Edirne Toplu Ulaşım Sistemindeki minibüsçüler, geçtiğimiz ay zam almalarına rağmen, yakıta gelen zamlar nedeniyle zamlı tarifenin daha uygulanmadan eridiğini bildirdiler. ETUS Başkanı Hakan Giyik, yetkilerin toplu ulaşım sistemine destek olması gerektiğini duyurarak, hükümet ve belediyeden bekledikleri desteği alamamaları halinde ayakta durama şanslarının olmadığını duyurdu.
ETUS Başkanı Hakan Giyik, gazetemize yaptığı açıklamada geçtiğimiz ay belediye meclisinden zam taleplerinin geçtiğini hatırlatarak, “Geçen ay zam aldık ama zam aldıktan sonra bir hafta geçmeden ÖTV zammı mazota yansıdı. Biliyorsunuz ki 6-8 liraya yakın bir zam gerçekleşti mazota. Hemen zammımız eridi zaten” dedi.
Zammın uygulanmaya başladığı gün itibariyle zarar etmeye başladıklarını dile getiren Giyik, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını da vurguladı.
Giyik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaşadığımız sorunları Türkiye genelinde de dile getiriyoruz. Gerçekten çok sıkıntılı esnaf. Yani şu anda esnafa 'düzelecek' umuduyla bu ana kadar hep; 'çalışın arkadaşlar, bu sıkıntı böyle gitmez' falan diyorduk ama artık o kelimeleri kuramaz veya o cümleleri kuramaz olduk. Yani şu anda artık dayanılacak bir durum yok.
KOOPERATİF OLARAK TOPLANARAK, YOL HARİTASINI BELİRLEYECEĞİZ
Biz de önümüzdeki günlerde kooperatif olarak bir toplantı yapacağız, artık ne karar çıkar ortaklarla beraber, hep beraber bir karar alıp ne karar çıkarsa buna uyacağız. Çünkü bir çözüm bulmamız gerekiyor. Çünkü hiçbir şekilde destek alamıyoruz. Destek alamadığımız için ayakta durma şansımız kalmadı. Bugün girdi maliyetleri yüzde binlere çıkarken, bizim kazançlarımızda hiçbir değişiklik olmuyor ve üstüne üstlük esnaf çok ciddi aylık zararlarla karşı karşıya. Zaten araçları yürütemez hale geleceğiz yani. Bunun başka bir açıklaması yok. Eğer gerçekten destek olunmazsa sıkıntı büyük.
ORTADA KALDIK
Bizim taleplerimiz oldu devletimizden. Yani hükümet yetkililerine taleplerimizi ilettik. Tabii devlet yetkilileri belediyelerinizden alın diyor, belediyeyle görüşüyorsunuz onlar da biliyorsunuz küçük illerdeki belediyelerin durumları kısıtlı, onlar da devletten alın diyor. Yani ortada kaldık esnaf olarak.
NE OLACAKSA OLSUN
Bir karar alınacak artık. Yani taşıdığımız yolcuya yarar yaramaz, bize yarar yaramaz. Bunun bir kararı alınacak. Bu çok uzun sürmez. Çok kısa bir süre sonra, birkaç güne toplantı yapılacak. Orada gereken kararları alacağız. Yani bunları da belediye yetkililerimize, başkanımıza, başkan yardımcılarımıza ileteceğiz. Ona göre artık ne olacaksa olacak, yapılacak hiçbir şey yok. Artık yöneticinin dışında hareketler başlayacak esnafta. Bugüne kadar zaten tuttuk esnafı, 'arkadaşlar düzelecek, iyi olacak, okullar açılacak' dedik ama tutulacak bir durum kalmadı artık. Sıkıntı gerçekten çok büyük. Ben burada çok kez basın açıklaması yaptım. Çok kez dile getirdim. Yani bu başka bir boyuta geçti artık.
