Alıntılarla başlayalım bakalım:
“Tanrı; iradesini egemen kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır, yeryüzündeki kötü insanlar Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini egemen kılmak için Allah’ı kullanır” (Bruno)
Bu alıntı Adnan Bin Yazarın Cumhuriyet’in“Sözün Gücü”köşe yazısından alındı… “
Longozlar; dere suyunu deniz ile birleştiği yerde gerek denizden gerekse gelen kum birikintileri gerekse akarsuyun denize dökülmeden biriktirdiği parçacıklarla dere ağzının kapanması sonucu dere suyunun geri gitmesiyle oluşan göller ve buradaki ekosistemdir. Temel koşul, taban suyunun devamlı var olmasıdır. Bu göllere su basar da denir. İğneada Longozu’nda 544 tür bitki (bazıları bölgeye ait ve çok ender görülmektedir) 46 tür canlı, 25 tür sürüngen, 50 tür memeli, 30 tür tatlı su balığı, 2o tür deniz balığı, 219 tür kuş barındırmaktadır. Longoz ormanları gürgen, kayın, meşe ağırlıklı ağaçlar olup, lagün göller özel doğal yapılardır.Aynı zamanda bu bölge kuzey-güney kuş yolu üzerindedir…”
Bu alıntı Prof. Dr. Osman İNCİ’nin bir kitabından alıntılandı. (Bellek yayınları)
Vesileyle O. İnciyi biraz da tanıyalım:
Aslında Onu tanımak bile anlamsız. Çünkü bu bölgede Onu tanımayan yotur sanıyorum. İki dönem PROF. Dr. Olarak, Trakya Ünüversitesi Rektörü olarak çalıştı. Şu anda Ekol Hastanesinde Ürolog olarak görevini sürdürmekte. Bir çok yapıtı ve Osman İnci Müzesi (Karaağaça’ta) yer almakta. Sağlıkla ilgili birçok toplantılara katılmakta… Boş zamanı yok, desek yeridir.
Kitabından aldığım bölümden başka ve daha önemli bilgiler de var. Bu subasar ormanı ülkemizde üç tane imiş. Ancak en büyüğü ve varsılı Bİğneada’da. En önemlisi de böyle bir yere İnternet santralı yapılanma isteği…
Şimdi de özdeyişlerde:
“Bu kirlenmiş dünyayı yaşanılır kılan nedir bilir misin?
İnsen itme.” (Hacı Bektaş Veli)
“, Yaradanı sev, yaradandan ötürü.” (Yunus)
“Ne mutlu eğri zamanda doğru yerde durabilene.” (Pir Sultan Abdal)ggil
“ Sana düşman
Bana düşman,
Düşünen insana düşmani
Vatan ki;
Bu insanların evidir, sevgilim
Onlar vatana düşman.” (Nazım)
Manilere sıra geldi işte.
“Pencerede tül perde
Perdenin ucu yerde
Elim ayağım titrer
Yari gördüğüm yerde
Çeşmeler akışıyor
Aşıklar bakışıyor
Giy yarim beyaz gömlek
San çok yakışıyor
Beyaz giyme toz olur
Sarı giyme söz olur
Gel yeşiller giyelim
Muradımız tez olur.”