SÖĞÜTLÜKTE, BELEDİYE-STK BAĞI KOPTU

Söğütlük Kent Ormanı’na yapılacak “Millet Bahçesi” projesinin imar planlarında düzenleme yapılmadığı gerekçesiyle Ankara 14'üncü İdare Mahkemesi'nce iptal edilmesinin ardından projenin devamı için çevrecilerle uzlaşmanın gündeme geldiği öğrenildi. Söğütlük Doğal Kalsın Platformu adına açıklama yapan Ziya Gökerküçük, iktidarın uzlaşmayı Edirne Belediye Başkanı aracılığıyla sağlamaya çalıştığını belirterek, “Dava sonucunu beklemeden adeta yangından mal kaçırırcasına bizlerle uzlaşmak istediğini belediye başkanı aracılığıyla sağlamaya çalışan iktidar ve yereldeki çıkar uzantılarıyla uzlaşma yapmadık, yapmayacağız. Bu uzlaşmayı talep eden yerel yönetim ve siyasi kişi ve kurumlarla da birlikte olmamız olanaksızdır” dedi.

SÖĞÜTLÜK DOĞAL KALSIN PLATFORMUNDA, DOĞAL OLMAYAN BİR ŞEYLER VAR

Söğütlük Kent Ormanının ‘Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi projesine karşı birleşen Sivil Toplum Kuruluşlarının kurduğu Söğütlük Doğal kalsın Platformu üyeleri, bugüne kadar kendilerinin yanında bulunan belediyeye sert tepki gösterdiler.

Söğütlük Doğal Kalsın Platformu adına yazılı bir açıklama yapan Ziya Gökerküçük, kentte, millet bahçesinin kentin yeni yerleşim alanlarına yapılması gerektiğini savunarak, bakımsız olduğu bahanesi ile Söğütlük’e yapılmak istendiğini hatırlattı. Pandemi nedeniyle girilemeyen Söğütlük’ün, sonrasında da millet bahçesi inşaatı gerekçesiyle giriş-çıkışa yasaklandığını ifade eden Gökerküçük, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanına girilmesi yasaklanırken kapalı kapılar arkasında ise neler olup bittiğini bilmediğimiz bir inşaat faaliyeti sürdürülmüştür.

Edirne Belediyesi’nin Söğütlük’teki işletme hakkından, hukuki hakkını savunmadan çekilmesi de Danıştay tarafından da merak edilmiş, Belediye’ye bu karara karşı mahkemeye başvurup vurmadığı sorulmuştur. Bu süreçte yapılanların uygun olmadığı mahkeme kararı ile tasdik edilmişken Belediye Başkanımızın bu projenin tekrardan ‘’değişikliklerle’’ uygulanmasına katkı sunduğu duyumları Söğütlük’ü savunan halka ve STÖ’lere karşı etik bir davranış biçimi olmamıştır.

ANLAŞILIR GİBİ DEĞİL

Belediyelerin görevi; merkezi iktidar ile birlikte yurttaşları için yürüyüş mesafesinde ulaşabileceği yeşil alanlar yaratmaktır. Bu gerçeği görmezden gelip zaten yeşil alan olan Söğütlük’ün hukuki sürecin sonuçlanmasını bile beklemeden yeni projelerde ısrar edilmesi ve yerel ile merkezi yönetimin mahkeme kararlarına rağmen, resmi kurumlarının verdiği hatalı kararları ve yarattığı zararları sorgulayacağı yerde, hatalarını el ele verip sürdürmesi anlaşılır bir durum değildir.

KANAL PROJESİ KARAAĞAÇ MAHALLESİ’Nİ SİVRİSİNEK YUVASI HALİNE GETİRDİ

Kentimizin içinden geçen ve halkımızın en çok kullandığı Meriç Nehri’ne 2015 yılında DSİ tarafından çok yüksek bütçe ile taşkın tehlikesine karşı başlatılan Kanal Projesi de fiziki hataları ve başlangıç hedeflerinden oldukça uzak olmasıyla Karaağaç Mahallesi’ni sivrisinek yuvası haline getirmiştir. Bunun üzere 2016 yılında Meriç Nehri kıyıları, nehir içine fore kazıklarla yükseltilen nehrin doğal yapısını bozan seddelerle donatılmış, milyonlarca para harcanan bu akıl dışı, bilim dışı seddeler ne değişti ise apar topar yıkılmış, halkın parası çöpe atılarak tonlarca beton moloz doğaya çıkarılmıştır.

