlatılan "Geleceğimiz Müzik" projesinin 'Rol Model Sanatçı Atölyesi'nin konuğu Samet Sertol oldu. Kentteki bir tesiste düzenlenen programda Sertol, roman gençlere hayat hikayesinden ve tecrübelerinden bahsetti. Roman gençlere müzikte eğitimin çok önemli olduğunu aktaran Sertol, vuruş usullerinin kesinlikle eğitimle öğrenilmesi gerektiğini söyledi.
    ''DAVUL, ZURNA KÜLTÜRÜNÜN KÖKENİ TRAKYA'DIR''
    Davul, zurna kültürünün kökeninin Trakya olduğunu belirten Sertol;  “Asma davul görüldüğü gibi sanıldığı gibi basit bir müzik aleti değildir. Bizler hep büyük üstatlarımızın yanında yetiştik. Rumeli TV'de başladım. Ondan sonra Latif Doğan ve değerli pek çok isimle çalıştım. Davul, zurna dediğimiz zaman bu kültürün kökeni Trakya'dır. Bu konuda Lüleburgaz özellikle en başta gelir. Davul, zurna kültürü çok farklı bir kültür, bir sanat eseridir. Nasıl bir Türk Sanat Müziği ölmüyorsa, her zaman dinleniyorsa davul, zurna da hiçbir zaman ölmeyecek bir kültürdür.'' dedi.
    ''KİMİMİZ Polobet DE GÜĞÜM, KİMİMİZ DE TENEKE''
    Sertol, küçük yaşlarda arkadaşlarıyla beraber güğüm ve tenekeyle müzik yaptıklarını aktararak; ''Biz küçük yaşlardan beri hep büyüklerimizden bir şeyler kapmaya çalıştık. Bir Selanik Türküsü çalmayı öğrenmek için ustalarımızdan para almazdık, para vermeye çalışırdık. Bu kadar bizim için duyguludur. Biz küçük yaşlarda mahallelerde tenekelerle başladık. Arkadaşlarla toplanırdık. Kimimizin elinde bir güğüm, kimimizin elinde bir teneke. Davul bizim için büyük bir sevdadır. Çekirdekten gelmeyiz diyebilirim. Daha sonra babalarımızın davullarını alır, onları çalardık. Bizim için büyük bir sevda, büyük bir aşk oldu.” ifadelerini kullandı. 
    ''EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ''
    Eğitimin genç müzisyenler için çok önemli olduğunu ifade eden Sertol; “Eğitim şu anda genç müzisyenler için çok önemli. Biz nota ile yetişemedik. Alaylı yani kulaktan dolma, duygularımızla bir şeyler öğrenmeye çalıştık. Kulaktan dinleyerek, görerek yetiştik. Ama usuller var, vuruş usulleri var bunlar eğitimle öğrenilecek. Zamanımızda da bunları öğrenmek için imkânlar var. Bizim de hala çok öğrenecek şeyimiz var. Bizim için müzik sonsuzdur.” şeklinde konuştu.