Çağdaş yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Hasan Tahsin Yılmaz, dernek olarak ülkede birlik ve beraberliğin zedelenmesinden endişe duyduklarının kaydederek; “ Bugün ülkenin olağanüstü durumdan geçtiği söyleniyor. Aslında bu eksik ülkemiz olağanüstü durumdan geçirilmektedir. Bu ülke yönetenlerinin zoru ile oluyor. Toplum kendi haline bırakılsa böyle bir şey söz konusu olmaz. Ülkenin tepedekilerin toplumu guruplaştırıcı konuşmalarına karşın toplum birlik ve beraberliğini sürdürme kararlılığını sürdürüyo5r. Siyasilerin konuşmalarına itibar etmiyor” dedi
Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonra toplumda bazı bölünmeler yaşandığını belirten Yılmaz, “ Daha sonraki yıllarda ülkede bir dış düşmanlar korkusu yaratılmak isteniyor. Eskiden çocukları korkutmak için “ Öcü” geliyor denir ve uyutulurdu. Bizim toplumumuzda da düşman olmasa da düşman yaratılmaya çalışılıyor. Ordumuz canla başla çalışıyor askerlerimiz vatanı için mücadele ederken, siyasilerimiz cepheleri içe yönelik. Özellikle muhalefete yönelik yapılıyor. Bu kutuplaşma Türklerin ezberini bozma iddiasıyla başladı toplum cumhuriyet ilkelerinden uzaklaştırıldı. “Bu idare eskidi bugüne kadar ülkeyi yönetenler beceriksizdi” diye halka sanal hedefler gösterildi. Bunda hedef alınan neyde Mustafa Kemal Atatürk'ün gerçekleştirdiği kamu düzeni, üç erkin birbirinden ayrılması, üniversitelerin ve basının özerkliği, meclisin etkin olması, her konunun tartışılabilmesi bunları yok edip Türkiye'nin ezerini bozmaya çalışıyorlar. Bu dışarıdakilerin de etkisiyle yoğunluk kazandı” diye konuştu.
Rusların İkinci Dünya Savaşında diğer ülkelere “ Sizi düşmansız bırakacağız” dediler. Bizim gibi ülkeler içendeki toplumu bir arada tutmanın yolunu “dışarıda düşman var tehlikeli günlerden geçiyoruz, aman birliğimizi bozmayalım” diye suni gündemlerle toplumu uyuturlar. Bu tür yönetimlerde ortak akıl istenmez sadece ”biz konuşalım sizler uyun Betpas yalan da söylesek sesinizi çıkarmayın eğer ses çıkarırsanız size düşman muamelesi yaparız susmadığımız zaman sizi televizyon ve gazetelerde sizi baskı altına alırız. Onun için sesinizi kesiniz” denilmek isteniyor. Sesini çıkaranlar hakkında dava açılıyor. Bu kişiler kısa zamanda iddianame hazırlanmadığı için uzun zaman içerde kalıyor” dedi.
Ülkemizde erkler ayrılığı kalmadığını, parlamentonun etkisizleştirildiğini belirten Hasan Tahsin Yılmaz ” Parlamenterler kendileri yerine birinin görüşüne itibar ediyor. Üniversitelerimiz suskun. İnsanlar apartman yöneticisini mahalle muhtarını seçiyor Üniversite hocaları kendi rektörünü seçemiyor, böyle bir uygulama olur mu? Muğla Üniversitesi rektör seçiminde bir oy alan aday rektör oldu. Bunu savunurken de “ Bakınız bu kimsenin adamı değil” diyebiliyorlar. Ülkemizde haksızlıklar haklı gibi yanlışlar doğru gibi savunulur hale geldi. Ülkemiz Arap kültürünün etkisi altına girmesi amaçlanıyor, uygulamalar o yönde öz benliğimizden uzaklaştırılmak isteniyor. Vahabi'liğin etkisi artıyor. Bazı suçlar bağışlanıyor suçsuz olanlar cezalandırılıyor. Kamu düzeni olmayan yerde kaos hakim olur. Yıllarca ülkenin koalisyonlardan çok çektiği iddia edildi. Şimdi hazırlanan Anayasa ile ülke koalisyonlara zorlanıyor. Hazırlanan yasa bir partinin iktidarda kalması için yapılıyor. Hazırlanan yasada mühür olmayan oylar da sayılacak. Bir ülkede kuralsızlık huzur getirmez” dedi
Çağdaş yaşamı destekleme Derneği Başkan Yardımcısı Hüseyin Koç, ülkenin bu günlerde her zamankinden daha çok barış ve kardeşliğe ihtiyacı bulunduğunu. Çağdaş Yaşamı Destekleme derneğinin amacının da bu olduğunu belirterek; “ Ürkmezinin bu günlerde sevgi. Barışa ihtiyacımız var. Bizim bildiğimiz siyaset biliminde ülkeyi yönetmekle yükümlü politikacılar, Özellikle iktidarda olanlar, toplumda barışı, dirlik, düzenliği sağlamakla yükümlüdürler, en çok bu konuda çaba harcamaları gerekir. Toplumu germekten ziyade toplumda mevcut gerginlikleri gidermeleri gerekir.”
“ÖZELLİKLE BU GÜNLERDE BARIŞ ÇOK ÖNEMLİ”
Ülkenin özellikle böyle silahlı kuvvetlerimizin teröre karşı operasyonunun olduğu bir dönemde bu sevgi ve barışın çok daha önem taşıdığını belirten Koç,” Ülke yönetiminde en üst seviyede yetkili olan bir yöneticinin toplumun bir kanadını temsil eden bir partinin temsilcisi gibi davranması doğru değildir. Bu günlerde toplumun bölücü bir bölümü dışlayıcı gerginlik yaratacak konuşmalardan kaçınılması gerekir. Bugün partiler birbirlerini suçlamaktan ziyade ortak noktaları bularak barış ve kardeşliği sağlamaları, toplum arasında guruplaşma yaratacak konuşmalar yapmamaları gerekir. Biz dernek olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkenin birlik ve beraberliğinden ve halkın dostça geçinmesinden yanayız, Bu konuda en büyük göre ise hükümetimize düşmektedir” dedi
“Ülkenin, birlikteliğe ihtiyacı var”
“Ülkenin, birlikteliğe ihtiyacı var”
EditörEdirne Çağdaş Yaşamı Destekleme Başkanı Hasan Tahsin Yılmaz ve Başkan Yardımcısı Hüseyin Koç, ülkenin acil olarak barış ve huzura ihtiyacı olduğunu, bu konuda siyasilere büyük görev düştüğünü belirttiler.