Kestiğim ağaçlarda meyveler hamdı
Çilingir sofrasında mezem kırık bir kadeh
Bizim evin önünden yine geçmedi şu karlı yaz
Akşam olunca “haydi şerefe” kalkan sevda
“Vakit ve nakit” o masada uçtu uçtu yine
Şarkı ve söyleşi aklar şerbetli kadehleri
Baskı şiddet viz gelir çakır keyf kafalara
Ama bak bilge ne demiş çok önceleri
“Şişede durduğu gibi durmaz” dal-budak
Yine de “molla kendini kolla” yanarsın
Yoksa gölgeni bulursun ızgarada tavada
Çetele tutmana gerek yok, yaz yeter
İçtiğin “aslan sütü” olsun bir de sen
Kimse “sütten çıkmış ak kaşık” değil
Bırakın isteyen içsin, istemeyen baksın
Cennette hepsi varmış… öyle dediler
Dünya cenneti yeter de artar…
Hesapsa herkes kendi verecek nasılsa
Öyleyse buyurun çilingir soframıza
İçmeyen o tadı bilmez diyorlar
Garson, ağaçlar kesilmeden bir kadeh daha