CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ve CHP Merkez İlçe Başkanı Nedim İşcan, CHP Edirne İl Binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Burada 23 Haziran’da gerçekleşen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sürecini değerlendiren Gaytancıoğlu, çok çalıştıklarını ve çalışmalarının karşılığını aldıklarını söyledi. Gaytancıoğlu tarım hakkında da konuşarak, devletin özellikle kanola konusunda devreye girmesi gerektiğini ifade etti.
“ÇOK ÇALIŞTIK VE SONUCUNU ALDIK”
CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, İstanbul seçimleri ve orada yapılan çalışmaları değerlendirerek, “Genel merkezimiz İstanbul’un 39 ilçesinde, 39 Milletvekilini sabit görevde tuttu. 5’er günlük periyotlarla diğer milletvekili arkadaşlarımız bize yardıma geldi. Meclisi de bırakmadık, 25 milletvekili arkadaşımız da TBMM’de sürekli görev yaptı. Yani partimiz, tüm bireyleriyle sürekli İstanbul’a gidip hemşerilik ilişkileri kurdu ve sonunda halkımız da biz güvendi. 800 binin üzerinde bir farkla da seçimi kazandık. Bize göre bu yerel seçimdi ama birilerine göre; ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ mantığıyla hareket edilirse demek ki artık Türkiye’de bir takım değişikliklerin olması gerekli. Buradan şu sonuç çıkmasın; CHP asla bir erken seçimi istemiyor. Çünkü geçtiğimiz yıl bir seçim yapıldı ve seçimlerin süresi 5 yıldır. 2023’e kadar görevde olan bir iktidar var. Ama bu halden Türkiye’yi kurtarmak istiyorlarsa, bizler de kendilerine muhalefet olarak her zaman desteğe hazır olduğumuzu söyledik. Ama tek adam rejimiyle bunun gitmeyeceğini herkes biliyor. Şimdi kendi içlerinde tartışmalara başladılar. Biz CHP olarak bu tartışmalara uzağız. CHP her zaman muhalefette de kalsa, iktidar da olsa görevini yapar. Bizim için yerel seçimler bitmiş, kazanan Ekrem İmamoğlu olmuştur. Bundan sonra yapılacak ilk genel seçimde de inşallah CHP iktidarıyla tanışacaktır. Türk halkı tek adam rejimiyle bu işin yürümediğini gördü. Türkiye’nin gündeminde emeklilikte yaşa takılanlar varken, emeklilikte intibak sorunu varken bu çok ciddi bir sorundur. TBMM’nin bu sorunlarla uğraşması gerekir. TBMM’nin şu anda uğraşması gereken sorun hükümetin işsizliği nasıl çözeceği, hükümetin bu çözümüne destek vermek ve ona yardım etmektir. ” dedi.
“REKORTE YÜKSEK, FİYAT DÜŞÜK”
Gaytancıoğlu, Edirne Ticaret Borsasını ziyaret ederek bilgiler aldığını belirterek, “Edirne ve Trakya’da buğday rekoltemiz gerçekten yüksek ama unutmayalım fiyat 1250–1300 lira aralığında geziniyor. Aynı buğdaya Türkiye Cumhuriyeti Rusya’dan aldığında 1,5 lira fiyat ödüyor. Şimdi çiftçimiz seviniyor, en azından iyi bir verim elde ettiği ve ürününü de rahatlıkla satabileceğini düşünüyor. Türkiye’de bir buğday kıtlığı yaşanacak dedik. Bizim bölgemizde rekolte ve kalite yüksek olabilir ama Türkiye’de buğday üretimi 22 milyon ton değil, 18-19 milyon ton gerçekleşecek. Türkiye bu açığı ithalatla kapatacak. İthalatta da biliyorsunuz ki 1,5 liranın üstünde fiyatlarla satın alıyoruz, çünkü döviz çok arttı. Yani, üretimi planlayamayan bir iktidar, günü birlik politikalarla, sıfır gümrük vergisiyle sorunları çözmeye çalışıyor. Bu sorunlar bu şekilde çözülmez. Günü birlik politikalarla sistemi götürmeye çalışıyorlar. Bu sistem çökmüştür, tek adam rejimi kesinlikle çökmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir an önce demokratik parlementer sisteme geçmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
“GERÇEK ENFLASYON YÜZDE 35’LERE ÇIKTI”
