Kuraklıkla birlikte Edirne'de tarımsal arazilerde zararlar meydana gelirken, Tunca Nehri'ne su verilmemesi karşısında üretici de büyük mağduriyet yaşamaya devam ediyor. Bunun üzerine açıklamalar yapan CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Meriç Nehri üzerinde oluşturulan setlerle birlikte suyun hapsedildiğini ve bunun sonucu olarak Tunca Nehri'ne su verilmediğini belirtmiş ve yetkililerin harekete geçmişini istemişti.
Yazgan, Tunca Nehri'nin bu görüntüsünün ayrıca turistlik kent olan Edirne'ye yakışmadığını, DSİ yetkililerinin harekete geçerek Meriç Nehri üzerinde oluşturulan barajdan Tunca Nehri'ne su verilmesi gerektiğini ifade etmişti.
AKSAL GÖRMEZDEN GELDİ
AK Parti Milletvekili Fatma Aksal, Tunca Nehri'nin adeta kurama aşamasına geldiğini görmezden gelerek CHP'li Edirne Belediyesi'ne suçlamalarda bulundu.
Aksal yaptığı açıklamada, "bu kirliliğin bir numaralı sorumlusu CHP'li Edirne Belediyesidir.Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi'ni çalıştırıp evsel atıkları Tunca ve Meriç Nehirleri'ne akıtmayı derhal durdurmalıdır" derken, asıl sorunun Tunca'yı besleyen Meriç Nehri'ndeki su kesintisinden kaynaklandığı ortaya çıktı.
Meriç Nehri'nde kurulan barajın su yoğunluğunu azalttığı, kuraklık nedeniyle yağmur yağmamasından dolayı Bulgaristan'ın da barajdan su salmadığıı, asıl sıkıntının bundan kaynaklandığı tespit edilldi. Milletvekili Aksal'ın araştırma yapmadan, Tunca'nın kirliliğiyle ilgili Edirne Belediyesi suçlaması dikkat çekti.
YAZGAN NE DEMİŞTİ?
Geçtiğimiz günlerde Tunca Nehri havzasında incelemelerde bulunan CHP Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Meriç üzerinde yapılan barajın Tunca'ya su akışını engellediğini belirterek yetkilileri uyarmıştı.
Yazgan, "Değerli yurttaşlarım, bugün sizi Edirne'mizin tarihi meşhur Tunca Köprüsü'nün yanına getirdim. Bu güzel eserin etrafındaki ortamı da size göstermek istiyorum. Tunca Nehri'nde su seviyesinin düşmesinden ve Meriç Nehri'ne yapılan barajın buraya su gelmesini engellemesinden dolayı şu anda Tunca Nehri'mizde canlı hayatı neredeyse bitme noktasına gelmiş durumda. İçerisinde artık bir balık yaşayamayacak duruma gelmiş" diyerek tedbir alınmasına dikkat çekmişti.
Bülent Sarıçiçek
