Bombalı bir suikast sonucu katledilen gazeteci-yazar Uğur Mumcu, ölümünün 29’uncu yılında Edirne’de anıldı.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Edirne Şubesi tarafından düzenlen program Atatürk Anıtı’nda başladı. ADD Edirne Şube Başkanı Celil Özcan, Atatürk anıtına çelenk sunduktan sonra, Saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Ardından heyet Uğur Mumcu anıtına geçti. Celil Özcan burada ki konuşmasına, ““Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda ‘mezar taşı’ gibi susmamasıdır” diyen, Laikliğin ve Demokrasinin yılmaz savunucusu “Kalpaksız Kuvayı Milliyeci Uğur Mumcu, 29 yıl önce, Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban gitti” diyerek başlaı.
Özcan, konuşmasını söyle sürdürdü;
“Kemalizm benim yaşam şeklimdir. Atatürkçülük, ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, antiemperyalist bir Kurtuluş Savaşı'nı başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir” diyen, araştırmacı gazeteciliğin öncüsü, Atatürk Devrim ve İlkeleri’nin ödünsüz savunucusu, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu; 24 Ocak 1993’de haince-sinsice katledildi. Türkiye, ayağa kalktı.
Uğur Mumcu, yaşamı boyunca Türk Aydınlanmasının önündeki engelleri yıkmak için çalıştı. Devletin itibarını düşünmek yerine düşüren politikacılara karşı çıktı. Terörün her türlüsüne savaş açtı. Aldığı tüm tehditlere rağmen yılmadan, onurla, dimdik, ödünsüzce sürdürdüğü mücadelesiyle yazmaya devam etti. Yaşamı boyunca, kalemini kimsenin önünde eğmedi. Tarikat, siyaset, ticaret sarmalını, hazineyi soyan hayali ihracatçıları, silah kaçakçılarını, mafya düzeninin gerçek yüzünü halka sundu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerinin yılmaz bir savunucusu olarak tıpkı Atatürk gibi, emperyalist egemen güçlere karşı yaşamı boyunca mücadele etti.
SİYASİ CİNAYETLERİN PERDESİ, AKSOY ÖLÜMÜYLE AÇILDI
Ülkemizi karanlığa sürükleyen 12 Eylül 1980 faşist darbesinin zeminini oluşturma amaçlı siyasi cinayetlerin perdesi, 31 Ocak 1990 günü Ankara’daki evinin önünde kurşunlanarak alçakça öldürülen Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’un aramızdan bedenen alınması ile açıldı. Seri cinayetlerin diğer önemli halkası ise, 24 Ocak 1993 günü Kalpaksız Kuvvacı Uğur Mumcu’nun arabasına konulan bomba ile paramparça edilmesiydi.
Uğur Mumcu’dan sonra da devam etti siyasi cinayetler. Eşref Bitlis, ADD Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve yine bir 24 Ocak günü Diyarbakır halkının sevgilisi, vatansever Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, aynı karanlık güçlerce benzer şekilde katledildiler.
Emperyalizm ve işbirlikçileri; topluma önderlik eden aydınları ve hukuk devletinin saygın kamu görevlilerini ortadan kaldırarak hem bir korku ortamı, hem de çıkarlarını korumak, planlarını gerçekleştirmek için uygun zemin yarattılar.
Hain katilleri ve sahiplerini tanıyoruz. Ulusumuz örgütlü demokratik toplum olmayı başardıkça, özgür düşünce karanlığı boğacak, yarınlar aydınlanacaktır.
Türk halkı değerli aydınlarını yok eden bu cinayetleri ve öldürülen kahramanlarını hiç unutmayacak, bu terör ortamı karşısında asla umutsuzluğa kapılmayacak ve bir gün mutlaka, ama mutlaka bu cinayetlerin hesabını soracaktır.”
Basın açıklamasının ardından, programa katılanlar Uğur Mumcu anıtına karanfil bıraktı.
Yavuz Göktaş