Bugüne kadar ülke yönetimine sahip olan iktidarlar daha çok siyasi olarak kendilerine destek veren yörelere daha çok hizmetler getirdi.Hiç kimse bunu inkar etmemeli.Kuşkusuz Türkiye bundan 50 yıl öncesi Türkiye değil .Ülkemize inkar edilmeyecek önemli hizmetler yapılıyor
Bu arada halkı yakından ilgilendiren ekonomideki gelişmişlik yeterli mi dendiğinde kuşkusuz yeterli değil.özellikle dar gelirlilerin durumu ortada.
Bugün ülkemiz dünyada ekonomik gelişmişlik düzeyinde bulunması gereken yerinde değil.
Ülkemizde son yıllarda belirginleşen,iktidarın muhalefet gibi,muhalefetin sanki iktidar gibi sorumlu görülmek istendiği,öyle lanse edildiği bir dönem yaşıyoruz.
Ülkemizin ekonomik durumu istatistiklerle belli.Bırakın dar gelirlileri orta sınıftan olanlar dahi bugün geçim derdine düştü,Hesap kitap meydanda .Herkes yarınından,nasıl ge3çineceğinden endişeli.Bu arada ülkemiz halkı sen –ben diye bloklaştırılmak husumet yaratılmak isteniyor.Siyasi partilere güven gittikçe azalıyor.Bu güvensizlik iktidara olduğundan çok muhalefet partilerine duyuluyor.halk siyasi yönden iki arada bir derede kaldı.
Bu belki dünyada pek olmayan ilginç bir siyasi tablo az rastlanan bir siyasi çelişki.
Sanki bugünkü ekonomik sorunların sebebi neredeyse tamamı muhalefet partileri gibi gösterilmek isteniyor.
İktidar arkasına aldığı güçlü medya desteği ve ekonomik avantajları ile sorunları istediği gib yönlendirebiliyor,gerçekleri ört bas edebiliyor.
Ülkede ekonomik çıkmazın sebebinin iç muhalif güçler ve dış güçler ile muhalefete havale edilmek isteniyor. İktidar da kendisine koşulsuz inanan halk kitleleri ile bundan çok iyi yararlanmayı biliyor.
İktidar yıllardır uyguladığı taktik ile sorumlu kendisi değil muhalefet olduğunu ileri sürerek engelsiz yoluna devam ediyor.Buna iktidara gözü kapalı inananların desteği ile hiçbir sorun yaşamıyor.
“Cambaza bak” taktiği ile iktidar ülkenin gerçek sorunlarını göz ardı etmeyi başarıyor.Muhalefet de bazı konularda iktidarın uygulamalarına çanak tutuyor.Siyasi, partilerimiz ekonomik sorunlardan etkilenen halk kitlelerini sorunlarına sahip çıkmaları için yasal sınırlar içinde tavır koymayı başaramıyor.
Tepkiler sadece halkla yapılan röportajlar ve konunun uzmanı görünen sözde toplum önderlerinin TV açıklamaları ile geçiştiriliyor.Bu konuda Avrupa ülkelerinde gerçekleşen halkın yasal tepkisi olan uygulamalardan ders almıyoruz.
Onların yapılan haksızlık karşısında gösterdikleri tepkiyi gösteremiyoruz.Bundan siyasi partiler kadar sorunlarına sahip çıkmayan halkımız da sorumlu.Sorunlarını kendileri yerine başkalarının sorunlarını çözmesini istiyor.İşçi sorunları gibi diğer meslek gruplarını sorunları sendika ve meslek kuruluşlarının Ankara’da çöreklenmiş,koltuğundan başka bir şey düşünmeyen yöneticilerin beceriksizliği sonucu sorunlara çözüm bulunamıyor.
---------------
EN BÜYÜK SORUN TARIM KESİMİNDE
Bugün çiftçilerimiz malının ucuza gitmesinden yakınıyor.Peki böyle geniş bir kesimi ilgilendiren tarımın temsilcileri ne yapıyor,Sesleri çıkıyor mu? Bu durum çiftçilerimize dersa olmalı. Yönetimlere kendilerin,i her koşulda savunacak yönetimleri seçmede dikkatli davranmalı.
--------------
FIKRA
NEDEN KANARYA GİBİ ÖTMÜYOR
Babası İdris’e sormuş:
“İdris buraya cel”
İdris:
“Celiyrum babacığım”
Babası bir yandan ağaca bakıyormuş:
“Yarım satır ağacın tepesundaki kargayı düşünuyrum..”
İdris şaşkın:
“neden babacuğım.?”
Babası sormuş:
“Acaba karga da neden kanarya cici ötmiyi? o da kuş bu da kuş,değul mi.?