Zobar, 2018 yılı değerlendirmesinde ekonomik krizin etkilerinden bahsederken, 3600 Ek Gösterge sözünün de tutulmadığını ifade etti. Güvencesizliğin memurları ve memur adaylarını intihara sürüklediğini aktaran Zobar, “2018 yılı içerisinde resmi olmayan verilere göre 30’dan fazla memur ekonomik sıkıntılar, çalışma yaşamındaki ağır stres ve baskıya bağlı olarak yaşamına son verdi.” dedi.
Birleşik Kamu-İş Edirne Temsilciliği tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
“2018 yılı ekonomik krizin iyiden iyiye kendini hissettirdiği bir yıl olarak geride kalmaktadır. Kriz en çok çalışan kesimleri etkilemiş, çalışanların yıl içerisinde aldıkları ücretler hayat pahalılığı karşısında sürekli olarak gerilemiştir. Asgari ücret ile geçinenleri etkilediği kadar devlet memurlarını da yakından etkilemiştir. 2018 yılı memurlar adına yoksulluk, güvencesizlik ve verilen sözlerin tutulmadığı bir yıl olarak geride kaldı. Enflasyon tavan yaptı, ücretler eridi.
Konfederasyonumuzun her ay için düzenli olarak gerçekleştirdiği, ‘ halkın enflasyonu’ araştırması 2018 yılında çalışanlar adına acı gerçeği ortaya çıkardı. Enflasyon oranı TÜİK verilerine göre 2018 yılının son aylarında yüzde 25.24’e yükselerek son 15 yılın zirvesine ulaştı. 2018 yılının son aylarında ülkemizde açlık sınırı 2300 TL, yoksulluk sınırı ise 8000 TL’ye dayanmıştır. Bu durumda ülkemiz de çalışan eğitim çalışanları, sağlık çalışanları, büro çalışanları, yerel yönetim ve ulaşım çalışanları ve diğer kamu kurumlarına bağlı devlet memurlarının aldıkları ücret yoksulluk sınırının altında kalmıştır. Yıllardır devlet memurlarına verilen ‘3600 Ek Gösterge’ sözü, 24 Haziran seçimleri öncesinde tekrar gündeme getirilmesine rağmen, seçimlerin ertesinde boş bir vaat olarak kalmıştır. Öğretmenler, hemşireler, din görevlileri ve emniyet görevlilerine ‘3600 Ek Gösterge’ sözü 2018 yılında da yerine getirilmemiştir.
Güvencesizlik, memurları ve memur adaylarını intihara sürükledi. 2018 yılına ülkenin farklı alanlarında farklı iş kollarına mensup yurttaşların ‘geçinemiyoruz’ diyerek intihar girişimleri damga vurdu. Onlarca yurttaş ülkenin çeşitli yerlerinde intihar girişimlerinde bulunarak ‘ekonomik kriz’ karşısında bulunduğu çaresizliği dile getirdi. Kamuda çalışma ilişkilerinin sözde performans değerlendirmesi adı altında mobing ve baskıya maruz bırakılması neticesinde 2018 yılında devlet memurlarının intihar girişimi oranlarında artış meydana geldi. 2018 yılı içerisinde resmi olmayan verilere göre 30’dan fazla memur ekonomik sıkıntılar, çalışma yaşamında ki ağır stres ve baskıya bağlı olarak yaşamına son verdi. Atanamayan öğretmenlerin sorunları bu yılda çözülmediği gibi, birçok öğretmen adayı işsizlik ve geçim sıkıntısı nedeni ile yaşamına son verdi. İntihar ettiğinde cebinde 10 TL’si bulunan ataması yapılamayan İbrahim Öğretmen ve yine ataması yapılamadığı için intihar eden Merve Öğretmen ülkemiz de ataması yapılamayan öğretmenlerin ve diğer memur adaylarının durumunu gözler önüne serdi.
Bunun yanı sıra sağlık alanında ilk ve acil yardım teknikerleri ve paramedik görevlilerin atamaları yine istenildiği oranda gerçekleşmedi. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, 2018 yılında da artarak devam etti. Hastaneler sürekli olarak doktorlara ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet haberleri ile gündeme geldi. Son raporlar neticesine göre Türkiye’de hemen her gün hastanelerde sağlık görevlilerine yönelik 3 ila 5 arası şiddet eylemlerinin yaşandığı bilgisi paylaşıldı. Sağlık çalışanlarına son 6 yılda 69 bin civarında şiddet vakası gerçekleşirken, bu oran 2018 yılı içerisinde 3 binden fazla olarak kayıtlara geçti.
Grev ve Toplu iş sözleşmesi hakkı bu yılda yok sayıldı. Yeni Ekonomik Program çerçevesinde ‘Kamuda Esnek Çalışma’ adı altında yeni dönemde getirilecek olan çalışma sistemi ile kamu çalışanlarının güvenceli çalışma hakkının tamamen ortadan kaldırılması 2018 yılında gündeme getirildi. Memurların grev ve güvenceli çalışma hakkına sahip olan ülkeler İtalya, İspanya, Yunanistan ve Fransa, İsveç, Norveç gibi İskandinav ülkelerinde de memurların grev hakkı yasal güvence altına alınmıştır. Tüm bunların yanı sıra Finlandiya, Lüksemburg, Portekiz, Kıbrıs Rum Kesimi gibi ülkelerde de, memurların grev hakkı bulunmaktadır. Lakin 2018 yılında da Memurların yıllardır mücadelesini verdiği grev ve özgür toplu iş sözleşmesi hakkı bu yıl da gündeme alınmadı.”
Kerem Filiz