DESTEK OLUNMAZSA, YETKİLİLERLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ
Biz yetkililerden destek bekliyoruz. Eğer destek olunmazsa karşı karşıya kalmak durumunda kalacağız yetkililerle, devletimizle, belediyemizle karşı karşıya kalacağız. Biz kavgadan yana değiliz. Sonuçta kamu işi yapıyoruz biz burada. İnsanları mağdur etmekten yana da değiliz. Şimdi yine zam istedik. Zamla olacak işler değil ki. Bugün zam alıyorsunuz. Yarın mazota yine şimdi dört lira zam söz konusu. Akşam 1.80 geldi. Yani zamla çözülecek işler değil ki bu işler. Ya yapılacaksa yapılsın o zaman mazot 50 lira olsun. Biz de ona göre zam isteyelim. En azından bilelim.
KARAR ALINDIKTAN SONRA GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYACAK
Yapacağımız toplantıda kararlar alındıktan sonra geri dönüşü zor olur. Bu sistem çok mücadele edilerek kuruldu. Burada vatandaşlarımız kızıyor ediyor ama başka sistemlere geçildiğinde daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Ama bir çözüm bulunacak tabii, bu böyle gitmez. Sonuçta biz de insanız. Bizim de evimiz, çoluğumuz, çocuğumuz var. Biz de evimize ekmek götürmek zorundayız. Biz de para kazanmak zorundayız. Bu işi onun için yapıyoruz. Yani ben burada. bedava taşıyayım diye bu işi yapmıyorum ki. Ya beni bu işte ilgisi olan yetkililer sübvanse edecek ya da bırakacağız ya da başka bir boyuta geçeceğiz, başka şeyler düşüneceğiz. Ya araç küçülteceğiz, bir şeyler yapacağız. Başka türlü bu işin içinden çıkamayız.
HER ESNAF 25 AYLIK 25 BİN LİRA ZARAR EDİYORLAR
Şu anda aylık amortismanla beraber her esnaf arkadaşımızın 25 bin lira zararı var. Nereden çıkacak bu? Ben engelli ve 65 yaş vatandaşı taşımak için 40-50 araba fazladan çalıştırıyorum. Bu araçların günlük 300 - 350 bin lira maliyeti var bizde. On milyon yapar ayda. Varsa bir patron veya bir iş adamı devlete 10 milyon verecek, çıksın. Biz her ay on milyon para bırakıyoruz, zarar ediyoruz. Yani artık dayanılacak bir durum kalmadı.
DEVREDEN ÇOK FAZLA
Şu anda ek geliri olanlar ek gelirlerinden giderlerini sübvanse ediyor. Sadece bu işe bakanlarda zaten çok hızlı bir devir söz konusu, bakabilirsiniz. Belediye kayıtlarına da bakabilirsiniz. Sadece bu işten geçinmeye çalışanlar çok hızlı bir şekilde devir etmeye çalışıyorlar ve çok ucuz rakamlara gidiyor. Bugün devir ettiği para bir artı bir ev bile almıyor. Eğer evi yoksa vay haline. Çok zor durumdayız.
BETER OLUN DİYECEKLER DE VAR, ONLARA SESLENİYORUM
Bu açıklamama da yorum yapacak vatandaşlar da var, 'Daha beter olun' diyecekler de var. Ama ben onlara da buradan sesleniyorum; empati yapsınlar, herkes kendi işiyle alakalı empati yapsın. Eğer varsa her gün 300 bin lira zarar edeceğim diyen bir esnaf gelsin konuşalım.
Şu anda amortismanla beraber minibüslere binişler 30 lira olması gerekiyor. Tüm giderleri koyduğunuzda 30 lira olması gerekiyor. Biz 12 liraya taşıyoruz şu anda sivil vatandaşımızı. Öğrenciyi daha ucuza taşıyoruz. Ortalama bir kişi 10 liraya binmiş oluyor. Aradaki neredeyse 20 lira fark var. Nereden bulursanız bulun diyorlar. Sıkıntı büyük.”
Yavuz Göktaş
