Avrupa kapısında bulunan çağdaş,tarihi eser zengini serhat şehrimiz Edirne’nin Kapıkule, Pazarkule istikametinden ve E-5 yolunun Havsa’dan şehre giriş yolları adeta sıradan bir kasaba girişi yolundan farksız,
Turistlik tarihi değeri olan bir kentimize yakışmayan bu yollar daha düzenli ve cazip hale gelmeli. Kentimize gelenler farklı ve kadim bir kente geldiklerini görmeli. Tarihi yapılar Avrupa ülkelerinde konutlarla gizlenmiyor.
Bizde ise tarihi doku inşaat sektörüne feda edildi. Eskiden Havsa istikametinden Edirne’ye girişte Selimiye görkemli yapısı ile görülüyordu.Şimdi ise o yoldan sadece minareleri görülüyor.
Edirne gibi tarihi ve turistlik kentin yollarının da kente turist girişini özendirecek şekilde düzenli kentin simgesi görüntüsünde, bunun da sağlanması gerekmez mi?
Ülkemizin bazı illerinde ve Avrupa’da kentlerin giriş yolları o kenti tanıtıcı görüntünü kazanmalı.
Kentimizin Kapıkule istikametinden ve Yunanistan sınırı Pazarkule’den giriş yollarına baktığımızda bu yollardan kente girişini özendirecek bir görüntü, düzenli hali yok.
Avrupa ülkelerinden Kapıkule sınır kapısından kentimize gelecek misafirlerin TEM yolundan yollarına devam etmelerinden önce kentimize gelip, Edirne’nin güzelliklerinden faydalanmalarını Edirne’nin daha çok tanıtımını sağlamalıyız.
-------------------
KENTİN GİRİŞ YOLLARI DÜZENLENMELİ
Bunun için Kapıkule gümrük kapısından başlayıp şehrimize giriş sapağına kadar yol kenarları ve giriş yolu çevresi kentimize yakışır hale gelmeli.
Kapıkule’den Edirne’ye giriş yolu bugün sıradan bir kasaba yolundan farksız.
Gazimihal köprüsü yanından da kente giriş yolu sürücüler için sorun oluşturuyor. Orada da düzenleme yapılmalı.Edirne’yi bilmeyen birinin o yoldu takip edip kente girişi zor.
Şehirlerarası yolun kente giriş kavşağı öyle mi olmalı.?
--------------
TURİZMİN EN ÖNEMLİ GELİR KAYNAĞI OLDUĞU UNUTULMAMALI
Lafa geldiğinde Edirne’ni bir turizm kenti olduğunu, en çok gelirinin bu alandan geleceğini savunanlar,bir turizm kenti için yapılması gerekenleri de ortaklaşa ,dayanışma içinde yapmak zorundalar.” Lafla peynir gemisi yürümez” diye bir ata sözümüz vardır.Biz sorunları icraatla yapma yerine lafla ve gerçekleşmeyen vaatlerle çözmeye çalışıyoruz..
Sadece bu alanda laf üreterek, hiçbir çaba göstermeden turizm kenti olunamaz.
Bu alanda başarılı olan illeri örnek almalıyız.
Onun için başta siyasi partilerimiz, esnaf derneklerimiz, mahalli idare yetkilileri, resmi kurumlarımız onlara destek olması gereken halkımız elini taşın altına koymak zorunda.
Bazı esnaflarımız bu konuda kılını kıpırdatmıyor.Başkaları gayret göstersin onlar yararlansın istiyorlar.
İşte bu olmaz.
Bu kentte yaşayan herkes karınca kararınca kentimizin tanıtımına katkı yapmalı.
----------------
HUZURUN BOZULMASINA İZİN VERİLMEMELİ
Bırakınız şehri tanıtımına katkı yapmayı bu kentte huzur içinde yaşam süren bazı vatandaşların şehri kötülemek huzuru bozmak için adeta yarış halinde olduğunu duymak üzüntü verici bir durum.
Ülkemizde Edirne ve onun gibi huzurlu rahat yaşanabilecek kentlerin sayısı iki elin parmaklarına ulaşmaz.
Bunu anlamak için başka illeri dolaşmak yeterli.Oralara gidip gelenler bunu çok net görüyorlar. Yaşamımızda huzur ve güvenli olmak günümüzde her şeyden önemli.Şu anda Edirne’de bu tür çağdaş yaşam koşulları var.
Bu huzurlu ortamı bozmak isteyenlere kesinlikle izin verilmemelidir.
Onun için bu kentin güzelliklerine ve onları korumayı herkes sahiplenmeli.
Unutmayalım ki, onlar yok olursa hepimizin huzuru bozulur.
---------------
FIKRA
MEKTUBU ALMAMIŞ Kİ
Bir akıl hastanesi koğuşunu denetleyen doktor,bir akıl hastasını kağıda bir şeyler yazdığını görür:
Merak ederek yanına yaklaşır:
-“Bakayım sen neler yazıyorsun?”
-“Mektup yazıyorum.”
-“Kime”
-“kendime”
-Peki neler yazıyorsun?”
-“Laf mı seninki de doktor bey daha mektubu almadım ki, nereden bileyim.