AMAÇ, OYALAMAK VE BÖLMEK

Eğitim İş Edirne Şubesi Başkanı Murat Akçay, Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı’nın  Meclis Genel Kurulu’na sunulduğunu hatırlatarak, “Taslağa bakıldığında amacın öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmak değil, öğretmenleri oyalamak ve bölmek olduğu anlaşılmaktadır” dedi.

AMAÇ, OYALAMAK VE BÖLMEK

Eğitim İş Edirne Şubesi Başkanı Murat Akçay, Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı’nın  Meclis Genel Kurulu’na sunulduğunu hatırlatarak, “Taslağa bakıldığında amacın öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmak değil, öğretmenleri oyalamak ve bölmek olduğu anlaşılmaktadır” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
03 Ocak 2022 Pazartesi 06:29
AMAÇ, OYALAMAK VE BÖLMEK

Akçay, yaptığı yazılı açıklamada, Türk silahlı Kuvvetler Personel Kanununun 210 madde, Hakimler ve Savcılar Kanununun 122 madde, Türk Tabipleri Birliği Kanunu 66 madde, Avukatlık Kanunu 201 maddeden oluştuğunu hatırlatarak, “Bir teneffüs aralığında bile hazırlanabilecek 12 maddelik sözde Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı, Meclis Genel Kurulu’na sunulmuştur. Taslağa bakıldığında amacın öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmak değil, öğretmenleri oyalamak ve bölmek olduğu anlaşılmaktadır” dedi

Akçay, açıklamasına şöyle devam etti:

“Bu taslak, 1739 sayılı Milli Eğitim Kanununda bulunan 43. ve 45. maddelerden hemen hemen hiçbir farkı olmayan bir taslaktır. İlgili kanun maddelerinde yer almayan tek düzenleme “ek gösterge” ile ilgili olandır. Öte yandan, kanundaki 43. madde taslaktakinden çok daha ayrıntılı olarak tanımlanmıştır. Oysa kanun taslağı birçok maddeyi ortadan kaldırmış ve uygulamayı çıkarılacak yönetmeliklere havale etmtir. Siyasal iktidarın hukuksuz yönetmelikler konusundaki dosyasının son derece kabarık olduğu bilinmektedir.

Taslağın en önemli çelişkisi 3. maddede yer alan öğretmenlik mesleğini, özel bir ihtisas (uzmanlık) mesleği olarak tanımlarken, kanun taslağı ile yeniden bir uzmanlık tanımlamasına gitmiş olmasıdır.  Taslak, yine 1739 sayılı kanunda olduğu gibi 3 kariyer basamağı tarif etmiştir. Kanun maddelerinin dışında Uzman Öğretmenlik için 180 saatlik, Başöğretmenlik için de 240 saatlik “eğitim programını” tamamlamış olma zorunluluğu getirmiştir. Bahsi geçen eğitim programlarının ne olduğu, uzunluğuna bakılırsa ne zaman ve nerede tamamlanacağı tam bir belirsizliğe işaret etmektedir. Eğitim programları dışında Uzmanlık ve Başöğretmenlik kariyer basamaklarının sınava tabi tutulmuş olması ayrı bir garabeti ifade etmektedir. Yine hazırlanan yönetmeliklerle kariyer basamaklarının sınırlı mali kadrolara bağlanacağı görülmektedir.

Madde 6’da “uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için öngörülen asgari çalışmalar” ibaresinden kastedilenin ne olduğu anlaşılmamaktadır.

Taslağın yürürlüğe girmesiyle kaldırılacak olan 1739 sayılı kanunun 43. maddesi taslaktakinden çok daha ayrıntılı ifadeler içermektedir. Taslak bu ayrıntıları ortadan kaldırmış yerine ucu açık ifadeler koymuştur.  Buradaki en büyük belirsizlik, aday öğretmenlerin “Adaylık Değerlendirme Komisyonu”nun nasıl oluşacağıyla ilgilidir. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda komisyonun oluşumu çok net ifade edilirken taslakta komisyonun nasıl oluşacağına hiç değinilmemiştir. Süreç yönetmeliğe havale edilmiştir. Bilindiği gibi yönetmelik kanuna uygun olarak çıkartılmak zorundadır. Kanunda belirtilmeyen bir sürecin yönetmelikle belirlenmesi keyfiyete açık bir durum oluşturmaktadır.

