Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, Bilim Kurulu’nun kararıyla geçtiğimiz gün ülkemizde maske takmanın serbest bırakıldığını hatırlatarak, bu uygulamanın henüz erken olduğunu ileri sürdü.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın geçtiğimiz gün maske takma zorunluluğunun kaldırılmasını ve aynı zamanda hes kodu zorunluluğunun kaldırılmasını açıklamasıyla herkes hastalık bitmiş gibi sevindi. Bu konuda gazetemize açıklamalarda bulunan Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, maske zorunluluğunun kaldırılmasıyla ilgilişunları söyledi:
“Buradaki asıl kritik olan şu. Kapalı mekanlarda havalandırması iyi olan mekanlarda da gerek yok deniliyor. Şimdi havalandırmanın iyi olduğunun kriteri nedir? Eğer serbest bırakılıyorsa en az açık alandaki kadar iyi olması gerekli. Buradaki asıl sorun kapalı alanlardaki maske kullanımının geri çekiliyor olmasıdır.
BU KARARLA VAKA SAYILARI DÜŞECEKTİR
Yeni kararlarla test sayısı düşecek o yüzden vaka sayıları da düşecektir. Pratikte de bunu bir aydır yapıyorlardı. Bir aydır test yapmıyorlardı. Biraz baskı yapınca test yapıyorlardı. Dolayısıyla test sayıları azalacağı için hasta sayıları oranı da azalacaktır. Dolayısıyla normale dönüyor olacağız hızlıca. Hastalığa bağlı ölüm oranları da muhtemelen bu şekilde kademeli olarak azalacaktır.
AVRUPADA AŞILANMA ORANI NÜFUSUN YÜZDE 85’İ ORANINDA
Temmuz ayından beri olan bir süreç var. Hiç bir önlem alınmamakta. O tarihten beri bu konu komple başı boş bırakıldı. Şu anda Avrupada maske kaldırılıyor. Danimarka gibi birçok ülke maske kaldırdı. Buradaki temel nokta şu, aşılanma oranları gerçekten çok yüksek. Ülkenin yüzde 85’i. Bu oran yaş grubuna göre verilmiş bir oran değil. Ülkenin tamamına göre yüzde 80-85 oranında aşılanma var. Maskenin kaldırılması ve kısıtlamaların kaldırılması aşılanma oranlarıyla ilişkilendirilmeli. Aşılanma oranları yüksek olan bazı ülkelerde maske kaldırıldı. Bizim sağlık bakanlığı 18 yaş üstü diye açıklıyor. Dolayısıyla o tür ülkelerde açtılar, sıkıntı yok. Ama bizde aşılanma oranları gerçekten çok düşük. Tükiye bu konuda dezavantajlı bir durumda. Bakıldığında bir bireyin aşılı sayılabilmesi için 3 doz aşısının olması gerekli. Bizim ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre 84 milyon nüfusun 27 milyonu 3 doz aşı yaptırmış. Bu da şu anlama geliyor. Nüfusun üçte biri yani nüfusun yüzde 30-33’ü aşılanmış. Yani bu kadarlık tüm nüfusa oranlanan düşük aşılanma oranıyla bu şekilde serbest bırakılması sıkıntı yaratır. Vaka sayısının artışına yol açacaktır. Başka türlü olmaz bu. Bunu birlikte değerlendirmek lazım. Tamam herkes çok bunaldı. Ama, çok sıkılmış bunalmış olmak demek, bu hastalığa davetiye çıkartmak olmamalı. Çünkü en temel bireysel korunma yöntemidir maskedir.
EN TEMEL BİREYSEL KORUNMA YÖNTEMİ MASKEDİR
Bu hastalıkta sayısal anlamda hala yüksek gidiyoruz. Vaka sayıları hala çok yüksek seyrediyor. 50 bin ile 70 bin seviyelerinde seyrediyor. Dolayısıyla en temel sıkıntı hastalığın bulaşması.
Maskesiz eğer kapalı yerlerde bulunuyorsak, toplu taşıma araçlarında bulunuyorsak, mesafeye de dikkat etmezsek, bu hastalığın bulaşının artacağı nettir. Çok nettir. Çünkü damlacık yoluylabulaşan bir hastalıktır.
Evet bazı ortamlarda maske serbest bırakılmış olsa da kapalı alanlarda hala maske takmaya devam ediliyor olunması lazım. Açık ortamlarda çok kalabalık bir yer değilse bulunduğu yer maske takmayabiliri. Ama kalabalık ortamlarda maske takmamız gerekli. Bu hastalıktan başka bireysel korunma yöntemimiz yok. En temel korunma yöntemimiz aşı olmak. Aşı oranımız hala çok düşük. O yüzden bireylerin bireysel korunma yöntemlerini bırakmaması gerekli.”
Yavuz Göktaş