ÇOĞAL, "A.B ÜLKELERİ BÜTÇENİN YÜZDE 37,8’İNİ TARIMA AYIRDI”

Eski Sendikacı, şu anda  tarım ile uğraş veren Engin Çoğal  görevi  süresince  meslek yaşamında toplumun yararını her zaman ön planda tuttuğunu,  bazıları üst yönetimde olarak geçen   sendikal yaşamının son bulması ve emikliliğin sırasından da şimdi  köyde  tarım kesimi ile iç içe yaşadığını onların sorunlarının ortağı olduğunu belirtti.

Çoğal, konu ile ilgili olarak şunları söyledi, “Şu anda çok sevdiğim öğretmenlik görevimden emekli olarak ayrıldım. Ben emekli olsam da her zaman eğitimciyim hayata o gözle bakıyorum.  Bu topluma yön verecek gençlerimizi aydınlatmak için  eğitimin her kademesinde mücadele verdim. Bunun dışında meslektaşlarımızın emek mücadelesinde de yer aldım. Edirne’de Eğitim İş kurulduktan sonra bu sendikanın sekreterlik görevini yaptım. Bunun ardından üyelerimiz tarafından daha profesyonel bir görev olan Eğitim İş Genel Merkezine Mali Sekreter olarak atandım.” Dedi.

TRAKYA’DA İLK KEZ GERÇEKLEŞTİ

Kendisinin bu göreve getirilmesinin Trakya’da ilk kez  seçimle Sendika üst yönetimine temsilci göndermiş olduğunu belirten  Çoğal, "Ben burada sendika Genel Merkezi Mali Sekreterlik görevini sürdürdüm.  Bu görevinin ardından Eğitim İş’in bağlı olduğu Birleşik Kamu İş Konfederasyonunda da  Hukuk Sekreterliği  görevini sürdürdüm.Bu görevimiz sırasında ilgi alanımıza siyaset de giriyordu. Bu görevimiz sırasında ülkeyi yönetenlerin  emekçilere karşı yaptığı haksızlıklara yönelik  mücadelemiz oldu. Bugün de , memurlarımıza, emeklilerimize reva görülen zamların ne olduğunu tanık oluyoruz.Bu koşullarda gerek emeklilerin gerekse çalışan kesimin hakkını kazanabilmeleri için daha kararlı mücadele getirilmesi gerekiyor.” dedi

GREVLİ TOPLU SÖZLEŞMELİ SENDİKAL HAK ZORUNLU

Çalışanların haklarını kazanabilmeleri için grevli, toplu sözleşmeli sendikal hakkın kazanılması gerektiğini belirten Çoğal,” O zaman biz Birleşik Kamu iş ve Eğitim İş  sendika olarak getirilmek istenen anayasa Bu  hakları sağlanmadığı sürece hakların kazanımı mümkün değildir.Anayasa değişikliği gündeme geldiği dönemde  bu anayasa ile   emek mücadelesinin yapılamayacağını, hakların  alınmasının mümkün olamayacağını savunmuştuk. Bugün ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Ben öğretmenliğimin yanında çiftçilikle de aile mesleği olarak ilgileniyordum. Bizler köy kökenli insanlarız. Hangi meslekten olursak olalım oradan kopamayız. Bu durumumuzla da onur duyarız. Alın terinin ne olduğunu binen insanlarız. Aslımızı hiçbir zaman inkar etmedik.Emekli olduktan sonra babamızın tarlalarında  çiftçilik yapıyoruz.” Dedi