Gaytancıoğlu, halk tarafından hissedilen enflasyonun yüzde 35’ler civarında olduğunu söyleyeek, “Bundan sonra yapılacak iş TBMM’yi ciddi anlamda çalıştırmak, halkın sorunlarını çözmek, ekonomiyi yeniden üretir bir hale getirmek ve işsizliği çözmek. İşsizlik rakamları Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor. Türkiye’de hukuk sistemine güven yok. İmar barışı yeniden uzatılıyor, niye? Çünkü hükümet bir an önce para toplamak istiyor. Askerlik yasasını değiştiriyor. Biz muhalefet olmasaydık Cumhurbaşkanı’na verilen yetkiyle isteyen askerlik yapacaktı, isteyen yapmayacaktı. Sokağa çıktığınızda neler konuşuluyor? Kredi kartı borunu ödeyemedim, çocuğum işsiz, hastanede sıra bekledim, ilaçları aldım ama bir daha hastaneye gidecek param yok. Yol parası bulamıyor insanlar, ekmek fiyatları artıyor. Pazara çıktıklarında fiyatların ne kadar arttığını görüyorlar. Türkiye’de ciddi bir enflasyon var. Bakmayın enflasyonu TÜİK makyajlasa da, enflasyon sepetine olmayacak şeyleri koysalar da, halkın gerçek enflasyonu yüzde 35’lere çıktı. Gelirler bu derece artmıyor, asgari ücretteki artış bu düzeyde değil, şimdi memurlara artış yapılacak bu düzeyde değil. Enflasyon makyajlanarak 15-16’larda çıkartılarak bu işler çözülmez. İnsanlar gelir kaybına uğruyor. Türkiye Cumhuriyeti şu anda üretim dinamiklerini bitirmek üzere. Herşeye zam yaparak değil, üretimi arttırarak sorunları çözmek lazım.” şeklinde konuştu.
“KANOLADA FİYAT 1900 LİRAYA KADAR DÜŞTÜ”
Kanolada ciddi anlamda fiyatların düştüğünü dile getiren Gaytancıoğlu, “Bugün belki buğdayla ilgili açıklama yaparız dedik ama bir tehlikeden bahsetmek isterim: Kanola. Kanola bölgemizde önemli bir üründür, bir yağ bitkisidir. Türkiye’nin ciddi yağ açığı varken, geçen sene 2400–2500 liralara çıkan kanoladaki fiyat, bugün 1900 liraya kadar inmiştir. Nedeni; üretimi planlayamayan, yönlendiremeyen, desteklemeyen iktidardır. Sizin yağ açığınız var, yağa ciddi anlamda döviz ödüyorsunuz, komşularınız sizin sayenizde zengin oldu, bizim üreticimiz istikrarsız fiyatlarla karşı karşıya. Bunun bir sahibi yok mudur? Devletin TMO’yu görevlendirerek, kanolayı da yağ açığının kapatılması konusunda devreye sokmasında fayda var. Zorlamayla, o kurumu, bu kurumu devreye sokmak yerine devlet kendi kurumlarını düzenlesin. TMO’yu tamamen lisanslı depoculuk yapacak bir kurum haline getirerek, ‘Artık ben oynamıyorum, piyasayı özel sektöre bırakıyorum’ mantığı son derece yanlıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde devlet, babadır. Babanın görevini yapması lazım. TMO’yu kuranlara boşu boşuna çiftçinin kara gün dostudur demediler. Kara gün dostuysa burada bir şekilde devreye girmeli. Bakın Ayçiçeği’nde sadece Edirne’de 60-70 bin dekar alanda tarlalar bozuldu. Peki bu tarlaları bozanlar, yani o tohumu satanlar; ‘alın size bu tohumu verelim, bizi mazur görün’ dediler mi? Demediler. Belki ‘çiftçiye karşı paketin üzerinde uyarı yaptık’ diyecekler ama sonuçta bu çiftçiye tohum satıyorlar. Senin pazarın bu. Bunu bir kere de sen çözmeye çalış. Bunu defalarca anlattık. Yani küresel sermayeyi bu kadar Türkiye pazarına sokan bu iktidar şimdi çiftçiyi görmezden geliyor. Çiftçi bize derdini anlatıyor ama inanın biz bu sorunu iletecek bir kurum, yetkili bulamıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti zor günler yaşıyor. Bugünlerden çıkış hep beraber el ele kardeşçe olacak. ” dedi.
Gaytancıoğlu’nun konuşmasının ardından bir basın mensubu tarafından CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı’ya, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile geçmiş dönem belediye başkanlarından Hamdi Sedefçi’nin görüşmesi soruldu. Pekcanlı bu soruya karşılık, Sedefçi’ye karşı tavrının net ve olumsuz olduğunu ifade etti.
Kerem Filiz
