Yapraklar güz rengine dönüşme sürecinde. Rüzgarın peşinden sürüklenmeler başladı bile.
Havada durgun bir uyumsuzluk. Sıcakla soğuk arasındaki gidip gelmeler özellikle insanları etkilemekte.
Ara tatilden sonra Okullar da böyle bir günde açılıverdi. Sorunlarıyla açıldı yine. Kalabalık sınıflar, taşıma sorunları, ve eğitimin öteki bitmeyen çileleri.
Hele kız çocuklarının okula gönderilmemesi eğilimi aklımı başımdan almakta. Özelleştirmeler de ayrı sorunlarla giderek artmakta.
Yani özetin özetiyle söylerse eğitimimiz bu yılda “Aynı hamam aynı tas”.
Ve dudaklarıma dolanan bir şarkı: “Bahar bitti, güz bitti / Artık bülbül ötmüyor…” Bülbülleri bıraktık, serçeler bile sessiz. Ama kargalar yine cak cuklarıyla atmosferimizi dalgalandırmakta.
Mısırlar toplandı çoktan ama, sütlü mısır ikinci ürün olarak yine pazarda. Evcek severiz sütlüyü. Haşlaması da közlemesi de sevilerek yenir.
Baktım satılıyor. Düdüklüye sığacak sayıda alıverdim.Şu anda haşlanmadalar.
Bizim çocukluğumuzda tarım makineleri yoktu.Hemen hemen her şey kol gücüne dayanırdı. Ve harman yerlerinde sabahlanırdı.
Bizler de çiftçilik yapan komşulara gider gündöndü pataklayarak, mısır soyardık.Mısır soymanın bir kuralı konmuştu sahibince: Sütlü çıkarsa sizindir. Soyardık, soyardık da o sütlü mısırı bir türlü bulamazdık. Bulsak bile, mal sahibi itiraz ederdi.
Böyle bir anımı anımsadım, mısırdan sözedince.
--------------------------
Bayram da bir kez daha geldi geçti.Ne bayramı olduğu konusunda tartışmalar yaşanmıştı. Geçtiğimiz aylarda..
O zamanlar yazan dostumuz, Cumhur Çağlarer(Rahmetli) bir sataşma üzerine bu sorunun yanıtını vermiş, . Öyle gerçekçi ve akılcı açıklamış ki, her babayiğidin harcı değil hani.
Bayramın simgesi şeker olduğuna göre, şeker bayramı söylemi daha çok yakışıyor bana göre de.
Gören gönül gözüyle görür, niyeti olmayan davul-zurna ile de uyanmaz, çünkü “güz rengi” sarı sarı kaplamış her yanı. Son yağmurlar ortalığı yeşertip çiçekleri yeniden açtırsa da nerden bakarsan bak, nasıl bakarsan bak, sonbahar işte
Şu şarkı sözü ne denli yakışıyor bu hüzne
“Artık, bu solan bahçede bülbüllere yer yok..”
Artık oralardayız galiba! Ve bir şiir:
AVUCUM KAŞINIYOR
Sarışın haberler okunurken esme
Kır benli al/beni günbegün
Kırık taşlar biriktirir harca
Beyazları kar üşürken son/dal
Sarı en ucundan en koyusuna yaralı
Sarkar bir eylül yamacının dalından
Ton/ton cümbür-cemaat sarıgiller
Ağustos yangınına çiçeği nar
Bulutlu durakların
Hüznünü ateşleyen kıvılcım
Avucum kaşınıyor güz
N. T