Tarihi Tunca ve Meriç Köprülerinin zemininde bulunan sıkıntılar nedeniyle gerçekleştirilecek bakım-onarım işlemleri, ilkbaharda başlayacaktı. Geçtiğimiz aylarda Edirne İl Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt koordinasyonunda Karaağaç’taki tesis sahipleriyle bu konu hakkında bir toplantı gerçekleştirilmiş ve tesis sahipleri çalışmaların Temmuz-Ağustos aylarına ertelenmesini talep etmişti. Sonrasında yapılan görüşmelerle tarihin Temmuz-Ağustos aylarına ertelenmesine karar verilmişti. Dün konuyla ilgili konuşan Edirne Valisi Ekrem Canalp, “Temmuz’un 15’inde çalışmalarımıza başlayacağız. Karayolları Genel Müdürlüğümüzle de konuyu bir daha görüştük. Turizm sezonunda oradaki tesislerin en az zarar görebileceği şekilde bir çözümle beraber onarımı da yapmış olacağız.” ifadelerini kullandı.
“ÇALIŞMALAR TEMMUZ’UN 15’İNDE BAŞLAYACAK”
Tarihi Köprülerin onarımının Temmuz ayının ortasında başlayacağını ifade eden Vali Canalp, “Tarihi köprülerle ilgili biz ilkbaharla beraber tamir ve tadilata başlamayı düşünüyorduk. Ancak bizim idare olarak her zaman düsturumuz şudur: Kendi kafamızdakini hemen uygulamaya koymak değil, oradaki insanlarla beraber hareket etmek. İl Emniyet Müdürümüz oradaki tesis sahipleriyle bir toplantı yaptı ve tesis sahiplerimizin aktif dönemin sonunda yani Temmuz ayının ortasından itibaren tamir ve tadilatların yapılması durumunda işlerinin daha az aksayacağı noktasında bir tespitleri ve talepleri olmuştu. O taleplerden dolayı, biz işin başlamasını geciktirmiş olduk. Tabii bu esnada da oradaki çukurlardan vatandaşlarımız çok rahatsız oluyorlardı. İl Özel İdaresi’nin ara ara çukurları doldurmasını istemiştim. Tabii çukurlar doldurulurken de stabilize malzeme kullanıldığı için, o malzeme de rahatsızlık verdi. Ama bunlar geçici tedbirlerdi. İnşallah Temmuz’un 15’inde çalışmalarımıza başlayacağız. Karayolları Genel Müdürlüğümüzle de konuyu bir daha görüştük. Turizm sezonunda oradaki tesislerin en az zarar görebileceği şekilde bir çözümle beraber onarımı da yapmış olacağız. Tek taraflı kapatmanın, teknik olarak çok sağlıklı sonuçlar vermeyeceği söyleniyor. Ancak esnafımızın da talebi hala tek taraflı kapatmaktan yana. Onu beraber tekrardan bir değerlendireceğiz ama şu anda teknik olarak çok sağlıklı olmayacağı noktasında değerlendirmeler var. Onları da göz önünde bulundurmamız lazım. Tamamen kapatılması durumunda, yapılacak işin çok daha sağlıklı olacağı noktasında değerlendirmeler var.” şeklinde konuştu.
