Türk Bilim Dünyasının önemli isimlerinden biri olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, ETSO Konferans Salonu'nda 'UNESCO Dünya Mirası Ölçütleri, Türkiye'deki Dünya Mirası Koruma Uygulamaları' isimli bir konferans verdi. Prof. Dr. Ahunbay, Selimiye Camii'ni insan dehasının en üst seviyesindeki bir yapı olarak nitelendirdi.
ÇAKIR: “DARISI, UZUNKÖPRÜ VE II. BAYEZİD KÜLLİYESİ'NE”
Konferansın açılış konuşmasını yapan Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Çakır; “Milletlerarası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi yönetmeliğine göre; Türkiye'deki anıtların incelenmesini özendirmek, korunmasını sağlamak, halkın ilgisini çekmek ve bu ilgiyi artırmak amaçlarıyla ICOMOS Türkiye Milli Komitesi kurulmuştur. ICOMOS Sempozyumu 16.11.2009 tarihinde yine bu salonda yapılmıştır. Bu sempozyumun konusu Selimiye Camii ve Külliyesi Dünya Mirası Yolu'nda idi. Bu hedefe 2011 yılında ulaşıldı. Şimdi darısı Uzunköprü ve II. Bayezid Külliyesi'ne diyoruz. Sayın Hocam Edirne olarak verdiğiniz ev ödevlerini yapmaya çalışıyoruz. Selimiye Meydanı Kentsel Tasarım Projesi kurul onayının son aşamasında bulunmaktadır. Alan içerisinde Yemiş Kapanı Hanı var. Sondaj, kurtarma kazıları yapıldı bitti. Sorun var mı denilirse 'Evet' var. Görüşleriniz yol göstericiliğiniz için teşekkür ediyorum.” dedi.
AHUNBAY: “SELİMİYE OSMANLI DÖNEMİNİN YAPITIDIR”
Prof. Dr. Zeynap Ahunbay, dünyada ve Türkiye'de bulunan eserlerden bahsettikten sonra Selimiye Camii hakkında konuşarak; “Türkiye'de çok değerli dünya mirası eserlerimiz var. Bunlardan biri de Selimiye Camii. Her ülke bir dosya hazırlıyor, bir raporla UNESCO'ya iletiliyor. Her sene başka bir ülkede toplanıyor uzmanlar. Gönderilen dosyalar tartışılıyor. Türkiye'de şu anda 17 tane alan UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer Grbets almakta. Bu eserlerin korunması da çok önemli. Bir yerin dünya mirası seçilmesi için insanın yaratıcı dehasının üst düzeyde bir temsilcisi olmak gerekiyor. Selimiye Camii'nde bunu görüyoruz. Mimar Sinan, insan dehasının en üst düzeyinde bir yapıyı kazandırmış. Selimiye Osmanlı döneminin yapıtıdır. Osmanlı dönemini yansıtıyor. Şehrin en üst noktasına konulmuş, çarşılarla birlikte planlanmış.” dedi.
AHUNBAY: “ÇOK SAĞLAM OLDUĞU İÇİN AYAKTA KALMIŞ”
Prof. Dr. Ahunbay, zaman içerisinde savaşlara ve depremlere rağmen Selimiye Camii'nin çok sağlam olduğu için ayakta kalabildiğini söyleyerek; “Selimiye Camii yüzyıllar içinde bir takım depremlere maruz kalmış fakat çok sağlam olduğu için ayakta kalmış. Savaşlar görmüş, kuşatılmış, toplar isabet etmiş. Selimiye Camii yapılırken, Mimar Sinan burada bir düzenleme yapmış. Selimiye Vakfı'na gelir getirmek üzere bazı ticari binalar da yapılmış. Bunlar Edirne'nin 19. ve 20. yüzyılda geçirdiği savaşlar ve depremler nedeniyle harap olmuş ve sonunda kaldırılmış. 1970 yılında ben Edirne'ye ilk defa geldiğimde önünde park vardı ve 3 Şerefeli'den bakınca Selimiye Camii maket gibi görünüyordu. Buradaki kentsel kayıp tabii ki önemli ama orayı fotoğrafla ve ya başka şeylerle doldurmak da dünya mirası kriterlerine aykırı bir şey.” ifadelerini kullandı.
AHUNBAY: “ÜZERİNE TİTREDİĞİMİZ BİR VARLIK”
Prof. Dr. Ahunbay, “Çok değerli bir varlığımız var, üzerine titrediğimiz. İyi bakmamız gereken bir miras. Dünya mirası olduktan sonra çatıya çıkmıştık, bir sürü kablolar vardı. Bilmiyorum onlar düzeltildi mi? Çevresine baktığımız zaman, çeşitli uygun olmayan tabelalar görüyoruz. Bunların ayıklanması, uzaktan da çok güzel olan Selimiye'nin daha iyi sunumunu sağlayacaktır. Ayağa kaldırılması düşüncesini yeni duyuyorum. Bir arkeolojik kalıntı var orada. Yerini koruması daha doğru olacaktır. Tarih bir takım şeyleri yıkmış. Ama şuanda başka bir durumla karşı karşıyayız. Bizim sadece Selimiye Camii'ni değil, çevredeki yapıları da, tüm kenti koruma altına almamız gerekiyor.” dedi.
Emre SEDEF
18 Ekim 2017 Çarşamba 10:20