FİLİSTİN İÇİN 'SESSİZ YÜRÜYÜŞ'

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek için "sessiz yürüyüş" düzenledi. Selimiye Meydanı'nda bir araya gelen öğrenciler, ellerinde taşıdıkları Türk ve Filistin bayraklarıyla Saraçlar Caddesi'ne kadar yürüdü.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek için "sessiz yürüyüş" düzenledi.

Saraçlar Caddesinde ise basın açıklaması okundu. Basın açıklamasını grup adına Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencisi İbrahim Çetindağ okudu. Çetindağ, konuşmasına başlamadan önce Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe -Kilit harekatında, bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırıda 6 askerimizin şehit olduğunu hatırlatarak, "Hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, Türk silahlı kuvvetleri ile milletimize başsağlığı ve sabrı cemil niyaz ediyoruz" diyerek konuşmasına başladı.

Hekimler ve Sağlık Çalışanları olarak beyaz önlükleriyle başlattıkları "Sessiz Yürüyüş"ün 6'ıncı haftasında olduklarını hatırlatan Çetinkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye’de İstanbul Ankara İzmir başta olmak üzere Edirne’den Kars’a 40'tan fazla şehirde aynı anda Filistinli masumların sesi olmak için, Siyonist işgalcilerin katliamını duyurmak ve bu zulme engel olmak için, vicdanlı kalabilmenin hâlâ mümkün olduğunu haykırmak için buradayız.

Geçtiğimiz hafta Han Yunus kentine yapılan saldırıdan sonra yaralılar Naser Hastanesi’ne getirildi. İşgalciler hemen bir gün sonra Naser Hastanesi’ni bombardımana tuttu. İsrail, Gazze’deki bombardımanında Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın bir çalışanını öldürdü. Fransa hükümeti veya herhangi bir uluslararası yapıdan hala tek bir açıklama gelmedi. Ayrıca Filisin’in işgal altındaki diğer toprakları olan Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail ve yasadışı Yahudi işgalcilerin saldırılarında 301 Filistin’li öldürüldü.

İnsanlığın çiğnendiği bu katliamda kimlerin hangi tarafta durduğunu görüyoruz. Mesele kendi çıkarları olunca insanlık ve özgürlük dersi verenler, Gazze’deki vahşeti hangi vicdana sığdırabiliyorlar?

İsrail’in Gazze’ye uyguladığı bu soykırımın sesini kısmak için işbirlikçi Yahudi lobisi; Facebook, İnstagram ve diğer sosyal medya ağlarında Gazze’de yaşananları aktaran paylaşımlara erişim kısıtlaması getirdi. Bu zulmü duyuran birçok sosyal medya hesabı haksız yere kapatıldı. Erişim kısıtlamasına gitmeyen Twitter’ı da hedef alan, başta Disney olmak üzere eli kanlı işbirlikçiler, Twitter’a dava açarak bu zulmün duyulmasını engellemeye çalışmaktadır.

İsrail’in en büyük düşmanı gerçeklerdir. Gerçeğin temsilcileri basın mensupları ve gazetecilerdir. İsrail onlarca yıldır gazetecileri hedef almaktayken, sadece 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 98 gazeteci öldürüldü. Nerede basının özgürlüğü , nerede dokunulmazlık ? Dünyada hakim güç olarak görünenlerin samimiyetini işte buradan okuyabilirsiniz.

Gazze halkı; hayranlık verici dirayeti, adanmışlığı, sabrı ve cesareti ile dünyanın geri kalanına “kalp masajı” yapıyor. İnsanlık derin uykusundan uyanıyor! 8 milyar insan, bir grup azgın işgalcinin pervasızca sürdürdüğü soykırıma daha fazla seyirci kalamaz! Durumu kritik 5000 yaralının acilen tahliye edilmesi için Refah sınır kapısı derhal açılmalıdır! Refah sınırında utanç tümörleri gibi bekleyen insani yardım tırlarının acilen Gazze içine geçişi sağlanmalıdır.

Bu dehşet tabloyu seyreden Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri, NATO... Sizlere sesleniyoruz: İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal ediliyor. Binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledililiyor.

Dünya’daki bütün uyarı, yürüyüş, eylem, protesto, kınamalara rağmen İsrail pişkince ve göz göre göre savaş suçu işlemeye devam ediyorken; insanlıktan, vicdandan, hak ve hürriyetten ve ırkçılık karşıtı söylemlerden bahsettiğinizde samimiyseniz, bu zulmü durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz ?

Elbette gün gün kaydettiğimiz bu savaş suçları bir gün karşınıza gelecek, dünyada ve ahirette bu zülmü işleyenlerden ve destek olanlardan hesabı sorulacaktır.

Buradan tüm dünyadaki hekimler, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz."
Çetindağ, ayrıca her hafta Cumartesi günü aynı saatte bir araya gelerek sessiz yürüyüş gerçekleştireceklerini de bildirdi.

Bülent Sarıçiçek

banner8
Haberler