“İNSANLARIN ZİHNİNDEN ‘SEL’ ALGISINI SİLMELİYİZ”
Edirne Valisi Ekrem Canalp, Edirne’nin sellerle anılan bir kent olarak görülmesinin önüne geçmenin bir mecburiyet olduğunu dile getirerek, “Kanal Edirne şu anki durumuyla bile, halihazırda saniyede 700 metreküp civarında suyu rahatlıkla tahliye edebilecek durumda. Tabii bu sene sel olmadı. Ümit ediyoruz ki; önümüzdeki yıllarda da sel olmasın. Ancak biliyorsunuz sel geldiği zaman Edirne, Türkiye’nin her zaman gündemine oturuyor. Selleriyle beraber otuyor. Edirne Valisi olmadan önce Edirne denildiğinde aklınıza ne geliyordu derseniz; olumlu iz bırakan değerlerinin dışında, ilk akla gelenlerden bir tanesi de sellerdi. Yani, ‘Edirne’yi yine sel bastı’ haberleri her zaman için Türkiye’deki insanların zihninde iz bırakıyor. Sonra bir de tır kuyruklarıdır bir de gurbetçi çilesidir. Türkiye’de diğer illerdeki insanlarla kamuoyu araştırması yapsak hemen bunlar akla geliyor. Yani olumsuz imaj bırakıyor. Bu haberler de insanların zihninde olumsuz imajlar bırakıyor, bunun olmaması gerekiyor. Bu kent özellikle de kültür turizminden bir şekilde ekonomisini canlı tutmaya çalışan bir kentse insanların zihninde bu şekildeki olumsuz intiba bırakan kısımları bizim zihinlerden silmemiz gerekiyor. Seller bunlardan bir tanesidir. Yani ‘Edirne’de sürekli sel oluyor, sel basıyor Edirne’yi’ düşüncesi insanları Edirne’ye gelmekten bilinçaltında olumsuz bir etki bırakır. Bunlardan kurtarmamız lazım. Kanal Edirne bu açıdan çok kıymetli ve değerlidir. Edirne için gerekliliktir.” dedi.
“GÜMRÜKTE SIKINTILAR BİTECEK”
Zihinlerde olumsuz etki bırakan bir diğer konunun TIR kuyrukları ve gurbetçi çilesi olduğunu söyleyen Vali Canalp, “İnşallah almış olduğumuz yeni tedbirlerle beraber artık çok çok istisnai durumlar dışında TIR kuyrukları kalmadı, kalmıyor. Siz de baktığınız zamanda TIR kuyruklarını artık görmüyorsunuz. En son dün Kapıkule’deydik. Bu sefer de gurbetçilerimizin çilesini azaltacak yani gurbetçi kuyruklarını azaltacak, belki toptan çok az istisnai durumlar dışında kuyruk oluşmasını engelleyecek durum için Kapıkule’de de çalışma yapıyoruz şu anda. İnşallah bunu da faaliyete geçirdiğimiz zaman bu sene ilki olacak. İlk olmakla berber de en iyi şekilde uygulamaya da geçirmeye çalışacağız. Gurbetçilerin ülkemize gelişine yetiştireceğiz. Yetiştirdik zaten şu an da alanı düzelttik. Bin 700 aracı alacak şekilde bir park yaptık oraya. Buradaki vatandaşlarımızın çilesi neydi? Vatandaşlar orada Bak güneşin alnındayız, ailecek arabanın içerisindeyiz ve bu sıcağın içerisinde dur kalk yapa yapa saatlerdir bekliyoruz’ diye şikayet ediyorlardı. Tabii Bulgar tarafının da bizim gümrüğün de bir kapasitesi var. Belli saatte belli aracın üzerinde araç geçemiyor. Bu bir vaka. Dolasıyla ama insanların da şimdi kuyrukta beklerken tuvalet ihtiyacı oluyor. En basit şeydir. Bunu giderecek şeyler bulmak bile insanlar için sıkıntı oluyor. Bu şekildeki sıkıntıları da bertaraf edebilmek noktasında şu anda bir otopark yaptık. Çok devasa bir otopark oldu bu alan. Bin 700 aracı alabildiği içindir ki; insanların kuyruk oluşumunu engelleyecek, olsa bile insanların mağduriyetini tolere edebilecek şekilde. Onun da çok az günde olacağını hesaplamış durumdayız. İnsanları alacağız park alanında orada uygun koşullar altında insanlar bekleyecek. Tesislerden faydalanıyor olabilecek. Herkese de park