Bugün Türk milletinin ekseriyete yakın bölümü ülkemizde hüküm süren hayat pahalılığı ve toplumu tahrik eden sorunları hiç bir tahrike kapılmadan belki son bulur beklentisi ile sabırla katlanıyor. Özellikle. siyasilerin birbirini itham eden konuşmalarını , boş vaatlerini soğukkanlılıkla takip ediyor.

Halkımızın büyük bölümü elindeki kısıtlı imkanlar düşünerek ihtiyaçlarını karşılama çabasında. Yaşam zorlukları yöneticilerin azalacağı vaatlerine rağmen zamlar artarak devam ediyor.

--------------------------------------

ÖNCE ZAM SONRA İNDİRİM

Marketlerin pazarların fiyatlarda indirim yalanlarına da halkımız inanmıyor. Satılacak ürünlerin fiyatlarına önce zam yapılıyor, sonra da göstermelik indirim yapılıyoruz diye halkımız kandırılıyor. Sokaklarda pazarda bakınız halk her zaman her ortamda geçim derdini konuşuyor. Gülen neşeli insanlarımızı ara ki bulasın.

Halkın bu zorlukları sonucu arasında özellikle siyasilere karşı güven her geçen gün azalıyor. Bu şartlar daha sonraki dönemde toplum nezdinde onarılmayacak yaralar da açabilir, toplumun sağlığı bozulur. Bu durum etin kokmasını aşıp tuzun kokma noktasına geldiğinin habercisidir.

Ülke yönetiminde söz sahibi olanlar halkın geçim sorunlarını ön plana alıp çözüm yolları aramalı. Toplumun artık gerçekleşmeyen vaatlere karnı tok. Televizyonlarda siyasilerin topluma yönelik haberleri dinleyen dahi yok. Toplumda siyasilere karşı güven bunalımı bulunduğunu bunun bir toplum için çok önemli bir sorun olduğunu bu konuların uzmanları ifade ediyor. Bu konudaki uyarılar vakit geçirilmeden dikkate alınmalı .

Toplumun bu sabrı da yanlış yorumlanmamalı. Geçim sıkıntısı yaşayan halk evinin ihtiyacını karşılamak içi pazardan pazara dolaşıyor. Asgari ücret artışı ve emeklilere yapılacak zamlar bu pahalılığın önüne geçemez. Yılbaşı sonrası gelecek zamlar halkın beklediği maaş artışlarını silip süpürecek.

Yayın organlarında siyasetçilerin konuşmalar olduğu zaman çoğu kez halk bu kısır boş vaatten oluşan tartışmaları dinlememek için televizyonlarını kapatıyor.

Bu tür kısır tartışmaların yerine halkın geçim sorunları ve diğer meseleler gündeme getirilip çözüm yollarının aranması önerisinde bulunan vatandaşlar ”Birbiri ile ağız dalaşına giren, böylece halkı etkileyeceğini sanan siyasilerimize birileri. bunu çıkar yol olmadığını duyurmalı.

Halk bir yanda sağlık ve güven sorunu, diğer taraftan geçim zorlukları hayat pahalılığı ile uğraşırken siyasilerin birbiri ile laf yetiştirme çabalarına ayıracak zamanı yok.Televizyon karşısında cebelleşen siyasilerimiz biraz halkın içine girip sorunlarının neler olduğunu ne zorluklarla karşılaştıklarını görmeli. İktidarı, muhalefeti ile böyle halkın sorunlarının dikkate alınmadığı bir dönemi hatırlamıyorum.

Halk geçim derdinden hayat pahalılığından inim inim inlerken siyasilerimizin birbiri ile kavga yolunu seçmelerinin hiçbir işe yaramayacağını halk seçim geldiğinde gösterecektir. Hani halk arasında bir söz vardır. ”Koyun can derdinde kasap et derdinde” benzetmesi yaptılar.

Bu pahalılıkta halkın kışı nasıl geçireceğini, her ay artan faturalarını nasıl ödeyeceğinin, çok zor geçecek kış aylarının hesabını yaparken siyasilerin bunlarla uğraşacağı, çözüm yolu bulması gerektiği halde toplumu kutuplaştıran konuşmalar yapması en çok onlara zarar vereceğini unutmamaları gerekir” uyarısında bulundular.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.