Trakya Üniversitesi Osmanlı Medeniyeti Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (OSMER) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Osmanlı İzleri Sempozyumu başladı.
Balkan Kongre Merkezi'ndeki fuaye salonunda sempozyum öncesi "Osmanlı Tuğraları" ve "Osmanlı Devleti'nin en büyük medeniyet projesi Kırkçeşme Su Yolları" sergileri açıldı.
Sergilerin açılışının ardından sempozyum, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Sempozyumun açılışına Edirne Valisi Yunus Sezer, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Murat Ahmet Yörük, Trakya Üniversitesi Edirne Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mustafa Hatipler, OSMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Tülay Canıtez, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Sempozyumda açılış konuşmasını yapan Dr. Öğr. Üyesi Tülay Canıtez, sempozyumda 7 ülkeden 40 bildiri sunulacağını dile getirerek, "Çok değerli katılımcılarımızla Osmanlı izleri, sanat, edebiyat, mimari, hukuk, musiki, kamu yönetimi, iktisat, spor, sosyoloji, tarih ve sosyal hayat alanlarındaki çalışmalar ortaya konulacak" dedi.
Trakya Üniversitesi Edirne Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mustafa Hatipler de Osmanlı'nın merhametle zulmü ortadan kaldıran bir medeniyet kurduğunu dile getirerek, bir çok ülkeden gelen katılımcıların Osmanlı izlerini sempozyumu izleyenlere göstererek anlatacağını da sözlerine ekledi.
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da yaptığı konuşmada, Edirne’nin Osmanlı’nın başkenti olan şehirlerden biri olduğunu vurgulayarak, "Edirne, Osmanlı’yı en iyi anlatan şehir. Edirne bir açıkhava müzesi gibi Osmanlı’yı en iyi anlatan şehir olarak kendini gösterebilir. Osmanlı’nın ilk eserleriyle en son ve en mükemmel eserini bünyesinde barındıran şehir. Osmanlı’yı anlamak isteyen Edirne’yi görmeli, bilmeli, hissetmeli" dedi.
Vali Yunus Sezer de yaptığı konuşmada, medeniyetin asırlardır oluşan bir birikimin sonucu olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Şimdi yaşadığımız bize medeniyet olarak sunulan bu yüzyılda geleceğe bırakacağımız ne varsa, bundan birkaç asır sonra gelecek nesiller geriye dönüp baktıkları zaman dünyada ne bulacaklar, ne görecekler? Yüzyılda iki dünya savaşı ve milyonlarca insanın katledildiğini görecekler. İnsanların açık hava cezaevi dediğimiz alanlarda canlı canlı katledildiğini görecekler. Afrika'da birçok insanın açlıktan öleceğini görecekler. Bir tüketim toplumu görecekler."
Osmanlı’nın medeniyeti canlıları yaşatma üzerine kurduğunu da dile getiren Sezer, “1480’li yıllarda yapılmış Beyazıt Külliyesi’nde biz akıl hastalarını müzik ile tedavi ederken, tam teşekküllü bir akıl hastanesi gibi hitap ederken; Avrupa’da akıl hastalarının diri diri yakıldığını görüyoruz”dedi.
Açılış konuşmalarının ardından sempozyum, Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı oda orkestrası tarafından Osmanlı bestekâr sultanları müzik dinletisi gerçekleştirildi.
Yavuz Göktaş