 ÜLKEMİZDE ÇİFTÇİLER ÇOK ZOR DURUMDA

Bugün tarım kesiminde olanların zor koşullarda yaşamlarını sürdürdüklerini belirten Çoğal;” Ne acıdır ki, ülkemizin en önemli  uğraş alanı olan, insanlarımıza gıda sağlayan çiftçilik  bugün bitmiş durumdadır. Ben  işin içine girince bunu daha iyi anladım. Bugüne kadar  ben  her yerde örnek olarak verdim. Bizim gençliğimizde  babalarımız yüz dönüm tarla ile bizledi okuttu büyüttü , bu arada  geçimini de sağladı. O günleri şu anki zamanla mukayese ettiğimizde aynı oranda tarla ile bir çiftçi  BAĞ_KUR’dan emekli olan bir çiftçi kadar gelir elde edemiyor. Benim babam şu anda 1600 lira emekli maaşı alıyor. Yüz dönüm tarladan o kadar hizmetten sonra  yılda kazanacağın para benim babamın Bağ- Kur emekliliğinden elde ettiği  para kadar olmuyor. Bunu dikkat eden bizler, daha önceleri emek mücadelesinde örnek olduğumuz gibi tarım mücadelesinde de  destek olmak istiyoruz. Bir örnek vermek istiyorum. Biz tarlalarımıza genellikle ayçiçeği ve buğday ekiyoruz. Şu anda buğdayın üretimi kilo olarak tüm maliyeti koyduğunuzda  400 kuruştur. Çiftçilerimiz buğdayda girdiği kapıdan çıkamaz. Ülkemizde tarıma gerekli destek verilmiyor. Avrupa Topluluğuna üye ülkeler  bütçelerinden 2014-2020 yılları arası için  doğrudan ve tarımsal destek için  ayırdığı para 312,7 milyar Avro, kırsal kalkınma destekleri için 95,6 milyar Avro, olmak üzere  toplamda 408,3 milyar Avro kaynak ayrılmış durumda.  Bu oran  topluluğun toplam bütçesinin  %37,8’i oranında” diye konuştu

KLASİK ÜRÜNLERLE GEÇİM ÇOK ZOR 

Ülkede  klasik tarım ürünleriyle geçim sağlamanın mümkün olmadığını  belirten Çoğal, “ Çitçilerimiz son yıllarda  meyve ve sebzeciliğe yöneldi. Bu konuda gelişmeler var. Ben de  Babaeski ilçesine bağlı  Yeni Mahalle köyünde  5 dönümde sofralık üzüm, 35 dönümlük yerimde ceviz bahçemde 1200 ağacım bulunmaktadır. Ben  kendi payıma  modern anlamda çiftçiliğe yönelmek istedim. Halkımızı yönlendirdiğimiz zaman onların da klasik ürünler dışında üretim türlerine yöneleceğine inanıyorum. Çiftçi kuruluşlarımız bu konuda  yeterli gayreti göstermiyor.  Çiftçi vatandaşlarımız kendi  gayreti ile  sorunlarını çözme gayreti içinde.  Bugün sebze meyve ekseniz gerekli pazar alanınız ve buzhaneniniz olmadığı zaman ürününüz elinizde kalacaktır. Bu konulara devletimiz el atmalıdır, destek vermeli. Bazı arkadaşlarımız daha önceki yıllarda elma ekti. Şimdi elma ağaçlarını söküyor. Halka elmadan çok kazanacağı söylendi. Daha sonra bu işin öyle olmadığı anlaşıldı.

Meyveler için  bölgemizde yeterli buzhane yok. Pazar payları kısıtlı. Bir de kooperatifleşme olmayınca halkın malı elinde kaldı. Devletimiz üretimde planlama yapılması konusunda önderlik etmeli.  Meyveciliğe ve ceviz ekimi gibi alanlara yönelen arkadaşlarımız bunun maliyetini ve kaç sene sonra ürün alacağını hesap etmeden işe girişiyor. Sonunda  başarısız oluyor, Bu  alanda devletimiz destek sağlamalı. Aksi halde kişilerin  bu yükün altından kalkması mümkün değil. Görüyoruz, bölgemizde tarım alanları satılıyor. Çiftçilerimiz geçimini sağlayamadığı bu konuda devletimizin gerekli desteği olmadığı için tarlalarımız elden gidiyor. Bu konuya tüm meslek kuruluşlarımız ve tarım ile  ilgili kurumlar el atmalı. Böyle giderse Trakya halkı kendi toprağında   işçi hizmetli  konumuna gelecek.” Dedi.

Fikri Yalın

banner8
Haberler