Saraçlar Caddesi’nde yapılan basın açıklamasına Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Edirne Şubesi de destek verdi. Tüm Yerel-Sen Edirne Şubesi, basın açıklamasına itfaiyecilerin kask, bot ve yangın hortumu gibi ekipmanlarını yere bırakılarak sıkıntılar dile getirildi.
Tüm Yerel-Sen Edirne Şube Başkanı İnan Çavuş, Türkiye İtfaiye Teşkilatı’nın kuruluşunun 310’uncu yıldönümü olduğunu belirterek; “İtfaiye Haftası, her yıl 25 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında kutlanır. Ancak itfaiye emekçilerinin meslek sorunları ve acil taleplerinin çözülmemesi ve çözülmek için herhangi bir çaba sarf edilmemesi nedeniyle İtfaiye Haftamızı kutlayamıyoruz” şeklinde konuştu.
Çavuş, itfaiyecilik mesleğine Türkiye’de değer verilmediğine ve sorunlarının görmezden gelindiğine dikkat çekerek, “Her anı risk altında olan itfaiye çalışanları, görevlerini ifa ederken oluşabilen kimyasal maddelerin parlama ve patlama riski, yangın esnasında çökme ve göçük, trafik kazaları gibi fiziksel risklerin yanında zehirlenme, boğulma, radyoaktif gibi kimyasal tehlikelerle oluşan mesleki hastalıklarla karşı karşıya kalmaktadır. 310 yıllık tarihi geçmişe sahip itfaiye teşkilatımızı en güzel şekilde bizler de kutlamak isteriz. Ancak ölümle yaşam arasında sıkıştırıldığımız için İtfaiye Haftası’nı kutlamıyoruz” ifadelerine kullandı.
İktidar ve yerel yönetimlerin, itfaiye emekçilerinin ve mesleğinin sorunlarına duyarsız kaldığını belirten Çavuş şöyle dedi:
“İtfaiyecilik lisesi, meslek yüksekokulları açılmış, bu okullardan birçok mezunlar verilmiş, ancak hâlâ itfaiyecilik meslek olarak kabul görülmemektedir. İtfaiye kadrolarının alt yapısı İtfaiye Meslek Liseleri ve İtfaiyecilik Meslek Yüksekokulları üzerinden sağlanmamaktadır. Yaptıkları işin teknik beceri ve yetenek gerektiren bir iş olduğu halde masa başında görev yapmakta olan bir devlet memuru gibi değerlendirilerek, genel idari hizmetler sınıfına dahil edilmekte, itfaiyecilik meslek olarak kabul edilmemektedir. Bunu kabul etmiyoruz”.
Mevcut sorunların göz ardı edilerek çözümü konusunda gerekli adımın atılmamasını eleştiren Çavuş şöyle devam etti:
“SGK tarafından belirlenen meslekler, 360 güne 60 veya 90 gün fiili hizmet süresi zammından yararlanırken; yine SGK tarafından yayınlanan genelge ile itfaiyeciler sadece yangına müdahale ettikleri sürece yıpranma payından yararlanmaktadır. Belediyelerde itfaiye teşkilatlarından farklı statülere sahip memur, işçi, şirket çalışanı gibi personeller çalıştırılmaktadır. Bu durum özlük hakları bakımından aynı işi yapmalarına rağmen iş barışının kaybına neden olmaktadır. İtfaiye personelleri birçok belediyelerde norm kadro sayısının altında görev yapmaktadırlar. Ülkemizin birçok ilinde meydana gelen yangın ve doğal afetlere müdahale esnasında itfaiye çalışanları görevi başında vefat etmekte, yaralanmakta veya sakat kalmaktadır. İtfaiye çalışanlarının görevi esnasında meydana gelen yaralanma veya sakat kalma durumunda gazi sayılması ile nakdi tazminat verilerek geri kalan yaşamında mağduriyet giderilmesi; vefat edenlerin ise şehit sayılması ile nakdi tazminat verilmesi ve ailesinin şehit personel ailelerine tanınan sosyal haklardan yararlanması ile geride kalan ailesinin mağdur olmaması sağlanmalıdır. Maktu mesai ücreti işin riski ve güçlüğü göz önüne alınarak taban aylığı kadar ödenmelidir. İtfaiyecilere ödenen maktu mesaiden gelir vergisi kesilmemelidir. Mevcut İtfaiye Yönetmeliği yeniden revize edilerek Görevde Yükselme Sınavı başta olmak üzere yönetmelik günümüz koşullarına uygun olarak düzenlenmemiş, İtfaiye emekçilerine 3600 ek gösterge verilmemiştir” .
Bülent Sarıçiçek