CHP Edirne İl Genel Meclis Üyeleri ortak bir açıklama yaparak, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşın bitmesini temenni ettiklerini dile getirdiler. Meclis Üyeleri adına açıklamayı CHP İl Genel Meclisi Grup Sözcüsü Şenol Kılıç okudu. Kılıç, temennilerinin bu savaşın bir an önce bitmesi ve bu mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Komşumuz Ukrayna ve Rusya’da yaşanan savaş, ülkemizi ve bizi insani ve ticari açıdan etkilemektedir. Bu iki ülkeyle tarım ve turizmde yakın ilişkilerimiz var. Bildiğiniz gibi yurt buğday ve ayçiçeği ithalatımızın yaklaşık üçte biri bu ülkelerden yapılmaktadır. Ayrıca ülke olarak özellikle narenciye ve domates gibi ürünleri de bu iki ülkeye ihraç etmekteyiz. Ülkemize gelen turistlerin göz ardı edilemeyecek ölçüde bu iki ülkeden geldiğini bilmekteyiz. Bu yıl turizm sektörünün beklentisi 35 milyar dolardı. Bu savaş dolayısıyla herhalde bu beklentiler gerçekleşmeyecek gibi görünmektedir. Temennimiz bu savaşın bir an önce bitmesi ve bu mağduriyetin bir an önce giderilmesi. Ama asıl önemli olan konu burada yaşanan vahşet, yaşanan kan, yaşanan gözyaşı, yaşanan insanlık dramıdır.
Biz CHP İl Genel Meclisi üyeleri olarak bu vahşetin gerekçeleri her ne olursa olsun bu vahşetin hangi çıkar ilişkilerine hitap ederse etsin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Bu barışın bizin coğrafyamızda kısa sürede olmasını istiyoruz.
Bildiğiniz gibi Ukrayna’da okuyan vatandaşlarımız bulunmakta. Bunlarında bir an önce sağ salim olarak ülkemize dönmelerini temenni ediyoruz.
Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk demiş ki ‘Savaş zaruri olmadıkça, milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça, savaş cinayettir’ bunun gösterdiği yolda yürüyen bireyler olarak bizde diyoruz ki ‘Yurtta Barış Dünya’da barış’.
Bu Savaş Montrö Boğazlar Mütakeresi’nin ne kadar önemli olduğunu bir defa daha altını çizmiştir. Bu Montrö Boğazlar Mütakeresi olmamış olsaydı, şimdi Türkiye çok daha fazla zor durumlarda kalacaktı. Geçmişte Montrö Müzakeresini tartışmaya açanlara bu savaş aslında çok güzel dur demesini bilmiştir.”
Yavuz Göktaş