ADD, "SALTANATIN KALDIRILMASI ÖNEMLİ BİR 'DEVRİM'DİR"

ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, Saltanatın kaldırılmasının 101. yılı nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı. ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, "Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu olarak, “1 Kasım 1922 tarihinde gerçekleştirilen Saltanatın kaldırılması Devriminin ve Cumhuriyetimizin fiilen kurulmasının 101. yılını kutluyoruz." dedi.

ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, Atatürk'ün, egemenliği, padişahtan alıp, gerçek sahibi olan millete vermeyi dikkatli bir biçimde gerçekleştirdiğini belirterek şunları kaydetti: " Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya çıktığı günden itibaren Ulusal egemenliğe dayalı bağımsız bir devlet kurmayı hedefliyordu. Fakat bu hedefi gerçekleştirebilmek için öncelikle ulusal güçleri birleştirmek, siyasi birlik ve beraberliği sağlamak ve savaşın kazanılmasına öncelik vermek gerekiyordu. Mustafa Kemal Paşa bir yandan ulusal güçleri birleştirmeye ve Kurtuluş Savaşı’nın yönetim mekanizmasını kurmaya çalışırken, bir yandan da milli egemenlik anlayışını çevresindekilere benimsetmeye gayret etti. Genelge ve kongrelerle milli egemenlik anlayışını çevresinde yaydı. TBMM’yi açmakla da milli egemenlik ilkesini yürürlüğe koydu. TBMM’nin kurulmasından itibaren milli egemenlik ilkesi uygulanıyordu. Saltanatın varlığını sürdürmesi bu ilkeye ters düşmesine rağmen, kamuoyunun hazır olmamasından dolayı saltanata dokunulmamıştı.

TBMM'NİN AÇILMASI İLE BİRLİKTE TÜRK TARİHİNDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLAMIŞTI

 20 Ocak 1921'de kabul edilmiş olan Anayasada, egemenliğin millete ait olduğu belirtilmişti. Ancak bu tarihlerde Kurtuluş Savaşı devam ettiğinden, saltanatın kaldırılması için şartlar uygun değildi.

Mudanya ateşkes antlaşmasından sonra Barış konferansı hazırlıkları başladığında İstanbul hükümeti TBMM Hükümetinin yanında görüşmelere katılmak istediğini belirtmiştir.İtilâf Devletleri, Lozan Barış Konferansına, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile birlikte İstanbul Hükümeti'ni de davet ettiler. Osmanlı Hükümeti bu daveti kabul etti. Galip devletler bu davranışlarıyla, Türkler arasında ikilik çıkararak, menfaatlerini daha iyi savunacaklarını düşünüyorlardı. Osmanlı Hükümeti'nin konferansa katılma arzusu, milli mücadelenin ruhuna ve Anayasaya aykırı idi.Mustafa Kemal Paşa buna çok sert bir şekilde cevap vererek İstanbul Hükümetinin bağlı olduğu saltanat makamının kaldırılması için TBMM’de görüşmeler başlatmıştır.

1 KASIM 1922’DE ALINAN BİR KARARLA ÖNCE SALTANAT MAKAMI HALİFELİK MAKAMINDAN AYRILARAK DİNİ VE SİYASİ YETKİLERİNİN AYRILMASI SAĞLANDI

Bu makamın zaten 16 Mart 1920’de İstanbul’un işgaliyle kalkmış olduğu belirtildi.Halifelik makamının ise devam etmesi ve Osmanlı hanedanından da bir kişinin TBMM tarafından bu göreve getirilmesi kararlaştırıldı.

Kısaca, Kurtuluş savaşını TBMM kazandığı halde Lozan Konferansına saltanatı temsilen İstanbul Hükümetinin de çağırılması, İstanbul Hükümeti ve Padişahın Kurtuluş savaşı sırasında ulusal direnişe karşı olması, Ülke yönetiminde ve barış görüşmelerinde iki ayrı hükümetin bulunmasını uygun olmaması ve bu ikiliğe son verilmek istenmesi, Saltanat siteminin ulusal egemenlik anlayışıyla bağdaşmaması ve TBMM’nin açılışından itibaren zaten saltanat olmaksızın ulusal egemenliğin uygulanıyor olması saltanatın kaldırılmasının nedenleridir.

SALTANATIN KALDIRILMASI İLE ÜLKEDE İKİ AYRI YÖNETİMİN BULUNMASINA SON VERİLDİ

Ulusal egemenliğin tam olarak sağlanması için önemli bir adım atıldı. TBMM Türkiye’de tek yasal güç haline geldi. Din ve devlet işlerinin tek bir makamın elinde bulunmasına son verildi.TBMM, Halifeliğin İngiltere tarafından kullanılmasını engellemek amacıyla Osmanlı Hanedanından Abdülmecid Efendi’yi halife seçtiğini ilan etti. Lozan Barış görüşmelerinde Türkiye’nin tek bir heyet tarafından temsil edilmesi sağlandı.Böylece İtilaf devletlerinin ikilik çıkarma planı sonuçsuz kaldı.

Saltanatın kaldırılması ile İstanbul'daki Osmanlı Hükümeti istifa etti. Son padişah Vahdettin, 17 Kasım 1922'de İngilizlere sığınıp İstanbul'u terk etti.

Saltanatın kaldırılması,egemenliğin yani yetkinin tek kişiden alınarak, millete verilmesi bakımından önemli bir “DEVRİM”dir."

Gözde Kabasakal

banner8
Haberler