Dar gelirli halkımızın en olumsuz etkilendiği, günlük yaşamında karşı karşıya kaldığı, hayat pahalılığı, enflasyon konusunda her kafadan ayrı ses çıkıyor.
Bazıları her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, hayat pahalılığı diye bir durumun olmadığı iddiasında.
Buna karşın dar gelirli vatandaşlarımız ise yaşamlarının günden güne pahalı hale geldiğini, fakir fukaranın yaşam koşullarının daha zora girdiği ortada.
Enflasyonun en iyi belirlendiği yeri ,çarşı pazarda alışveriş yaparak geçimini sağlayan insanlarımız biliyor.
Onlar pazar fiyatları ile enflasyonun durumunu daha iyi tahlil edebiliyor. Son aylarda bölgemizde yetişen fiyatı nispeten düşük sebze meyve dışında fiyatı her hafta yükselen ürünler hayat pahalılığının ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Çarşı pazara giden vatandaşlar belki fiyatlar iner beklentisi ile pazarın dağılacağı saatlerde alışverişe gidiyor.
Büyük marketlerin önündeki insanlar hangi ürünlerin fiyatlarında indirim yapıldığını takip ediyor.
-----------------------
ÇARŞI PAZAR ATEŞ PAHASI
Pazardan eli boş dönen, evini ihtiyacını alamayan vatandaşlara bir dokun bin ah işitiyorsunuz. Siyasiler boş lafları bırakıp halkın durumunu çarşı pazardan öğrenmeli. Bu konuda yakınan kendi kendine mırıldanan bir yaşlı emekli vatandaşımız:
“Böyle bir piyasa olur mu ? Bir hafta önceki fiyatları dikkate alarak yanınıza ona göre para alıp pazara gidiyorsunuz .Bir bakıyorsunuz ki alacağımız ürün fiyatları yeniden artmış. Geçen hafta 20 lira olan bir ürünün fiyatı 25 liraya yükselmiş.
Bu kadar zam olur mu? Çerez alayım dedim gözlerime inanamadım. Piyasanın adeta çivisi çıkmış. Pazarda meyve satılan yerlere bakıyorum fiyatlar almış başını gitmiş.Bu fiyatlarla dar gelirlilerin evlerine meyve götürmesi imkansız, ancak karşıdan seyredecekler.
Tadımlık için taneyle veya yarım kilo alanlar var.Halk bu besinlerden yoksun kalırsa et,süt yemezse,tavuk eti dahi katlanarak artıyorsa toplum nasıl sağlıklı olacak..
Enflasyon gerekçe gösterilerek ondan etkilenen ve etkilenmeyen ürünlere bakıyorsunuz anında zam gelmiş.Ben bu yaşa geldim böyle bir pahalılık, piyasada de dengesizlik görmedim.
Kış aylarına girdik bu aylar geçimin zora girdiği aylar.Masraflarımız artıyor, Elektrik ve doğalgaz masrafları da katlanıyor.Bu durum devam ederse vay halimize”
Bunun gibi evinin ihtiyacını karşılamayıp pazardan eli boş dönen dar gelirli insanlarımızın sayısı gittikçe artıyor.
Bugün ülkede enflasyonun hayat pahalılığının olmadığını iddia edenler bir gün çarşı pazara çıkıp halkın ne durumda olduğunu, pazara sonrası atıklardan nafakasını sağlamaya çalışanları görüp ona göre karar versin.
Ülkemizin en acil olarak çözümlemesi gereken sorunu hayat pahalılığıdır. Toplumun huzuru, sağlıklı kalması için de bu soruna çare bulunması gerekir. Yolsa hayat pahalılığı konusunda afaki laflarla bu sorunun önüne geçilmez.
Toplumu yakından ilgilendiren böyle hayati sorunlara çözüm bulmayanların akıbetinin ne olduğunu anlamak için daha önceki yıllarda benzer durumu yaratan siyasilerin sonuna bakmak yeterli olur.
--------------
FIKRA
GÖZLÜK
Hoca yatağında mışıl mışıl uyurken, aniden karısını uyandırdı.
“Hatun kalk bana gözlüklerimi getir”
Karısı:
“Efendi sana ne oluyor, böyle uyurken gözlük takınır mı?”
Hoca aldırmaz, hanımı sonunda gözlüklerini getirir.
Hoca gözlerine gözlüklerini taktıktan sonra karısına dönerek:
“Hanım çok güzel bir rüya gördüm,fakat bazı yerlerini seçemediğim için gözlüklerimi istedim “der.