Sabah… kalkar kalkmaz takvime göz attım. Nisan, girmiş bile. Günler bir hayli uzamış. Neredeyse her gün iki-üç dakika… Ama o da ne ?. Dışarıya kış gelmiş. İncecikten bir kar yağıyor.Ama bu hayali kar…Nedense bu kış kar bir türlü bizim buraları beğenmemiş olmalı, hiç ama hiç uğramadı.

Eyvah! Dedim içimden: Kış geri mi geldi ne?

Sonra,her gün olduğu gibi ekmek ve gazete almaya çıktım.Hava öyle çok soğuk değildi.Yumuşacık bir kar esintisiz bir hava. Meteoroloji tahminlerinde yine yanılmamıştı. Çocukluğumu anımsadım Kızak kaymak, kardan adam yapmak geçti içimden. Oysa ne kızak vardı ne de yerde kar. Geri dönülmez bir dönemmiş, çocukluk. Bir kez daha anladım.

Bilindiği gibi mart baharın ilk ayı. Kar yağması bu nedenle garip geliyor insana.

Ve martla ilgili deyişler yansıdı perdeme:

 “Korkarım Mart’ın peşinden, ayırır koca öküzü eşinden.”, “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.”, “Mart içeri, pire dışarı.”, “Ölme eşeğim ölme yeşil çimen çıkacak.”, “

Oysa cemreler bile tamamlanmıştı. Nevruz bahara aralanan kapı gibidir. Sevincin çığlığa dönüştüğü gün. Ateşler yakılıp alevlerin üstünden atlandığı akşam üstleri.

Başka deyişler de var elbet:

 “Doksan olsam da yazı koksam.”, “Yüz sabanı düz.”, “Yüz yirmi de ovaya , yüz otuzda yuvaya.” Bu sonuncusu leylekler için söylenmiştir. Leyleklerin gelişi de baharın müjdecisi sayılır. Ne yazık ki, sayısal olarak onlar da azalmış. Vize’ye de gelirlerdi. Tam bizim evin karşısındaki yüksek bir evin çatısına konup yazı orda geçirirlerdi. Takırtılarını, yayruların büyümesini izler, geldiklerinde sevinirdik.Oralara gelmiyorlar artık. Enez taraflarında var yalnızca sanki.

Bir yıl üç yavrudan birini yuvadan atmışlardı da ne çok üzülmüştük.

Sözlerden en güzeli şu bence: “Yüz elli yaz belli.”

Tam olarak yazın gelmesini isteyenler demek ki yüz elliyi beklemeleri gerekiyor.

Bunlar yeni değil daha önce kullanılan takvime göredir. Uzun süren deneyimlerin ürünü hepsi de. Daha vardır ama aklıma gelenler bunlar.

Kar; şimdi daha kuşbaşı, kuşbaşı yağmakta. Oysa erik ve bademler çiçeklenmeye başlamıştı. Sümbüller, menekşeler, ballıbabalar…da.

Yani bu gün çiçeklerle karlar aynı dalda.

Son günlerde buralarda yaşanan bir guguhçuk ötüp duruyordu, Artık ötmüyor.

Bu yıl ABD ve Avrupa’da da büyük kışlar yaşanmış.

Son ve en şiddetlisi Ermeni soykırımını destekleyen oylama olmalı.

Hem de bir oy fakla.

ABD Ermenilerle neden bu denli ilgileniyor, anlamış değilim.

Kaç yıl önceydi MOSAK militanları konsoloslarımızı katlederken neredeydiler, kim bilir?. Savaş sırasında camilere sığınan halkı camilerle beraber yakmadılar mı? Bilmiyorsalar H.İzzetin Dinamo’nun KUSAL SAVAŞ ve KUTSAL BARIŞ’ını okusunlar. Terörden sonra bir de Ermeniler çıktı, ne yazık ki. İstiklal Marşımız okunurken yuh çekmek bu ülkenin vatandaşı olana ayıp değil mi. Biz vatandaş değiliz diyorlarsa, başka kapıya denir o zaman da.. PKK neyin nesi, niçin var ve neden dağdalar. Ya şehitlerimiz, ya onların yakınları?...

ABD’ye gelince sormak gerek Kızılderililer ne oldu? Zencileri dışlayıcı tavırlarınız bitti mi? Sömürgeleriniz bitti mi? Yoksa yoksul ülkeleri sömürmeye devam mı? İngiltere’nin Folkland Adaların da ne işi var? Irak Savaşında ölenlere yazık değil mi?

Güney-Kuzey iç savaşınız nedendi? Dünyanın jandarmalığını üstlenmeniz doğru mu?

-------------------------------------------

SEVMEDEN YAŞANIR MI?

Güne el salladım günübirlik gülmelerden

Ufuk çizgisine dal dal kızaran nar
Ken içinden söylenir durur

Yüreğimin gizlerine biriktirdiğim yar

 (H)acılar körfezinde bir suskun martı

Acilen kanat ister kol ister

Kapak açar yaşamın orta yerinden

Islıklanır yer gök yaşamın orta yerinde

Bizim oralarda yazı-tura oynar rüzgar

Amiral battı yıllara yıldızlara

Kaçamak göçler firavun mezarları

Hepsini bir başka çekmece de saklar

Altı da üstü de bir ömürcük işte

Sevmeden paylaşmadan ey akıl-sızlar

Ses yok seda yoksa işinde gücünde

Sevilip sevmeden geçmesin yıllar

Bir varmış bir yokmuş masalında

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.