Trakya Üniversitesi Sağlık Kültür Dairesi'nde 2013 yılında kurulan Balkan ve Gösteri Sanatları ve Halk Oyunları Koordinatörlüğü, bölge kültürünü geliştirmek için sayısız hizmetler yapıyor.
Sağlık Kültür ve Daire Başkanlığı, Trakya Üniversitesi'nin sosyal ve kültürel faaliyetlerini yürüttüğü bir daire başkanlığı oluyor. Üniversitenin panelleri, sempozyumları bu daire başkanlığınca organize ediliyor. Burada yapılan kültürel etkinliklerde her birimde çalışan öğrenciler var. Ayrıca birimlerde çalışan yardımcı öğrenciler de bulunuyor.
80 ÖĞRENCİ TOPLULUĞU VAR
Trakya Üniversitesi'nde kültür toplulukları Sağlık Kültür Daire Başkanlığı'na bağlı. Bu birim, adından da anlaşılacağı gibi kültür ve spor ile ilgileniyor. Kültür Dairesi'nde 80 öğrenci topluluğu bulunmakta. Üniversite'de kurulan Beşiktaşlılar Kulübü dahi bilimsel. Bunun da başında akademik danışman oluyor. Tüm birimlerin başında akademik danışman var. Burada bilimsel çalışmalar yapılıyor. Eğitim, öğretim yılı süresince bu etkinlikler devam ediyor. Trakya Üniversitesi'nin binalarına veya duvarlarına her yıl beş binin üzerinde afiş asılıyor.
4-5 ADET TİYATRO TOPLULUĞU VAR
Asılan bu afişler bazen kongre, bazen sempozyum bazen de öğrenci toplumluklarının afişi oluyor ki bu yıl eğitim sezonunun başı olduğu için öğrenci topluluklarının afişleri çok sıcak. Üniversite'de 4-5 adet tiyatro kulübü bulunuyor. Onlar çok ciddi çalışıyorlar adeta profesyonel tiyatrocular gibi çalışıyorlar. Bu gruplar bütün öğrencilere duyuru yapmak için köşeleri kullanmak zorunda, okulların giriş çıkışını kullanıyorlar.
GELENEKSEL DANS VE OYUNLAR GELECEK KUŞAKLARA AKTARILIYOR
Bunlardan Balkan Bilim ve Gösteri Sanatları Topluluğu da Üniversitenin dansla uğraşan kesimi. Bu grup üniversitenin vizyonunu ve misyonunu hem ülke içinde hem de ülke dışında tanıtmakla mükellef. Balkan Senfoni Orkestrasından sonra ikinci topluluk oluyor. Senfoni Orkestrası bir akademik topluluk orada akademisyenler var, burada ise öğrenciler bulunuyor. Bu toplulukta neler yapılıyor dendiğinde: Geleneksel dans ve oyunlarını, gelecek kuşaklara aktarılması ana hedef oluyor. Buna sağlamak için üniversitenin Pulibet her branşından öğrenci gerekli. Bir düşünüldüğünde, bir doktorun aynı zamanda halk oyunları faaliyeti ile de doktor olduğunu farz edelim. Bu sürekli sağlanamaz fakat bu gelenek gelecek kuşaklara doğru şekilde aktarılmış olur.
ZORLAMAYLA OYUN, DANS OLMUYOR
Bu gruplara katılmak için duyuru yapılıyor, buralara katılmak isteğe bağlı. Bu geleneği atadan, dededen bilen sayan öğrenciler geliyor. Bu işte gönüllülük esasa hangi branşta olursa olsun her öğrenci katılabiliyor. Zorlamayla oyun ve dans olmaz. 2013 yılında daha önce Trakya Ateşi olan topluluğu Balkan Müzik ve Gösteri Sanatları olarak değiştirildi. Bu topluluk lokal çalışıp ulusal ve uluslararası iş yapma çabasında oldu. Lokal çalışmada Balkanlardaki 11 etnik köken çalışma alanı kapsamında. Bunların arasında Karabacaklar, Arnavutlar, Çıtaklar, Pomaklar var. Bu çalışmalarda yöre dikkate alınmıyor. İsminin Trakya olmasındaki kasıt ise çalışma kapsamında bütün Balkan ülkeleri var. Bu çalışmalar semeresini veriyor.
ÜNİVERSİTELER ARASI ŞAMPİYON OLDU
2016 yılında Üniversitelerarası şampiyonluk kazanıldı. Bu ekibin Edirne'nin fethinden de 1300 yılları da gündemde. Sarı Saltuk Gazinin Edirne'yi Fethi ve Kırkpınar efsanesi de ilgi alanlarında. Tüm bu konular araştırılıyor. Bunlar Trakyalı, Balkan göçmeni olmayan ailelerin çocuklarına da benimsetiliyor. Grupta Tuncelili çocuklar patriyot danslarını oynuyor. Bu grup kültürün sürekliğini hedefliyor. Bu gruptaki öğrencilerin sanatsal, kültürel faaliyetleri bulunuyor. Üniversitede her şey bilimsel düzeyde yapılıyor. Bu yol izlenmediği zaman o gruplar lağvediliyor. Çalışmalarda bilimsel yapılma zorunluluğu var, bunların başında bir akademik danışman bulunuyor. Yardımcı doçent, doçent doktor veya profesörden oluşuyor.
Üniversitede her şey bilim ile düzenleniyor. Kıstas bu oluyor. Üniversitenin amacı da bu. Trakya Üniversitesi'nin adı çok büyük Slovenya'ya kadar tüm Balkan ülkelerini kapsıyor. Çalışma alanı bu oranda geniş. Bu da çok ciddi çalışmayı gerektiriyor. Dünyanın merkezini teşkil Eden Edirne, Sarı Saltuğun Ak Aleminin dalgalandığı gazalarda kullanılan bu sancağın daha sonra Osmanlılarda kullanıldığı anlatılıyor.
Emre SEDEF
25 Ekim 2017 Çarşamba 10:18
Son Güncelleme: 25.10.2017 10:21