 ARŞİMET BURGU ELEKTRİK ÜRETİM TESİSİ PROJESİNİN İÇLER ACISI DURUMU ORTADADIR

Meriç Nehri’nin çilesi bununla da kalmayıp iştahı yükselen yöneticilerce, 2021 yılında bir de Arşimet Burgu Elektrik Üretim Tesisi Projesi’yle akla ve bilme aykırı, doğaya zarar verecek şekilde astarı yüzünden pahalı olduğu daha önce benzeri örneklerle ortaya konmuş olan santral yapımı başlatılmıştır. Hangi amaca hizmet edeceği belirsiz olan, hatta tesisin bir kısmının yıkılıp patladığına tanık olduğumuz Arşimet Burgu Elektrik Üretim Tesisi projesinin içler acısı durumu ortadadır. Bu türden birilerinin ‘münasip gördüğü’, bilim insanlarının, halkın, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının görüşü alınmadan yapılan tesislerin yapılmasına hep karşı olduk ve hep olacağız.

Öte yandan doğal alan olması gereken Meriç kıyıları, nehir içi kum-taban temizliğinden çok ötelere geçirilerek, ticari işletmelerin beton santralleriyle donattığı, adeta sanayi bölgesine dönüştürülmek istenmektedir. STÖ ve meslek odalarının verdiği mücadeleyle, Kum ve Beton Santrali’nin verdiği zararlar doğadan ve halktan yana hukuk kararlarıyla ortaya konmuş, idare mahkemesi proje için “ÇED gerekli değildir” kararının iptaline karar vermiş, daha sonrasında ÇED süreci idare tarafından sonlandırılmış fakat kum çıkarmanın ötesine geçilerek alanda yapılan diğer binalar ve tesisler yıkılmamıştır.

Halkın en çok yararlandığı bu alanlarda yapılan bilime ve hukuka aykırı, gereksiz, sözde halka rağmen yapılan yatırımların doğaya verdiği tahribatın, yapboza dönen proje maliyet zararlarının hesabını yetkililer kimlerden soracak?

UZLAŞMAYACAĞIZ, MAHKEMENİN SONUCUNU BEKLEYECEĞİZ

Meriç Nehri ve Söğütlük Ormanı’nın korunması bu kentin yöneticileri, kurumları tarafından öncelikli görev olması gerekirken ‘uzlaşmak’ gibi öneriler, hukuki dayanaktan yoksundur.

Bilinmelidir ki; Söğütlük’ün kamusal alan olarak bakımının yapılması ve güvenliğinin sağlanması yerel ve merkezi kurumların ortak görevidir. Bunu yapmayıp dahası bunu bahane ederek millet bahçesine dönüştürülmesine itiraz eden bizler davanın sonuçlanmasını beklemekteyiz. Dava sonucunu beklemeden adeta yangından mal kaçırırcasına bizlerle uzlaşmak istediğini belediye başkanı aracılığıyla sağlamaya çalışan iktidar ve yereldeki çıkar uzantılarıyla uzlaşma yapmadık, yapmayacağız. Bu uzlaşmayı talep eden yerel yönetim ve siyasi kişi ve kurumlarla da birlikte olmamız olanaksızdır. Bizler halkın ormanının doğal kalmasını, betonlaştırılmamasını, özel şirketlere ihaleye verilmemesini talep ediyoruz.

Bizler bu alana yapılacak her türlü hukuk dışı düzenlemeye itirazlarımızı halkımız ve sivil örgütlenmeler olarak dile getireceğiz. Söğütlük’e millet bahçesi projesinde ısrar etmek nasıl ki kente ihanet ise karşı durmak da kentlilerin görevi ve sorumluluğudur.

Söğütlük’te olması gereken; kentlinin güvenli ve sağlıklı dinlenme, sosyalleşme, spor yapma, doğa ile başbaşa olma olanaklarını ekolojik yapıyı da bozmadan sağlanmasıdır. Bu nedenle bir kez daha “Söğütlük Doğal Kalsın” diyoruz. Millet Bahçesi yapılacak o kadar çok alan var iken yerel ve merkezi idarenin Söğütlük’teki ısrarının nedenini de yetkililerin açıklamasını bekliyoruz.”

banner8
Haberler