alanına girdiği zaman bir sıra numarası verilecek araca, aracın plakasıyla beraber. Araç, o sıra numarasıyla beraber panolardan hangi yerde olduğunu, ne kadar zaman içerisinde geldiğini oradaki panolardan bilgilendirilerek vatandaşlarımız görebilecekler. Dolayısıyla da kendi sıraları geldiği zaman da bu alana girip gümrük alanına girip işlemlerini yaptırdığı zaman da devam edebilecekler. Yani yolda çile şeklinde geçen zaman biraz dinlenerek geçirebilecekler. Ayrıca hem İpsala hem Hamzabeyli tamir ve tadilat altında. Ancak geçmiş yıllardaki kapasiteye yakın bir kapasiteyi oralarda muhafaza edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“GEÇEN YIL 75 BİN DÜZENSİZ GÖÇMEN YAKALADIK”
Geçtiğimiz günlerde Meriç İlçesinde yaşanan kaza hakkında da konuşan Vali Canalp, “Hepimiz açısından en üzüntü verici olay, insanların ölüyor olması. Bir taraftan göçle mücadele etmek zorundayız. Türkiye olarak düzensiz göçle mücadele etmek bizim en temel önceliklerimizden birisi olmak zorundadır. Şu anda Türkiye, Dünyada en fazla göçmeni ülkesinde misafir eden ülke konumundadır. Ama aynı zamanda da Türkiye şu anda özellikle Doğu sınırından çok yoğun şekilde göç alan bir ülke konumunda. Dolayısıyla bizim ülke olarak düzensiz göçle mücadele gibi bir önceliğimiz olmak zorunda. Bir yönüyle bu olmak zorunda. Tabi aynı zamanda bu mücadelenin önemli bir kısmı da, organizatörlerle olmalı. Yani bir şekilde insan ticaretiyle uğraşan kişilerle mücadele etmek durumundayız. Türkiye’de 81 ilin içerisinde en fazla kaçak organizatör yakalan il, Edirne’dir. Emniyetimiz, Jandarmamız, hudut birliklerimizin çalışmalarıyla 81 ilin içerisinde en fazla düzensiz göçmeni biz yakalıyoruz. Geçen yıl 75 bin düzensiz göçmen yakaladık. 75 bin düzensiz göçmen, 81 ilde yakalanan düzensiz göçmenin 4’te 1’ine tekabül ediyor. Biz her gün 300-400-500 düzensiz göçmeni Edirne’de yakalıyoruz, onların işlemlerini yapıyoruz ve ülkenin iç bölgelerindeki geri gönderme merkezlerine gönderiyoruz. Bunu yaparken de hiçbir şekilde Edirne’yi, Edirne’nin ekonomisini, ticaretini, turizmini rahatsız etmeden, kente de dokusuna da zarar vermeden yapıyoruz. Türkiye’de bunu başarabilen başka bir vilayette yok. Yani bu kadar fazla sayıda göçmenle aynı anda mücadele edebilen başka bir şehir yok. Edirne bu yönüyle Türkiye’nin her tarafından gelen düzensiz göçmenlerin en son uğrak noktası haline gelmiş durumda. Düzensiz göçle mücadelemizi, tavizsiz bir şekilde devam ettirmemiz gerekiyor. Çünkü biliyoruz ki; biz bu mücadeleyi sürdürmezsek, bu akış yıllar içerisinde artarak devam edecek. Baktığınızda 10 yıl öncesine kadar bu kadar büyük rakamlar yoktu. Ama her yıl bu rakamlar artarak devam ediyor. Bizde devlet olarak düzensiz göçle mücadele ediyoruz. Kaçak organizatörlerle ilgili de konuşmak gerekiyor. En son yakalamış olduğumuz araçta da 41 insanı bir panel minibüsün içerisine sıkıştırarak sayehat ettiriyorlar. Normal şartlarda bu insan taşımak için değil, yük taşımak için geliştirilmiş olan o araçların içerisinde hiç kimse oturmuyor. Herkes ayakta ve otobüsün içerisine sıkıştırılmış durumda. Normal şartlarda böyle bir kaza çok daha hafif atlatılabilirdi. İnsanların sıkıştırılmış olması, 10 insanın maalesef ölümüne sebebiyet verdi. Bunun üzüntüsünü de millet olarak hepimiz yaşıyoruz. Hayatını kaybedenlerin Pakistan uyruklu olduğu tespit edildi.” dedi.
Kerem Filiz
