Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Edirne Şubesi Kadın Sekreteri Filiz Çakar Başkan, yaptığı yazılı açıklamada güvenli ortamlarda çalışmadıklarını, her an şiddet tehdidi altında inanılmaz bir stresle yaşadıklarını vurguladı.Kadına ve sağlık emekçilerine yönelik şiddetin her geçen gün her geçen dakika arttığını dile getiren Filiz Çakar Başkan “Şiddet pandemisi ile karşı karşıyayız. Biz artık bir meslektaşımızın kılına dahi zarar gelmesini istemiyoruz. Bir şiddet failinin daha serbest bırakıldığını, bir suçun daha cezasız kaldığını görmek istemiyoruz” dedi.
Filiz Çakar Başkan, bağlı bulundukları bakanlıkların ölüm yaşanan şiddetlere karşı sesiz kalmalarına tahammüllerinin olmadığını dile getirerek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ölüyoruz ve hal böyleyken çalışamıyoruz. Bırakın çalışmayı nefes dahi alamıyoruz. Dün ise çok acı bir haberle sarsıldık. Hiç birimiz bunun gerçek olduğuna inanmak istemedik. İstanbul Kartal’da bir Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan hemşire arkadaşımız silahlı saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti. Bu ülke kadınları korumuyor! Kadınlar her gün tanıdığı ve hatta tanımadığı erkekler tarafından şiddete maruz kalıyor ve gerekli mercilere başvurduklarında, hayatları için koruma istediklerinde bile yalnız bırakılıyor. Kadınların can güvenliğinin olmadığı bir atmosferde, iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam ediyor.
CEZASIZLIK POLİTİKALARINDAN CESARETLENENLER, HER GÜN KATLEDİYOR
Cezasızlık politikasından ve iktidarın kadın düşmanı politikalarından cesaret alan erkekler her gün en az 3 kadını katlediyor. Bu ülkede kadınlar her gün evde, işte, sokakta, erkek şiddetine maruz kalmakta, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı her alanda saldırı gelişmekte. Bu ülke kadına yönelik şiddet faillerini cezalandırmıyor! Bu ülke kadına yönelik şiddeti teşvik ediyor! Her bir cezasızlık haberi bir sonraki potansiyel faili cesaretlendiriyor.
Biz sağlıkçılar yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Nasıl bir sağlık hizmet düzenidir ki, resmi rakamlara göre bile her gün 50 sağlık çalışanı sözlü ya da fiziksel olarak şiddete maruz kalmaktadır. Hastaneler artık sağlıkla değil şiddetle anılmaktadır. Mevcut sağlık sisteminde herkes mutsuz, en çok da sağlık emekçisi mutsuzdur. Sağlıktan mutlu olan tek kesim sağlıkta dönüşüm sayesinde oylarımız artmıştır diyenlerdir.
Hayatlarıyla meslekleri arasına sıkıştırılan, emeklerinin karşılığı ödenmeyen sağlık emekçileri bu cendereden kurtuluş olmadığını düşünmekte, mesleklerini yurtdışında yapmanın imkânlarını araştırmaktadır. Memlekette kalanlarsa özellere akın etmektedir.
Bu sistemin sorumlusu biz değiliz diyor ve sizleri başka bir sağlık sistemi mümkün diyen biz sağlık emekçileri ile birlikte mücadeleye etmeye çağırıyoruz.”
Yavuz Göktaş