Şallı, konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamada şunları kaydetti: “Geçen hafta milyonlarca ilköğretim ve lise öğrencisi ara karnelerini alarak iki haftalık tatile girdiler. İçlerinde dezavantajlı kapsamında değerlendirilen Roman öğrencilerde bulunmaktadır. Türkiye’de 2010 yılından günümüze kadar epeyce Sosyal İçermeye bağlı çalıştay, panel, toplantılar gerçekleştirildi. Hatta milyonlarca AB fonları kullanıldı. Fonların bir bölümünü eğitim oluşturmuştu. AB’nin tavsiye kararı, Roman Açılımı kapsamında 2016 yılında Roman Stratejik Eylemi hazırlandı. 3 defa değişime uğrayan plan uygulamada yerini alamadı. Zaman zaman planı yaşama geçirmeye çalışan iyi niyetli kaymakam, valiler olmuştur. Olmaya da devam edecektir.
Türkiye’de okul devamsızlığı, okul terkleri daha çok Roman çocuklarda görülmektedir. Bu durumun nedenleri ve sonuçları devletin ilgili birimlerinde dosya haline getirilmiştir. Öğrenci devamsızlığına karşı yasal müeyyidelerden biri valilikler aracılığıyla okula gelinmeyen her bir gün için para cezası verilmesi hükmü bulunmaktadır. Ancak bunun pratikte yer alamadığı görülmektedir. 2018 yılında Batı Trakya’da Roman çocukların okul devamsızlığı, sosyo-ekonomik durumlarını araştırma maksatlı gitmiştim. Burada iki gün okula gitmeyen Roman çocukların evlerine polis geldiğinden söz edilmişti. Bunun bir benzerini Edirne Valiliği’nce uygulayama konulduğunu görmekteyiz.
Batı Trakya’da yaşayan romanlar azınlık statüsünde olması nedeniyle bu uygulamanın doğal olduğunu düşünebiliriz. Yunanistan’da yaşayan Romanlar Türkiye’deki gibi aynı sosyo-ekonomik koşullara sahiptir. Konuya Türkiye eksenli baktığımızda; Edirne Valiliğin uygulamaya çalıştığı karar kısmen olumlu görülebilir. Ancak Roman Romanların içinde bulunduğu sosyokültürel, ekonomik sorunlar aşılamadığı müddetçe uygulamada vücut bulması mümkün değildir. Yine Romanların sosyal gerçeğinde sayısı azımsanmayacak ölçüde olan emniyet güçleri ile tanışmasına devamsızlık faktörünün de eklenmesi çocuğun ruhsal yapısına olumsuz yansıyacaktır.”
Haber Merkezi