Örneğin Uzman Öğretmenlik için 10 yıl ve yine başöğretmenlik için de uzman öğretmenlikte 10 yılı doldurma koşulu aranmaktadır. Kariyer basamakları adı altında ifade edilen bu zaman planlamasının neye göre belirlendiği anlaşılamamaktadır. Örneğin neden 8 ya da 12 yıl değil de 10 yıl hedef alınmaktadır? Bu ve benzeri hiçbir sorunun yanıtı taslakta ve taslağı kaleme alan zihniyette açık değildir.

TASLAK SON DERECE CILIZDIR

Medyada koparılan gürültünün aksine taslak son derece cılız, sönük ve öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak gelişigüzel hazırlanmıştır.

Taslağın en büyük eksikliği “Öğretmen Yetiştirme” üzerinedir. Öğretmenlik bir uzmanlık mesleği olmasının yanında kişilik niteliklerinin de uygunluğunu gerektiren bir meslektir. Bir başka deyişle öğretmenlik yalnızca lisans diplomasına indirgenemeyecek kadar değerli ve belirleyicidir. Doğal olarak öğretmenlik mesleği, kapatılan Anadolu Öğretmen Liselerinin açılmasını tekrar ihtiyaç duyan, lisans süreci öncesinde de eğitsel süreçleri gerektiren bir meslek olarak sivrilmektedir. Taslaktaki bu eksiklik,

ASLA KABUL EDİLEMEZ

Öğretmenlik mesleği, özellikle meslek dersleri, sanat dersleri ve beden eğitimi ders öğretmenlerinin çok can yakıcı bir şekilde yaşadığı gibi “norm kadro” baskısı altında kıvranmaktadır. Ders sayısı azaltılan bu branşlarda öğretmenler okullarını, kimi zaman okullarıyla birlikte de ilçelerini değiştirmek zorunda kalmaktadır. Bir meslek kanunun bu sorunlara kör ve sağır olması asla kabul edilebilir değildir.

EŞİTSİZLİKLER ORTADAN KALDIRILMALI

Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı, aylık karşılığı zorunlu ders görevi açısından yaşanan eşitsizlikleri ortadan kaldırmamaktadır. Tüm öğretmenler için istisnasız, aylık karşılığı girilecek ders 15 saatte sabitlenmelidir ve bu durum kanunda güvence altına alınmalıdır.

Kanun, aylık karşılığı olmayan ders ücretlerinin belirli oranlarla ve sarfedilen emeğin karşılığı olacak şekilde ödenmesini de belirlemelidir. Öğretmenlerin birim/saat ders ücretlerinin tutarı, en az birinci dereceden aylık alan öğretmenin net aylığının zorunlu ders saatlerine bölünmesiyle elde edilen miktardır. Bu miktar artırılmalıdır.

Kısaca taslak bu haliyle çok yetersiz olmasından da öte beklenti içine sokulan öğretmenler açısından da bir hayal kırıklığı ifade etmektedir. Eğitim-İş olarak buradan siyasi iktidara sesleniyoruz: Eğitim emekçilerini oyalamaktan vazgeçin. Öğretmenler zaten uzmandır. Öğretmenlik mesleğine ve haklarımıza zarar verecek, taleplerimizi görmezden gelecek düzenlemelerin karşısında olacağımızı, yasal, anayasal ve uluslararası sözleşmelerden gelen örgütlülüğümüzün verdiği tüm hakları kullanarak mücadele edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.”

Yavuz Göktaş

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.